• yun. insan anlamina gelen kelime.
  • yunanca insan demektir. aynı zamanda gnostik bir terim olan anthropos, gerçek tanrısal varlık tarafından yaratılmış göksel bir insanlık prototipidir. insan-ı kamil, adam kadmon, übermensch... çeşitlendirilebilir. carl gustav jung, the psychology of the transference isimli eserinde şöyle tanımlar:

    "bu 'daha aşağı' ruh, physis'te hapsedilmiş, iran kökenli, doğasından ötürü ikicinslikli zamansal olarak ilk insandır. o, zamanın başlangıcında ve sonunda görünen ve kendi başlangıcı ve sonu olan göksel, yani kusursuz insandır. o cinslerin bölünmesinin ötesinde olan ve ancak erkekle dişi bir haline geldiğinde ulaşılabilecek olan, insanın bütünlüğüdür. bu daha yüksek anlamın açığa çıkması, 'uğursuz' temasın yarattığı sorunu çözer ve kaotik karanlıktan lumen quod superat omnia lumina'yı (tüm ışıkların üstünde yükselen ışığı) üretir.
    ...
    anthropos'un açığa çıkması olağan herhangi bir dinsel duyguyla ilişkili değildir; hristiyanlığa inananlar için mesih görünüşüyle neredeyse aynı şeydir. bununla birlikte o, ex opere divino (tanrısal bir eylemin sonucu olarak) değil, ex opere naturae (doğanın eyleminin bir sonucu olarak) yukarıdan değil, kendisi kötüye yakın olan ve pagan vahiy tanrısının adını taşıyan hades'ten, bir gölgenin dönüşümünün ürünüdür."

    edit: "maddenin, spiritüel olarak canlı, fiziksel açıdan ölü birliği..." (c. g. jung: memories, dreams, reflections)
  • "simyada yumurta, usta tarafından kavranan kaosu, tutsak-dünya ruhunu içeren prima materia'yı sembolize eder. yuvarlak pişirme kabıyla sembolize edilen yumurtanın içinden, kartal ya da physis'in kollarında tutsak kalan anthropos'la özdeş zümrüdüanka, yani azat edilmiş ruh çıkacaktır." carl gustav jung - rüyalar

    (bkz: antropoloji)
  • yunanca insan, erkek, insanoğlu demektir.

    matta incilinde isa için çok kullanılır. katolik kelimesinin, isa'nın da tüm insan soyunu temsil ettiğini iddia etmesi örtüşmektedir.
  • aristoteles metafizik kitabını “bütün insanlar doğal olarak bilmek ister” sözüyle başlar. görsel ingilizceye ise genelde “all men by nature desire to know” olarak çevrilir; ancak “all human beings have an innate desire to know” çevirisiyle de karşılaşmak mümkün. almanca çevirisi ise “alle menschen streben von natur aus nach wissen.”

    “o anthropos” yunanca eril çekimdir; anlamı insandır. erkek, adam sözcüğünü ise “o antras” sözcüğü karşılar.

    ingilizce çevirisinde "all men by nature desire to know" ifadesindeki "men" kelimesi, klasik ingilizce kullanımında genellikle cinsiyet belirtmeksizin insanları ifade eder, kabulümdür; ancak bu ifade ve çeviri, tarihsel olarak eril egemenlikten kaynaklanan bir dil alışkanlığı olarak da yorumlanabilir, dilin yapısına bağlı olarak (sözcüğün yunanca eril çekim olmasından) da kaynaklanabilir. daha modern çevirilerde, yukarda paylaştığım gibi cinsiyet tarafsızlığını vurgulamak amacıyla "all human beings" gibi ifadeler kullanılıyor ve daha doğru bi yaklaşım olarak görüyorum. yoksa, suudi arabistan'da kadın insan mıdır seminerine bağlanacak batı da.

    bugün o anthropakos şarkısını, “the little man” çevirisi olarak görünce bende şalter attı.

    yunanca küçültme ekleri (bkz: #129043846) cinsiyete göre şekillenir. “o anthropos” eril bir sözcük olduğu için eril küçültme eki alır ve “o anthropakos” sözcüğüne evrilir; ancak sözcük “insan” anlamından türediği için “küçük erkek” yerine “küçük insan” ya da “insancık” olması gerekir; yoksa şarkının, şiirin ya da metafizik kitabının anlamı bütünüyle kaybolur. *

    türkçem yeterli olsa, bu “o anthropakos” şarkısını çevirmek isterim. türkçenin gözünü seveyim, ne güzel dilmiş. cinsiyetçilikten bağımsız. öptm, bye.
hesabın var mı? giriş yap