• kadir inanır ve filiz akın'ın bas rollerini oynadıgı film (1974).filmin sonunda ağlamamak elde değildir.
    --- spoiler ---
    helga /meral yugoslavya sınırında alman polisleri tarafından vurulur.
    --- spoiler ---
  • açılışındaki repliğe hasta olduğum film;
    filiz akın: passen sie doch auf!
    kadir inanır: siz dikkat edin!!? (bkz: nasıl yani)
  • shark bülbülü'nün yoğun istek, rica, ısrarları sonucunda entry girdiğim ilk film.
    kadir inanır'ın sevmediğim filmlerinden birisidir. pek tabi filiz akın'ın da öyle. fuat özlüer yazmış, orhan aksoy yönetmiş ( kendisi meşhur kezban serilerinin, melodramların yönetmenidir bu arada, bu filmden sonra neşeli günler, aile şerefi gibi harika filmlere de imza atmıştır ), türker inanoğlu da yapımcılığını üstlenince başrol filiz akın'a düşmüş.

    almanya'ya göç başlayınca yeşilçam da kendince hikaye çıkarmasını bilmiş, kimi kez sıkı ; mesela almanya acı vatan süperdir bana göre, kimi kez de bu film gibi kısır bir biçimde işlemiştir göç olgusunu. alman bir kız uzun sarı saçlı bir helga'dan çok fazla bir anlatımı hakediyordu bence.

    filmin konusuna gelince murat adındaki yağız türk genci , almanya'ya işçi olarak çalışmaya gider. burada selvi boylu alman kızı helga ile tanışıp aşık olur. helga'nın ailesi bu aşka şiddetle karşı çıkarken, murat'ın ailesi bağırlarını açarlar alman geline. filmin ilerleyen sahnelerinde helga'nın artık meral olduğunu görürüz. zaten bayılırım bu klişeye .

    meral'in zalim mi zalim ailesi de - ki zalim babayı da atıf kaptan oynuyor - kızlarını bi şekilde tekrar almanya'ya getirmek için bir oyun yaparlar, derken film acı sonla biter falan filan.
  • tasarruf olsun diye almanya'ya sadece kameraman, filiz akin ve kadir inanir'i goturmusler belli ki, bu ikisinin olsugu sahneler turistik mekanlarda cekilirken diger insanlar da genelde kapali mekanlarda fink atmaktadir (ki bu mekanlardan birisi kalkavan ailesinin beylerbeyi'ndeki koskudur), kadir inanir'in arkadaslari ile olan dis sahne cekimleri de hep ayni sokakta yapilmaktadir ki buyuk ihtimalle istanbul'da bi yerdedir... film boyunca turkler iyi almanlar kotudur ("ah siz turkler, hep boyle fedakar misinizdir?" gibi replikler havalarda ucusmaktadir). turk filmi kaliplari aynen kullanildigi icin bir durum olunca adami iki kolundan tutup devamli masa basinda oturan bi komiserin karsisina cikartirlar. bu arada polislerin sapkalari upuzun kabarik ve luleli peruklarinin uzerinde igreti durmaktadir, bazilarinin perugu sari olsun derken kedi boku rengindedir.
  • filmde alman olan filiz akın, annesi ona maria deyince -maria değil meral! der.
  • 1970'lerin artan milliyetçilik döneminde çekilen klişe bir türk filmi. almanların hepsi kötü, türklerin hepsi iyi. din değiştiren alman. evin ortasında gamalı haçlı hitler fotoğrafı. düzenbazlıklar, dolaplar.

    film bu arada münih'te çekilmiş, kameraman ve başrol oyuncuları dışında, sami hazinses abimiz ve yancısı da almanya'ya götürülmüştür.

    almanya temalı ve aynı başarısızlıkta bir film için; (bkz: gurbetçi şaban)
    yine almanya temalı ve kısmen daha iyi bir film için; (bkz: almanya acı vatan)
  • diyaloglarının saçmalığı ile adeta bir komedi filmidir. ancak müzikleri güzeldir. arka fonda angie falan çalar.
  • filmleri bazen döneminin koşullarını düşünerek değerlendiririm. o yüzden çok acımasız olmamaya çalışırım. ama bu film için hiç iyimser olamayacağım.

    (bkz: kadir inanır) ve (bkz: filiz akın)'ın başrollerini oynadıkları filmde almanya'da yaşayan zengin alman kızı maria'nın köyde tarla belleyen fakir murat'a aşık olması ve kızın ailesinin bunları ayırmak için kurdukları entrikalar anlatılmaktadır.

    oyunculuklar yapmacık ve acemicedir. yönetmenlik berbattır. konu ise kötüdür. kızın ailesi adamı kızlarından ayırmak için adamın çantasına beyaz! esrar koyuyorlar. adam tutuklanıyor. mahkemeye götürülürken yanındaki polisin silahını alıp polisi vuruyor bir cinayet, sonra araba çalıyor nerden baksan hırsızlık. e sınırı kaçak geçmeye çalış üç kaçaklık. bütün bunlar olduktan sonra abi kazayla oldu diyemezsin.

    ayrıca filmdeki saçmalıklardan birisine örnek vereyim: şimdi bu murat'ı mahkemeye götürüyorlar ya. bu, polis minibüsünde elleri kelepçeli ve yanında muhafız polis var ve bir tane de minibüsü süren alman polis var. bak şimdi; murat yanındaki polise "sigara içebilir miyim" diye soruyor. polis anlıyor ve tamam anlamında başını sallıyor. hadi diyelim bu polis türkçe biliyor. sonra murat polise kibriti olmadığını söylüyor. polis cebinden çakmak çıkarıyor bu esnada murat polisin silahını kapıyor ve diyor ki "söyle ona (aracı süren polise) davam etsin" polis devam et, diyor. şoför polis "tamam" diyerek devam ediyor. hadi diyelim türkçe anlayan polis aslında diğerine almanca söyledi ve türkçe bilmeyen almanca tamam dedi. sonra arabada arbede çıkıyor murat yanındaki polisi vurup öldürüyor ve araçtan iniyor. buraya dikkat! aracı kullanan polise "devam et ve sakın durma" diyor. türkçe bilmediğini sandığımız polis "tamam, anladım" diyerek devam ediyor. şaka gibi.
  • fantastik bir yapım. film alman bir kız ile türk bir oğlanın aşkını konu edinmiştir. kızın babası türkün yoluna taş koymaya çalıştıkça kız aşkının peşinden koşar da koşar. tüm almanların türkçe konuşup anlaştığı bir filmdir aynı zamanda. arkada “angie” çalıp durur. sonunda ben ne izledim öyle dersiniz. alman işçileri konu alan en saçma film olabilir, yine de dönemin kimlik sorunlarını yansıtması bakımından izlenebilir.
hesabın var mı? giriş yap