asma yaprağı

• ilk cag giysisi...
  onden tek parca takmak modaymi$.. sonralari birle$tirip tek omuz acikta birakilacak $ekilde elbiseler elde edilmi$..
  gunumuzde fantazi olsun diye bazi defilelerde malzeme olarak kullanilir..
• salamura yapıldıktan sonra sarmaya hazır hale gelen hede (bkz: yaprak sarması)
• yemek anlaminda sadece yaprak denince anla$ilan $ey. default yaprak.
  misal bir esnafa gidip de "- yaprak var mi?" diye sorunca esnaf bundan asma yapragi anlar.
• salamurası asla tazesinin yerini tutmaz. pazarda satılan tazeleri de ne yazık ki çokluk pek bir karttır. ancak bir seveniniz sizin için elcağızlarıyla en körpelerinden toplayacak o incecik yaprakları ki bulunsun gerçek tadı. bir de annemin sözüne göre, bol bol a vitamini ihtiva edermiş asma yaprağı. tek kullanım alanı sarma da değildir. hafif haşlayıp kısır ve benzerlerinin yanında da yenilebilir, kereviz dalları gibi turşuya rayiha da verir, içine sardalya konuldukta nefis bir ızgara yapılabilir...
  demem o ki çok marifetlidir bu asma yaprağı. sağolsunlar üşenmeyip akdeniz'den geldiler şimdi, yüzlerce ışıl ışıl bekliyorlar beni evde haftasonu sarayım sarmalayayım diye.
• çiğ çiğ de yenen bir çeşit yaprak.
• tam bir kalsiyum deposu olan gida.
• türk kadınının deneyimleri ile; tazesi satın alındıktan sonra herhangi bir işlemden geçirmeden derin dondurucuda yıllarca saklanabilen ve sonuçta nitelik ya da nicelik olarak hiç bir özelliği kaybolmayan gıda malzemesi. ^*
• ilk ezik erkegin akil ettigi ortunme bicimi.
  
  ulan usuyosan sirtina bisey giy!
• yaprak sarmasinin hammaddelerinden biri, uzumu gunesten koruyan, fotosentez aygiti.
• nori bulunmadigi durumlarda turk isi sushi yapiminda kullanildigi gorulmus joker yaprak.