almost
-
"hemen hemen, nerdeyse" gibi anlamlara gelmenin yanısıra, -pek güvenemediğim bir kaynakta okuduğuma göre- harfleri alfabe sırasına göre dizili en uzun kelimeymiş ingilizcede. insanın inanası gelmiyor. daha uzunlarını kendim de dahil olmak üzere tüm sözlük yazarlarından bekliyorum. ayrıca türkçede almost'un bu niteliğini yakalamış kelime hangisidir, bunu da bilebilsek keşke (hayat bayram olurdu).
-
-
(bkz: dekorsuz)
-
(bkz: almost here)
-
(bkz: neredeyse)
-
tracy chapman/let it rain/almost
almost got what i want
almost found what i lost
almost saved you and myself
almost won but it doesn't count
and never does
never does
one green light
one more ring of the telephone
one more step
one more second
and i almost
almost
almost got what i want
almost found what i lost
almost saved you and myself
almost won but it doesn't count
and never does
never does
one hello
just one kiss before the tears come
one yes
one chance
and i almost
almost almost almost
almost got what i want
almost found what i lost
almost saved you and myself
almost won but it doesn't count
and never does
never does
one day one year
5,000 weeks
a life of good works and good deeds
let me be let me be closer
or let me be
let me be
let me be
when i've almost got what i want
almost found what i lost
almost saved you and myself
almost won but it doesn't count
and never does
never does
one good guess
a question with an answer that i know
one idea
one grand notion
and i almost
almost almost almost
almost got what i want
almost found what i lost
almost saved you and myself
almost won but it doesn't count
and never does
never does
never does
never does -
her seyi kisaca anlatan sarkilardan biri daha.hissetmek ne olursa olsun guzel dedirttiren turden ben olsam yuz kez dinlerdim.
-
(bkz: almost famous)
-
(bkz: apocalypto)
-
tracey chapman'ın-bence-en güzel albümü let it rain'in-bence-en güzel şarkısı. hayatın bir özeti gibi. her şeyin yarım kalışını, tam da keyif almaya başladığımızda, tam da bulduğumuzu düşündüğümüzde son buluşunu; sabun köpüğü gibi, şafağın doğuşuyla kaybolan yıldızlar gibi, yılların geçmesiyle silinen anılar gibi kayboluşunu; ellerimizden kayıp gidişini anlatıyor.
"bir yeşil ışık, bir telefon zili daha, bir adım, bir dakika daha, ben neredeyse...neredeyse istediğime ulaşmıştım, nerdeyse kaybettiğimi bulmuştum, neredeyse seni ve kendimi kurtarmıştım, neredeyse kazanmıştım...fakat bu hiç bir işe yaramaz, hiç yaramadı ki...
bir merhaba, ağlamadan önce son bir öpücük, bir evet, bir şans, ben neredeyse...neredeyse istediğime ulaşmıştım, nerdeyse kaybettiğimi bulmuştum, neredeyse seni ve kendimi kurtarmıştım, neredeyse kazanmıştım...fakat bu hiç bir işe yaramaz, hiç yaramadı ki...
bir gün bir yıl, 5,000 hafta, iyi işler ve iyi davranışlarla geçen bir ömür, daha yakın olmama izin ver veya olmama, bana izin ver...neredeyse istediğime ulaşmıştım, nerdeyse kaybettiğimi bulmuştum, neredeyse seni ve kendimi kurtarmıştım, neredeyse kazanmıştım...fakat bu hiç bir işe yaramaz, hiç yaramadı ki...
iyi bir tahmin, cevabını bildiğim bir soru, bir fikir, büyük bir mefhum ve ben neredeyse... neredeyse istediğime ulaşmıştım, nerdeyse kaybettiğimi bulmuştum, neredeyse seni ve kendimi kurtarmıştım, neredeyse kazanmıştım...fakat bu hiç bir işe yaramaz, hiç yaramadı ki, yaramadı ki, yaramadı ki..."
acımadı ki acımadı ki acımadı ki...ama neredeyse...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap