• 2 adet otizm,temporal lob epilepsisi,tourette sendromu,retinitis pigmentosa,renk körlüğü,amnezi vakalarının incelendiği biyografiler içeren oliver sacks eseri.
  • karısını şapka sanan adam ve sesleri görmek kitaplarından sonra - bu ikisi kadar beğenecek miyim acaba - tereddütü ile aldığım ve ikisinden daha fazla etkisinde kaldığım oliver sacks kitabı.

    bu çalışmasında yazar, yedi kişinin hikayesini anlatıyor. beyindeki sistem ve nörokimyasal yapıları normalden farklı çalışan insanları, tabiri caizse çemberin dışındakileri. nörolojik çalışmalara özel ilgisi olmayanlara bile kitap sıkıcı gelmeyecektir çünkü yazar bilimi eğlenceli hale getiriyor. bilişsel bozukluklarını yaratıcı şekilde kullanan yedi kişinin günlük yaşamlarını ve düşünme süreçlerini keşfederken, çok gezmiş bir tur rehberi gibi hareket ediyor. ve kitabın güzel yanı hastalarını patolojik birer vaka olarak değil, hislerini katarak anlatması. bundan sebep empati ile okuyorsunuz hikayeleri.

    **spoiler alert**
    renkkörü ressamın öyküsü, son hippie, bir cerrahın hayatı, görmek ve görmemek, rüyalarının manzarası, harika çocuk, mars’ta bir antropolog bölüm başlıkları. bölümlerde otizm, temporal lob epilepsisi, tourette sendromu, renk körlüğü, amnezi.. gibi rahatsızlıklar yaşayan hastaların portreleri inceleniyor.
    en beğendiğim kısım tourette sendromuna sahip bir cerrahın hikayesi oldu. bu şahıs şiddetli tiklerini ve patlamalarını birkaç dakikalığına bile durduramıyor, ancak ameliyat yaparken elleri (ve büyük olasılıkla zihni) sabitlendiğinde gizemli bir şekilde zen benzeri bir dinlenmeye izin veriyor rahatsızlığı kendisine. bu öyküden ve diğerlerinden şu çıkarıma varabiliriz; herkes fizyolojik/psikolojik/nörolojik rahatsızlıklardan muzdarip olabilir ancak doğru yönetilirse onlar için bir dezavantajdan avantaja döndürülebilir durum. bir nevi kriz fırsata çevrilebilir.
hesabın var mı? giriş yap