• polonya'nın feridun koç'u. madem "sovyet filmlerindeki jönleri andıran yüzleriyle genç polonyalılar"dan biriyim neden oynamıyorum? şiarıyla yola koyulmuş bir sinema emekçisi. ismiyle hatırlanmıyor, tamamen bir işsiz olduğumdan dolayı her kieslowski filminde bunun o her an bir şeyler yapabilecek, bir şeylerin kaderini değiştirebilecek şekilde kadraja girmesine ve hiçbir şey yapmadan, hiçbir şey söylemeden, o anda hiçbir şeyin, sırf o oynayacak diye izleyen arkadaşlarının dahi dikkatini çekmeyerek usulca, efendi gibi kadrajdan çıkmasına dikkat ediyordum. en çok bir şeyler söylemeye krotki film o milosci'de yaklaşmıştı, üzerindeki beyaz deli yürek paltosu ile yoldan geçerken üzerine su sıçratan başroldeki liseliye, o taş kesmiş suratını "beş zilotiye yaptığımız iş mi amına koyim?" ile "sevincini ve aşkını anlıyorum dostum, ayrıca benim de filmde bir olayım var ama dur bakalım bir yerde fena giricem galiba" arasında gidip gelen düşüncelerini yansıtarak dönmüş, sonrasında ise repliğinin olmadığını hatırlayan bir ifadeyle dostça gülmüştü. krotki film o zabijaniuda ise tamamen sarı bir şehrin ortasında, hastalıklı, varoluş sıkıntısı çeken liseli ve zalım taksici gibi çirkin karakterlerin arasından sağlıklı yanağı ve polonyalı sırıtışıyla filme renk getirmiş, o an zerre bir şey düşünmeksizin etin suyunu sıkarken hasta ruhlu bir şerefsizin sırf o anda yapmış olmak için yaptığı bir kötülüğün kurbanı olarak itilmiş, varşova'nın en kötü umumi tuvaletinin en kötü siyah, sarı pisliklerini yalamak zorunda kalmıştı bu çileli kardeşimiz. dekalogların biri hariç hepsinde repliksiz, çoğunlukla uzun uzun, anlamlı gibi bakmaları, hor görülmeleri bir karakter ismine dahi sahip olmadan, imdb'de genellikle "young man" ismiyle anılarak başarıyla ifa etmiş işte bu adamın adı artur barcis idi... şimdi ara ara krzysztof adlı birçok değişik yönetmenle çalışmaya devam ediyor. feridun koç'a nasıl sahip çıkıyorsak bu adama da aynı şevkle sarılmamız lazım.
hesabın var mı? giriş yap