• aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni filminde yönetmen haşmet asilkan'ın (şener şen) saçlarının beyazlamasına müteakip, "100'e yakın film çektim ama kimse beni hatırlamıyo" kaygısından yola çıkarak ,evde oturup senaryosunu yazdığı ,aslen "müjde filmi".

    solcu,entellektüel,girmiş çıkmış tayfaya kendini kabul ettirip, onların içine girebilmek için toplumcul ve terörü sorgulayan bir film çekmek ister. asistanı togay'ın senaryoya getirdiği "hocam biraz fazla didaktik olmuş" eleştirisini iltifat gibi algılayıp "bende ona uğraştım" demesi sonun başlangıcı olur ve yeteneksiz tarcan'ın (oktay kaynarca) ve yırtmaya çalışan şirret jean'ında yardımlarıyla film, ilk okul piyesi tadında sonuçlanır.

    aşk filmlerini "öylede güzel çektiğini" film boyunca duyduğumuz haşmet ,unutulmamak için yaptığı bu filmde sükutu hayale uğrasa da, aşk filmlerinin unutulmaz yönetmenidir aslında
  • gişede patlayan ve yönetmeni haşmet asilkan'ı intiharın eşiğine getiren vasat film.
  • pazar günleri belgesel izlemenin zevki başka oluyor. ben duygusal olarak hep avcıdan yanayım. avını yakaladığında bundan büyük keyif alıyorum.

    güzel bir bbc av-avcı belgeseli; 13 dakika:

    https://www.youtube.com/watch?v=dz6f1ktnavg
  • bir varmış bir yokmuş. bir ada varmış. o adada tavşanlar yaşarmış. adaya dönem dönem avcılar gelir, ellerinde tüfekler tavşanları avlarlar, basar giderlermiş. avcılar adada uzun uzun gezer en güzel tavşanı bulmaya, seçmeye, sonra da vurmaya çalışırlarmış. isterlermiş ki en güzel tavşanı kendileri avlasın. oysa tavşanların hiçbir avcının bilmediği bir yeteneği varmış. aslında kurşunlardan kaçacak kadar hızlı koşabiliyorlarmış. sadece isterlerse, o da istedikleri avcının kurşunundan kaçmazlarmış. isterlerse de bütün kurşunlardan kaçar hiç avlanmazlarmış.
  • ortada bir av varsa mutlaka avcısı da etrafında olur.
hesabın var mı? giriş yap