antagonizma
-
-
iki seyin yanyana geldiginde asla bir dengeye, huzura kavusmayacagini tanimlayan sozcuk. garip olan sudur ki bu iki sey bir birini cagristirir genellikle.(bkz: uzlasmazlik) (bkz: antagonistik celiski)
-
(bkz: antagonize)
-
(bkz: tezat)
-
kemoterapide kullanılan herhangi bir ilacın diğer bir ilacın etkilerini yokedecek şekilde etkinlik göstermesi. benzer spesifik hücreler üzerine etkili ilaçların aynı anda kullanılması sonucu meydana gelir. etkisi yiten ilaca agonist denir. antagonizm etkisi kimyasal sebeplerden kaynaklanabileceği gibi psikolojik ve farmakolojik sebeplerden de kaynaklanabilir.
-
(bkz: antagonizm teorisi)
-
kişiler, kurumlar, toplumsal grup yada sınıflar, öğreti yada ideolojiler arasında söz konusu olan uzlaşmaz, üstesinden gelinmez çelişki ya da karşıtlık durumu için kullanılan terimdir.
-
gelirlerin paylaşılmasında işverenle işçinin rakip durumda olduklarını iddia eden teoridir. david ricardo'ya göre, ücretle kârın kaynağı aynı olduğundan, bu gelirlerden birini artırmak diğerinin azalmasıyla mümkündür.
paul leroy-beaulieu, bu teorinin statik karakterine dikkati çekerek hasılanın sabit olmayıp değiştiğini; üretimden işçi ve işverenden başka kimselerin de pay aldıklarını vurgulamış ve antagonizmin zannedildiği kadar katı olmadığını belirtmiştir. -
tanışmayan iki kadının yan yana geldiğinde ortaya çıkan durum. önce baştan ayağa süzülür. sonra "bacakları da pek çarpıkmış" denilir. kim daha snob yarışması yapılır gizliden. asla göz göze gelinmez, hatta "bakmaya tenezzül etmiyorum" mesajı verilir. "ben daha güzelim, ben daha güzelim" diye telkinde bulunulur.
oysa ne gerek vardır. rekabet etmek zorunda olmadığımız hissettirilir, dostluk mesajı verilir.
(bkz: onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine) -
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap