• arapçası al-jabr olan bu fiil kırılmış parçaların restorasyonu manasına gelir...
  • eyuboglu koleji ogrencilerinin kabusu, matematik derslerinin kırmızı karton kapaklı kabusu, ansiklopedik kitap.
  • içinde hergün birer saat mathematik barındıran haftalık programınız dolayısıyla hergün taşımak , kapağını açmak ve muhattap olmak zorunda kalındığında insana acı veren objelerden biri haline gelen kitap.
    algebra 2 and trigonometry, kısaca algebra..
  • casionun son urunlerinden olan hesap makinesi.
    (bkz: algebra fx 2)
  • hüzün dolu a camp parçası. nina'nın çıplak sesiyle başlar.
  • bilkent işletme fakültesi 2. sınıf öğrencilerinin linear algebra dersinden çıkarken okumaya bayıldıkları acamp türküsüdür. sözleri aynen aşağıdaki gibidir:

    why can't you just
    forget about algebra
    it's all about you now
    and all your talk
    of logic and formula
    could never help you now
    not anymore
    cause you were always
    on the run
    from the darkness
    in your heart
    so you wear it
    on the outside
    of your chest
    i have taken
    the liberty
    to tell your ghost to go
    bribing them with
    sunlight and sympathy
    they promised not to show
    for a while
    cause you were always
    the little boy
    who couldn't keep it
    to yourself
    so your heart
    is on the outside
    of your chest
    at the speed of light
    you moved inside my home
    nothing is alright
    if you are still alone
    and your heart
    is greater than
    the sum of you
    and everyone
    but still you're always
    on the run
    from the poison
    in your lungs
    and your heart
    is on the outside
    of your chest

    aslına bakarsanız "niye cebiri unutmuyorsun lan" şeklinde başlayan bir şarkı için çok güzel sözler içeren bir şarkıdır. zaten nina söylemektedir,cebir mebir kalmaz.
  • (bkz: el-cebir)
  • el-cebir niye algeber olmamış? nasıl olmuş da algebra yani elcebre olmuş? kaynaklara bakıyorum da ses dönüşümünde asgari de olsa mantık aranmadığından olacak el-ceb(i)r diyerek çıkmışlar işin içinden.

    ben şimdi serbest atış hakkımı kullanmak istiyorum.
    el-harizmi'nin kitabın tam adının okunuşu söyle: "el-kitab el-muhtesar fi hisabi'l-cebru ve'l-mukabele(tu)"
    bunu "....hisab el-cebru ve'l-mukabele" diye okumak da mümkün. en azından avrupa dillerinin arapça harfçevrim geleneği öyledir.
    elgebra kök-yalın olarak el-cebir kelimesinden değil olsa olsa kitabın adında geçtiği haliyle "el-cebru" kelimesinden gelmiştir.
  • ortaokul sıralarında anamızı ağlatan derstir. matematikten soğutmuştu resmen. tabi bunda hocanın payı da büyüktü... biz de ona olan sevgimizi masasına salatalık sürüp ortalığı kokutarak gösterirdik.
  • avrupalıların tanımlık* ayrımı yapamadıklarını gösteren iki kelimeden biridir. biz onlardan kelime aldığımızda "şövalye" yerine "löşövalye" ya da "miting" yerine "dımiting" diye mi alıyoruz?

    (diğer kelime için bkz: alchemy)
hesabın var mı? giriş yap