• dev mürekkep balığı ya da efsanelerdeki adıyla kraken.

    tüm mürekkep balığı sınıflarının genel adı olan teuthids'e archi ön eki getirilerek türetilmiş bu isim en büyük mürekkep balığı ya da kralı gibi bir anlam içerir. norveç dilinde dev deniz canavarı anlamına gelen kraken efsanelerinin çıkış noktası bu yaratıktır. yıllar boyunca görüldüğü savlanan dev denizyılanlarının* da kaynağı büyük bir ihtimalle architeuthis dux'tır. bu yaratığın sahip olduğu dokungaçların boyu 12 metreyi aşabilir. bu dokungaçların su yüzeyinde görünmesi dev denizyılanı efsanelerinde anlatılanlarla eşdeğerlik sergilemesi mümkündür.

    bugüne kadar hiçbir architeuthis canlı olarak görülmemiştir. bu yaratığın varlığından haberdar olmamız kıyıya vuran, ispermeçet balinalarının karnından çıkan ve derin su balıkçılığı yapan kişilerin ağlarına takılan architeuthis ölüleri sayesindedir. ayrıca ispermeçet balinaları üzerindeki dev vantuz izleri de bu yaratığın varlığını kanıtlayan göstergelerdir.

    bir architeuthis dux 20-25 metre boyutlarına ulaşabilir. her ne kadar efsaneler bir mil çapında mürekkep balıklarından söz etse de bu yüzen ada söylencesinin oldukça çarpıtılmış architeuthis karşılaşmaları olduğunu anlıyoruz. bu yaratıkların boyları hakkındaki bir diğer yanılgının sebebi de balinalar üzerinde bulunan yemek tabağı büyüklüğündeki vantuz izleridir. bu izlere bakarak oranlandığında yetişkin bir architeuthis'in 75-100 metre arası bir uzunlukta olması gerekir. gözden kaçırılan nokta bu yaraların balina henüz küçükken açılmış olmasıdır. balina büyüdükçe yara da büyür. ayrıca halka kurdu olarak bilinen bir parazitin de balinaların bedenlerinde böyle izler bırakabildiği tespit edilmiştir. şimdiye kadar rastlanan en büyük architeuthis vantuzu 5.5 santim çapındadır.

    architeuthis avını dev duyargaları sayesinde yakalar. bu duyargalar yaratığın 10 metre yakınındaki bir canlıyı kolayca yakalayabileceği uzunluktadır. avını yakaladıktan sonra duyargalarını çevresine dolayan architeuthis vantuzlarıyla kurbanının hareket etmesini ya da kaçıp kurtulmasını engeller. daha sonra sekiz kolu sayesinde canlıyı ağzına yaklaştırır. kurbanını gaga şeklindeki dişleriyle parçalar. bu gagalar güçlü kaslara bağlı olup son derece keskindirler. yine de bu gagalar avı sindirim için yeterli boyuta indirgemez. architeuthis'in dili radula adı verilen törpü benzeri küçük dişlerle kaplı bir organa bağlıdır. bu organ sayesinde parçalar yutulmadan önce ufalanır.

    mürekkep balıkları iki yöntemle hareket eder. canlı, her iki yanında bulunan yüzgeçleri dalgalandırmak suretiyle hareket edebildiği gibi içine çektiği suyu güçlü kaslarının kasılması sonucunda aniden dışarı püskürtebilir. bu hareket ona çok hızlı bir ivme kazandırabilir, hatta bu sayede canlı sudan tamamen fırlayıp uçanbalık gibi bir süre havada süzülebilir. architeuthis'in bu hareketi yapıp yapmadığı bilinmemektedir.

    architeuthis dev boyutlarına karşın kısa ömürlü bir canlıdır. tahmin edilen ortalama ömrü 3-5 yıl arasıdır. bu kadar kısa yaşayan bir canlının 20 metre boyuna erişebilmesi için çok hızlı büyümesi gerekir. architeuthis bu büyümeyi sağlamak adına sürekli avlanır. kısa ömürlerinin olması her seferinde çok fazla miktarda yumurta bıraktıklarının da bir göstergesidir.

    balık ağlarına takılan hiçbir architeuthis çiftinin olmaması bu hayvanların tek başına dolaştığı fikrini vermektedir. yine de doğal ortamlarında gözlem yapabilme şansı bulunamadığından sosyal yaşamları hakkında edinilmiş bir bilgi yoktur.

    architeuthis uzun duyargalarının dışında tüm canlılar arasındaki en büyük gözlere sahip olanıdır. bu gözlerin çapı 25 santime kadar çıkabilir. ortalama olarak düşünürsek bu gözler insan kafası büyüklüğündedir. architeuthis sonuçta bir derin su canlısıdır. suyun altında yüzeyden sızan çok az miktardaki ışığı algılayabilmek için canlının bu büyüklükte gözlere sahip olması gerekmektedir. architeuthis'in derin su yaratıklarının ürettiği ışığı da görebildiği düşünülmektedir.

    architeuthis derin su balıkları ve kendi türünün dışındaki mürekkep balıklarıyla beslenir. dev boyutu sayesinde ispermeçet balinası ve büyük beyaz köpekbalığı dışındaki tüm canlılar architeuthis 'in avı olabilir.

    architeuthis tüm okyanuslarda bulunur. yaşam alanı olarak suyun 200 ila 1000 metre arasındaki derinliklerini tercih ettiği düşünülmektedir. en sık karşılaşmalarsa kuzey atlantik, norveç, iskoçya ve irlanda açıkları, güney afrika, japonya ve australya sahilleridir. yani hemen hemen dünyanın her köşesine yayılmış bir yaşam alanı söz konusudur.

    architeuthis'in sık sık gemilere ve küçük teknelere saldırdığı söylense de bugüne kadar rapor edilmiş bir saldırı, ölüm ya da yaralama olayı yoktur. anlatılanın aksine zararsız olduğu düşünülmektedir.

    insanoğlu yüzyıllar boyunca büyük hayvanlara ilgi duymuş ve yazık ki birçoğunu avlayarak kendini doğa üstündeki gücü konusunda tatmin etmeye çalışmıştır. balinalar, filler, su aygırları ve diğer dev cüsseli hayvanlar bu yolda katledilmiş bazılarının türü tükenmiştir. architeuthis dux ise kendini çok iyi gizleyebilmiş olduğundan bugüne kadar hayatta kalmayı başarmış bir doğa harikasıdır.

    architeuthis dux'ın adını ilk kez peter benchleyin the beast adlı romanında duymuştum. bu kitap canavar adı altında nejat ebcioğlu'nun çevirisiyle 1993 yılında inkılap yayınlarından çıkmıştı. the beast daha sonra jeff bleckner yönetiminde dizi film haline getirilmiş, baş rolerinde william l. petersen, missy crider, karen sillas ve larry drake oynamıştı. bu dizi sık sık kanal d tarafından gösterilmektedir.

    bu yaratığın yıllar sonra tekrar aklıma gelmesinin sebebi ise geçenlerde cnn'in sitesinde okuduğum bir yazıdır. lakin şu an linkin yerinde yeller esmektedir.
  • (bkz: cthulhu)
  • türk tv izleyicisinin yakından tanıdığı yaratık...(bkz: tarkan filmindeki dev ahtapot)
  • deniz altinda ilk defa goruntulenmis bu balik:

    http://news.bbc.co.uk/…i/science/nature/4288772.stm
  • avlanan kaşalotların midesinden çok sayıda büyük, siyah gaga çıkar. bu gagalar, architeuthis dux'un sindirilemeyen ve dışkı ile de atılmayan hatıralarıdır aslında.
  • ara sıra bazıları karaya vuran dev omurgasız türü.

    http://webtv.hurriyet.com.tr/…tik-sahile-vurdu.aspx
  • bütün okyanusların hemen her yerinde 1500 metreye kadar görülse de, müdavimi olduğu yer kuzey atlantiktir. gündüzleri 400 metreden daha yukarı nadiren çıkar, fakat geceleri yüzeye çıktığı bilinmektedir. humboldt kalamarının aksine bilinen bir insana saldırı vakası yoktur. mürekkepbalığı* değil kalamardır. * normalde iç denizlerde görülmezken, yavru bir tanesi türkiye'de yakalanmıştır. bu örneğinin larva halindeyken gemi sintinesi ile bir şekilde akdenize gelmiş ve bir süre yaşamış olma ihtimali vardır. genel olarak hakkında çok az şey bilinen gizemli bir canlıdır.
hesabın var mı? giriş yap