• modern sosyal hayatın insanlar üzerindeki olumsuz etkilerinden biridir durkheim a göre. modern hayat kişileri amaçsızlaştırmakta ve olumsuzlaştırmaktadır.

    (bkz: emile durkheim)
  • (bkz: anomi)
  • emile durkheimin endüstriyel toplumların gelişmesini, organik dayanışmasını kabül ettikten sonra, bu toplumlarda bir tehlike olarak gördüğü kuralsızlık ve normsuzluk durumu. komplex bir sistem icerisinde yasayan insanların, kendisini normsuz bulmasının, hem kişiye hem de sisteme zarar vereceğini düşünen durkheim, anomie'yi azaltmak icin kişinin toplumsal bütünleşmesini azaltması gerektigini düşünmüştür. endüstriyel toplumlarda benzer bir sekilde weber rasyonelligin demir kafesi (iron cage of rationality), marx ise yabancılasma (alienation) tanımlarını getirmiştir. kitaplarını okuyacak olursanız emre kongarın sık sık anomi'den bahsedecegini görürsünüz. durkheim insanin arzularını sınırsız olarak gördüğünden, anomiyi oldukca olasi bir toplumsal olgu olarak görmüştür. kurtulmanın yolunu ise high regulation dediği, yüksek denetleme makenizmasında görmüştür.
  • toplumda düzen ve yasa yokluğu; düzensizlik, yasasızlık
  • anomous kökünden gelmekle birlikte yasasızlığı ifade eder.
  • düzensiz, kuralsız bir toplumda ortaya çıkan kuralsız, birey tepkisi, bireyin bunalımı manasında kullanılan bir kavram olarak anladım ben.

    yazarın notu: bu kavramın çok işlevli ve çok kullanışlı olduğunu düşünüyorum gerçek manasıyla özümsersem belki bende bir gün cümle içinde kullanırım diye not alıyorum :)
  • sosyoloji’nin kurucuları arasında olan emile durkheim, comte ile benzer şekilde toplumu bireylerin eylem ve psikolojik bilinçlerinin toplamı olarak değil, kendine özgü yani bireylerin üzerinde bir gerçeklik, farklı parçalardan oluşan bir organizma olarak tanımlamıştır.
    belli sınırlarının olması hasebiyle toplum baskıcıdır. toplum bütün üyelerin normlara uymasını ister. toplumsal değer yargılarımız olguların gerçek nedenlerini bulmamızın önüne geçer.
    “toplumsal işbölümü” doktorasında geleneksel toplumun modern topluma geçişteki yapısal değişimleri incelemiştir.
    bu değişimde anomik durumlar burada ortaya çıkabilir.
    eski değerler tam kalkmamış ve yeni değerler tam yerleşmemişse anomi ortaya çıkar ve toplumsal düzen işlemez hale gelir.
    durkheim intiharı bireyin bir sosyal grupla olan bütünleşme derecesiyle 4 farklı tiple tanımlar.
    bunlardan biri olan anomik intihar politik, ekonomik, kurumsal krizlerle toplumun bütünüyle kötü etkileyen hallerde ortaya çıkar. bireyin beklenti ve ihtiyaçları uyumsuzlaşır. refahın düşmesiyle intihar oranları artar.
    durkheim dinin toplumda zayıflamasının anomi yani kuralsızlık, kaosa neden olacağını, dinin getirdiği yasaklar, inanç sisteminin toplumda birlikteliği devam ettireceği söyler.
    toplumlarda bir tehlike olarak ortaya çıkan anomi (kuralsızlık) durumu, kişinin toplumsal normlara uyarak isteklerini gerçekleştiremez ve toplumsal kurallar ile çatışma haline girer. birey toplumsal normlara uymayarak toplumda kaos ortamını tetikler. başarısının karşılığını alamayan bireyin değerleri ile toplumsal değerler çatışır. nepotizm, fırsat eşitsizliği, hukuksuzluk, adaletsiz ortam, düşük refah, yolsuzluk, her alanda uygulanan eşit olmayan paylaşımlar anomiyi tetikler. kendine ve topluma yabancılaşan birey toplumsal normları sorgulamaya başlar ve bu durum toplumda suç oranlarını arttırarak toplumsal bir kaosa yol açar.
  • (bkz: emile durkheim) tarafından grekçe kural anlamına gelen (bkz: nomos) (kural, yasa) kavramının başına “a” ekleyerek üretilen kavramdır. fransızcadaki kelimelerin başına gelen “a” takısı yokluk anlamında olup arapça “la” ile aynı anlamdadır. örneğin, frenkçe “(bkz: amoral)” arapça “la-ahlaki” ile eşanlamlıdır; ahlaklı veya ahlaksız olmayıp ahlakla ilgisi bulunmayan anlamındadır. anomie de kuralla veya yasayla ilgisi olmayan, kural/yasa algılamayan, kural dikkate almayan anlamında “kuralsızlık” demektir.

    bkz: emile durkheim)'e göre modern toplumlarda ortaya çıkan uyumsuzluk sorunu kanun tanımamayı, bencilliği ve toplumların temelinde yatan beraber yaşama içgüdüsünü yok etmektedir.
    durkheim bu durumu anomi olarak adlandırır.

    modern zamanda her olgunun temelinde maddiyatın olması bireyi hayatta kalmak için bencil olmaya itmiştir. makineleşmenin de artmasıyla beraber iş yükünün insan merkezli olmaktan çıkıp mekanikleşmesi sosyal uyumsuzluğu ve yasa dışı iş kollarını doğurmuştur. sadece ekonomik olarak değil sosyal anlamda da büyük bir boşluk doğduğuna inanan durkheim, bireylerin büyük bir ahlak boşluğu yaşadıklarını savunmaktadır. marx modernizmin kişiler arası zorunlu bir birlikteliğe sebep olduğunu savunurken, durkheim’a göre sosyal hayatta ki adaletsizlik ve kişilerin yaşadığı çaresizlik bencilliğe sebep olmakta ve bu durum ancak sosyal adaletle ortadan kaldırılabilir:
hesabın var mı? giriş yap