• orjinal adi "alcanzar una estrella" olmakla beraber "dün yildiza ulasmak'i seyrettin mi" filan demek çok zor oldugu için "alcanzar" namiyla anilmaya baslanmis bir meksika dizisiydi alcanzar (alcanzar "ulasmak" anlamina geldigi için manasizdi biraz böyle demek aslinda, ama kim anlardi bunu, ne fark ederdi ki?).
    ilk göz agrim zenginler de aglar'dan sonra en sevdigim soap operaydi, ki soap opera konseptine tam uymuyordu, gençlik dizisi derlerdi.
    baby-face ekolüne, yeri geldiginde burak kut'a gönül vermis, verebilmis genç kizlarin sevgilisi eduardo capetillo ve özellikle dizinin baslarinda çirkin ördek yavrusuyken sonra -ne kadar güzellesebiliyorsa o kadar- güzellesen, ama çok sevimli, ruh güzeli ve benim taptigim sesli insan mariana garza (dizideki adiyla lorena) basroldelerdi bu dizide. sisman ama sempatik aurora, eduardo'nun yine çok sevimli arkadasi amadeus, ki sonra aurora'yla beraber olacaklardir, sorunlu adriana ve sevgilisi, sonra esi olacak pedro (pedro'nun voy a cambiar por ti-senin için degisecegim sarkisini adriana'ya ithaf ettigini hatirlayalim), her daim aci çeker görünümlü menajer joaquin, kavgali oldugu karisi irene, dizinin baslarinda, benim pek seyretmedigim zamanlarinda kötü kadin rolünü basariyla oynamis deborah, mariana garza'nin gerçek hayatta da, dizide de annesi olan, simdi benim dizideki adini degil de gerçek adini hatirladigim ana maria garza, eduardo'nun babasi don pedro (lorena'nin annesiyle yakinlasacaklardir sonra) diziden aklimda kalan diger karakterler..
    silik, bakimsiz, dislanmis; sisman arkadasiyla "bir dünya yarattim yalniz ikimiz için" tribinde, müzik ve eduardo casablanca asigi lorena'nin nasil yavas yavas eduardo'ya, yildiza ulastigi ve nasil kendisinin de çok ünlü ve sevilen bir sarkici oldugu konusu isleniyordu dizimizde.
    meksika'nin türkiye'ye ne kadar benzer bir ülke oldugunu ben bu dizide ögrendim. ve ispanyolca ögrenmeye de sirf bu dizinin müziklerini anlayayim diye basladim. gerçekten içli, hos bir diziydi bu, müziklerinin sahaneligi de cabasi (diziye adini veren ve çok güzel bir piyano girizgahiyla baslayip "alcanzar una estrella, una estrella perdida, confundida en el cielo.." diye giden süper sarki bende mp3 formatinda mevcut, seve seve paylasirim nostalji yasamak isteyen herkesle).
    son bölümlerdeki heyecan unutulmazdi. eduardo bunalim geçiren yildizimiz, ölmüs numarasina yatiyor, artik ünlü bir sarkici olan lorena acilardan acilara giriyor, günde dört posta eduardo'nun mezarina gidip istavroz çikariyordu (buraya en çok "exito y amor" isimli sarki yakisiyordu-ask ve basari, ikisi hiç bir arada olmaz, çok zor bir karisimdir). eduardo ise bir kir evinde sarki besteliyor, baska kizlarin kalplerini çaliyor, ve sanki gizli bir hayraniymis, onu tanimiyormus gibi lorena'yi derinden sarsan mektuplar yaziyordu, tipki kendisi ünlü bir star, lorena ise ezik bir liseliyken lorena'nin ona yaptigi gibi..
    yildiza ulasmak çok tutuldu türkiye'de. sene 1990'di. körfez krizi vardi (ne alaka? bilmiyorum, ama çagrisimi hep böyledir bende). meksika'da ve gittigi diger ülkelerde de çok tutulmus olacak ki alcanzar, derhal ikincisi çekildi. ama güzel degildi "kagit bebekler" isimli bir müzik grubunun basindan geçenleri anlatan bu ikinci dizi, ben sevemedim, bilmem birincinin üstüne ikinciyi seven var midir.. gönül sahile yazdigi eduardo kalp lorena yazisi dalgalar tarafindan silinince aglayan lorena'yi, kendini kayalarin üstüne atip sarki söylemesini görmek istiyordu; uzun esmer saçlarini mütemadiyen o taraftan bu tarafa atan ricky martin'i degil.
    ekleyecegim son ayrinti da dizinin en sonunda senaryosunun, en büyük amaci iyi bir yazar olmak olan aurora'nin ürünü oldugunun ortaya çikmasi, aurora'nin amadeus disinda bir baska mutluluga ermesi, bizim de neseyle dolmamizdi.
    hayatimda ve hafizamda yer etmis, hatta simdi gördügüm kadariyla gereginden de fazla yer etmis bir diziydi yildiza ulasmak. simdi bir yandan yeniden yayinlamalarini isterken, bir yandan da yok, yayinlamasinlar, büyü bozulmasin dedirten bir dizi..
  • zamanının akıllara zarar dizilerinden biri
  • yıllarca kendi ismimi her barbie oyununda 'lorena' koymama sebep olmuş dizi. müziği bu kadar yıl geçmesine rağmen hala aklımda...
  • bu dizi sırasında ilkokul dördüncü sınıfa gidiyordum ve her akşam heyecanlarla bekleyip gecenin sonunda yastığımın altındaki 'gizli' yerinden lorena ve eduardonun bir gazetenin verdiği posterini çıkarıp içli içli baktıktan ve onlar için dua ettikten sonra binbir heyecanla uyuyor, sabahları da okula gider gitmez arkadaşım başak'la birbirimize koşarak, 'izledin mii!!' diye bağırıyor ve tüm günümüzü onlar hakkında konuşarak geçiriyorduk. evet, bendeki izleri bu kadar derindir. tabi dahası da var, ilk kez kendi paramla ki onbeşbin lira idi, dizinin şarkılarının olduğu kaseti edinmiş, onların söylediğini ben ne anlıyorsam ezber etmiş, hemmen dört kişiden oluşan bir danslı müzik grubu kurmuş, koridorlarda her tenefüste bu vesileyle tüm okulcak tanınmıştık. ama işin en çarpıcı noktasına değineceğim yani bu saplantının aklımı nasıl başımdan aldığına. grubumuzun dördüncü ve bizim sınıftan bile olmadığı halde sırf bu diziye olan inancı yüzünden aramıza kabul ettiğimiz elemanı ahu alçağı, başta ben olmak üzere grubumuzu eduardonun bunların eski bir tanıdığı olduğuna ve tatil için evlerine geldiğine inandırmış, onunla konuşmak için her aradığımda- ki nece konuşacaktım acaba- fısır fısır seslerle, şimdi alışverişe çıktığını yok efendim içeride gazetecilerin olduğunu söylemiş, ama ısrarla vazgeçmeyen ben günlerden bir gün araryıp da telefona çıkan annesine 'eduardo nerde' diye sorduğumda tüm gerçekleri çok acı bir hayalkırıklığı eşliğinde öğrenmiştim. hala zaman zaman o yaşta bir çocuğun nasıl bu kadar rahat yalan söyleyebildiğine şaşarım, tabi kendi salaklığıma gülmem geçtikten sonra.. :)
  • hem eduardo'nun hem lorena'nın yanlarından devamlı yardakcılıklarını yapan iki de karakter vardı. eduardo'nun ki hafif homo diyebilecegim, zaman zaman eduardo'ya ''bak kocum hızlı ko$an atın boku seyrek dü$er, aman ha dikkat et'' gibisinden ögütler veren ama her defasında da eduardo'nun ''hadi oradan vaffanculo'' diyerek ayarı verdigi biriydi. lorena'nın kankası ise her güzel kızın yanında mutlak olan 170 x 380 ebatlarında a4 kagıdına sıgmayan biriydi. tabi bu iki yardımcı karakter mutlulugu birbirlerinde bulacaktı ve olaylar geli$cekti....
  • basrollerinde eduardo capetillo ismili kivircik sacli bir delikanlimizin oynadigi dizidir.
    ortaokuldaydim o zamanlar dizide calan sarkinin sozlerini ezberlemistim ispanyolca bilmesemde. cook yillar sonra hala hafizamda olduklarini farkedip anadili ispanyolca olan arkadaslarima soyleyip kendilerini saskinliklara sürüklemiştim.
    la ve lentes lape saralemola... (bkz: okunusu gibi yazilmak)
  • *

    alcanzar una estrella
    una estrella perdida
    confundida en el cielo
    quiero que sepa mi pena
    lo que sufre en silencio
    lo que vive mi ser, no
    importa que este muy
    lejos si tengo yo su brillo
    no importa la negra noche
    si ilumina mi destino

    si luces al lado de un ¨¢ngel
    suspiro cantado mas all¨¢ de
    este mundo, el aire huele
    al perfume que todo lo llena
    con su inspiracion

    no importa que este muy
    lejos, si tengo cerca su
    brillo no importa la negra noche
    si s¨¦ que eres m§ßa en realidad

    los caminos se borran
    con el agua de una tormenta
    la fama sabe de paso y se lleva
    tu juventud junto a tus ojos

    no importa que este muy
    lejos, si tengo cerca su
    brillo no importa la negra noche
    si ilumina mi soledades

    los caminos se borran
    con el agua de una tormenta
    la fama sabe de paso y se lleva
    tu juventud junto a tus ojos

    alcanzar una estrella
    alcanzarla con una canci¨®n
    el arriba yo abajo
    la distancia la trae el amor
    con una canci¨®n

    alcanzar una estrella
    alcanzarla con una canci¨®n
    el arriba yo abajo
    la distancia la trae el amor
    con una canci¨®n
  • 10 sene sonra televizyonda tekrarını gördüğümde, yayınlanan bölümü hatırlayıp, noluyo lan bana dediğim dizi, daha sinus 37yi ezberleyemedim, dizi yıllarca yer etmiş beynimde sahne sahne haberim yok
  • kardeşimle birlikte bu dizileri görmeye vakif olan nadide kuşaktanız. vakti zamanında şarkısını kasete çekip bilmediğimiz bir dilde olan sözlerini; defalarca dinleyip kagida yazmak suretiyle ezberlemiştik. arkadaslarimin kiskancliklarini ve hayretlerini hatirliyorum da acayip bi havaydı. tabi şimdi aynada kendime bakamıyorum utançtan. ah ne gunlerdi...
hesabın var mı? giriş yap