• şu aralar gürcistan ile rusya arasına girerek türkiye'nin oynaması gereken rol. iki ülke ile de ekonomik ilişkilerimiz çok ciddi boyutlarda, bunların düşman değil, dost olması gerekiyordu. türkiye facebookta bulunma amacını derhal peacemaking olarak değiştirmeli ve her iki ülkeye de peace application'ı için davetiye göndermelidir.
  • toplu iş uyuşmazlıklarının çözümüne katkı sağlayacak üçüncü bir kişi tarafından yürütülen ve uyuşmazlığın taraflarının görüşlerini birleştirmeye gayret etme ve onları anlaştırma çalışmalarına yönelik barışçıl bir çözüm yoludur..
  • talep edilen veya re'sen kullanılan bir çözüm yöntemidir. tabi taraflarca kabul edilmesi zaruridir. arabulucu tarafları yönlendirmez, tavsiyede bulunmaz, karar vermez. arabulucu toplantılara katılır ve görüşmeler esnasında görüş beyan edebilir. tabi görüşleri tavsiye niteliğindedir.

    (bkz: ders çalışırken entry girmek)
  • (bkz: mediation)

    6 aralık 2011 salı günü "dünyada hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk uygulamaları uluslararası çalıştayı" t.c. adalet bakanlığı ve undp türkiye ortaklığında istanbul'da başladı. çalıştay'a t.c. adalet bakanlığı müsteşar yardımcısı aykut kılıç, bm türkiye mukim koordinatörü ve undp türkiye mukim temsilcisi shahid najam, türkiye barolar birliği başkanı ahsen coşar ile fas, fransa, italya, abd, hollanda, brezilya, çin, kanada, ingiltere, almanya ve yunanistan dâhil arabuluculuk alanında geniş bilgi ve deneyime sahip 14 uzman ve uygulayıcı ile 30 baro temsilcisi de katılıyor. conrad otel'de toplanan çalıştay'ın toplantısını istanbul barosu avukatlarından baro başkanı dr. ümit kocasakal'ın da aralarında bulunduğu bir grup prostestolarıyla böldü. avukatlar arabuluculuk üzerine çalışanlara kırmızı kart gösterirken salondaki bir grubun protestoculara alkışlarıyla destek vermesi de dikkat çekiciydi.*

    ayrıca bkz.
  • arabuluculuk hakkında ege ve marmara bölgesi barolarının ortak duyurusu şöyle.

    bu arabuluculuk dedikleri modern kadı hukuki ihtilaflarda bir güç olarak peydah olursa, memlekette oluşacak senaryo taahminimce şöyle olacak:

    -cemaat mensupları ticari ilişkilerinde mahkeme yerine biat ettikleri vatandaşı arabulucu tayin edecekler.

    -bu adamlarla ticaret yapmak isteyenlere de bu durumu dayatabilecekler.

    -memleketteki hukuk sisteminin etrafından dolanılacak ve hukukun üstünlüğü dediğimiz olayı torunlarımıza anlatacağız.

    -hukuk dediğimiz hak ve kuralların iktidarı yerini şahısların iktidarına bırakacak.

    -biat edilen arabulucu, ihtilafları kabataslak çözdüğü için daha süratli ama sağlıksız kararlar verilecek ve uzun vadede ilişkiler kedi yumağına dönebilecek.

    -asgari 4 yıl götünden soluyarak hukuk eğitimi almış avukatlar, hakim ve savcılar sinirden kuduracak. kendine ve işine saygısını yitirecek bu kimseler.

    -arabulucu dedikleri adamın hukuk nosyonundan nasibini almamış kararları ilam(mahkeme kararı) hükmünde sayılacağından icra dairelerinin ebesine yönelik çeşitli olumsuzluklar husule gelecek.

    kısacası, sisteme virüs girecek dostlar. olay bu. avukatın işi azalmaz, hatta bu adamlar devreye girdiğinde artar bile. üç tane hukuk dersi alan arabulucu olunca epey güleceğiz. iktisattan zerre anlamam, girsem bir şirketin finansal analiz toplantısına, muhtemelen paket yapıp gönderirler beni. aynı durum işte. tabii memlekette çok mesleklilik söz konusu olunca, herkes muslukçu, herkes teknik direktör, herkes hukukçu...
  • baştan söyleyeyim, çiçeği burnunda bir avukatım ve arabuluculuk yasası çıkarsa o çiçeğin götüme gireceği gibi bir kaygım var ancak kimse aşağıda yazanların abartılarak yazılmış olduğunu söyleyemez. bu yasa ile ilgili olarak facebook'da gördüğüm bir durum aynın şu şekilde;

    "madem ki avukatın yapacağı isleri, 100 saatlik temel eğitim ile her meslek mensubunun yapmasına olanak verilecektir. arabozuculuk olarak görmeyin ama, bu normal ise bizim de haklı taleplerimiz vardır.
    1. hepimiz 4 yıllık üniversite mezunuyuz. iktisat, maliye, muhasebe ve vergi hukuku eğitimi aldık. 100 saatlik temel eğitimle mali müşavir olmak istiyoruz.
    2. hepimiz 4 yıllık üniversite mezunuyuz. çevre hukukunu, imar mevzuatını ve kat mülkiyeti kanununu biliyoruz. 100 saatlik temel eğitimle mimar olmak istiyoruz. proje çizmemize izin verilmesini istiyoruz.
    3. hepimiz 4 yıllık üniversite mezunuyuz. imar mevzuatını, yapı denetim mevzuatını ve kat mülkiyeti kanununu biliyoruz. 100 saatlik temel eğitimle inşaat mühendisi olmak istiyoruz.
    4. hepimiz 4 yıllık üniversite mezunuyuz. adli tıp eğitimi aldık, kriminoloji eğitimi aldık, ehliyet kursundan ilk yardımı biliyoruz. 100 saatlik temel eğitimle en azından adli tabip olmak istiyoruz.
    5. hepimiz 4 yıllık üniversite mezunuyuz. türk dili eğitimi aldık. 100 saatlik temel eğitimle türkçe ögretmeni olmak istiyoruz.
    6. hepimiz 4 yıllık üniversite mezunuyuz. inkılâp tarihi ve türk hukuk tarihi eğitimi aldık. 100 saatlik temel eğitimle tarih öğretmeni olmak istiyoruz.
    7. hepimiz 4 yıllık üniversite mezunuyuz. hukuk felsefesi ve sosyolojisi eğitimi aldık. 100 saatlik temel eğitimle felsefeci ve sosyolog olmak istiyoruz.
    8. hepimiz 4 yıllık üniversite mezunuyuz. ingilizce eğitimi aldık. 100 saatlik temel eğitimle ingilizce öğretmeni olmak istiyoruz.
    9. hepimiz 4 yıllık üniversite mezunuyuz. kriminoloji eğitimi aldık. 100 saatlik temel eğitimle psikolog olmak istiyoruz.
    10. hepimiz 4 yıllık üniversite mezunuyuz. deniz ticaret hukuku eğitimi aldık. 100 saatlik temel eğitimle uzakyol gemi kaptanı olmak istiyoruz.

    meslek sahiplerini tenzih ederiz, ama bizim yukarıdaki taleplerimiz ne kadar gerçeğe aykırı ise, arkeologdan, kimyagerden, mühendisten, doktordan, öğretmenden, mimardan, biyologdan, eczacıdan, dişçiden, veterinerden, jeologdan, müzisyenden, ressamdan, denizciden v.s aklınıza gelen her meslekten arabulucu olması da, bilime, hukuk mantığına ve akla aykırıdır.
    arabuluculuğu, avukat olmayanlar yapamamalidir...!!"
  • güzel uygulamadır, duruşma olmadan çözülecek dünya kadar dava var ve bu davaların arabulucukla çözülmesi mahkemeleri rahatlatacaktır. ancak zaten inanılmaz derecede artan hukuk fakültesi mezunu sayısının üzerine bir de hukuk diploması olmayanların da arabulucu olması işin şekli boyutu olarak doğru olmaz. işin maddi boyutuna gelecek olursak; kanun maddelerinin yorumlanmasında bile hukuk bilgisi, tarihsel yorum, amaçsal yorum gibi yöntemler benimseyen kanunkoyucu ile bir iki aylık hukuk eğitimi görmüş kişilerin arabulucu olmasını sağlayacaklar arasında bir uyumsuzluk var. mantıksızlık var. sonuç olarak uygulama doğru, uygulayıcı limitinin genişliği yanlıştır.
  • http://www.zaman.com.tr/…uk-fakultesi-mezunu-olacak

    alt komisyon sadece hukuk mezunu ve 5 yil deneyimli olanlar arabulucu olabilir demiş. afferin yani sonunda!
  • şüphesiz arabuluculuk konusunda en ama en önemli sorun arabulucuk kanun tasarısına göre hukuk fakültesi mezunu olmayanlarında temel bir arabuluculuk eğitimi almak ve arabuluculuk sınavını kazanmak şartıyla arabulucu olabilmesiyde. hele ki hukuk fakültesi mezunlarının gırla arttığı şu günlerde hukuk fakültesi mezunlarının ve mevcut avukatların pastadan alacağı dilimi küçülteceğini düşünerek barolar, bu tasarıya tabiri caizse şiddetle karşı çıkmaktaydı.peki az sayıdaki hukukçunun desteklediği arabuluculuk faaliyetinin amacı neydi? şöyle açıklamak mümkün:

    -özel hukuktan doğan uyuşmazlıkların giderek artması sonucu oluşan mahkeme yükünü hafifletmek

    -bu yolla ortaya çıkan yargılama süreçlerini kısaltmak

    -kişilere dava açmak yerine hakkının arayabileceği başka alternatif yollar sunmak (ki özellikle ticari sırların mahkemede ortaya konmasından çekinen kişiler için bu önemli)

    peki bütün bunları sağlayan arabulucuk faaliyetinin niteliği ne olacaktı yani arabuluculuk anlaşmasının ve tarafların kabul ettiği çözümün mahkeme kararı karşısında ki durumu nedir? hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanunu tasarısının son haline göre bu anlaşmalar doğrudan ilam hükmünde sayılamıyacak ancak icra mahkemesine ibraz edilip şerh edilebilirliğine ilişkin talepte bulunmak şartıyla ilam niteliği kazanabilecekler. (ki tasarının eski halinde buna gerek yoktu doğrudan ilam niteliğindeydi)

    arabulucuğun hukuk sistemi gelişmiş ülkelerde kullanılan alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olduğu bir gerçek.peki ülkemiz açısından sorun ne? burada yine yazının başına dönmek zorundayız. tasarının ilk hali hukuk fakültesi mezunu olmayanlarada arabulucu olma fırsatını vermesi ülkemiz açısından özellikle ikinci bir emlakçılık mesleği krizi yaratması tehlikesi açıkçası yadsınamaz. olayı bir gelir kaynağı olarak görmek isteyecek insanlara karşı sadece hukuk fakültesi mezunu olanların arabulucu olabilmesi açıkcası daha yerinde bir düzenleme olmuş. bu aynı zamanda tasarının meclisten geçmesi anlamında barolarında desteğinin kazanılmasını sağlayacaktır.
hesabın var mı? giriş yap