• üçüncü meşrutiyet dönemi'nin halk arasındaki adıdır.

    sistem belli. parlamento var, bir de başbakan var. meclis temsilidir, danışmanlık hizmeti sunar. son karar başbakanındır.
  • diktatörlüğün var olduğu dönemdir.

    "ileri demokrasi" adı altında, herkes, eğer farklı düşüncelerde iseler baştakilerden,
    susturulmaktadır..

    aksi değil.
  • şu son bir yıllık dönemi; cumhuriyet tarihi boyunca, meşru ya da gayrimeşru biçimde, devlet görevlilerinin marifetiyle terk-i diyar eyleyen insanların sayısının en az olduğu dönemdir. "saydın mı lan?" diyeceklere peşin cevabım; saymadım, kulaklarımda tüy çıkacak yaşa kadar bu ülkede yaşadım ve vicdanımın önüne hiçbir ideolojiyi koymadım.
  • ilk 2 gün ben de destekledim de sonradan aralarına karışan marjinahahahaller yüzünden soğudum.
  • adamlar agliyorlar turbanli kadinlar/kizlar pozitif ayrimciliga tabi tutuluyor diye.

    cumhuriyeti kurasiya kadar hocalarin arkasinda el acan tiplemelerin 1923 sonrasi fasist icraatlarini biliyoruz.

    bugun ne oluyorsa 80 yil oncesinin benzeri oluyor.

    yakin tarihte toplumun idareye kosulsuz biat etmeyenlerine devletin ne gibi seyler yaptigini merak edenler bugunku akp devrine baksinlar. ataturk yonetimini merak edenler uzun adama baksinlar.

    birinin parasina/caddesine/bustune baksinlar, digerinin isminin/stadinin verildigi havaalanina.
    baskici ic siyasetten essekliklerle dolu dis siyasete kadar iki donem birbirinin aynisi.
    birbirilerinin neredeyse aynisi. mevcut yonetimi elestirirken baskici cumhuriyet rejiminin arkasindan laf atmak tutarsizlik geliyor bana. 80 yil gecmis ataturk oleli, halen 50 bin adam toplanip fotografini resmediyor, bilegine imzasini dovmelettiriyor vs.
    rte yi fasistlikle suclayip fasistin onde gideninin sekilciligini yapmak garibime gidiyor.

    ataturkcu degilim ve hicbir zaman olmadim. ataturk benim icin dogrusu ve yanlisiyla fani bir tarihi figur(an)dur. fakat ataturkcu bir idareci olsaydim ve illa sekilcilik yapacak olsam buldugum her yere kafasini yapistirmaktansa 'vatanini en cok seven görevini en iyi yapandir' sozunu yazdirirdim. bizde maalesef millet olarak icerik kalitesinin onemi gozetilmiyor. hem gercek hem mecazi anlamda makyaj medeniyetiyiz.
    ataturkcu ol yeter, bahsettifi hakikatlere tabi olmana gerek yok.
    su cumleden cikar ataturku koy erdogan'i. ne farki var. sen klise tipoloji olarak az dindar elinde sarap bardakli isen o da o mantikla turban takip musrif yasayan biri.

    seninle onun aranda makyajin cinsi haricinde bir fark yok. ben de sekilci bir esegim sen de.

    ınanc ozgurlugu, kilik kiyafet ozgurlugu, sivil teskilatlanma ozgurlugu, siyaset ozgurlugu bugun ne durumda ise ataturk ve sonraki yillardada aynidir.

    birbirilerinin aksi gibiler. bugun bazen turbanlilara tanindigi varsayilan pozitif ayrimciliga kicini yirtanlar daha dune kadar yasanan ayrimciliktan bahsetmek istemiyorlar.

    basortulu isen tahsil hakkin yok ve bu normal karsilaniyordu.

    simdi sen dune kadar bu kafadaki takiyyeci zihniyet olarak kalkmis basortuluye taninan imtiyazdan bahsediyorsun.

    seni alip akpliye vurmak gerek. ne farkiniz var?

    ıkisi de bir digerine yasam hakki tanimayan gercek birer fasist.

    bana vuruyorlar diye aglayip sikayet ettigin adam dun senin tokatlayip aglattigin adam. dun magduriyet somurusu yapmakla sucladigin tiplerin yerinde bugun sen varsin.

    bu ulkedeki herkes birbirinin sorunlarini bagirarak degil konusarak cozmesi gerektigini anlayasiya kadar herkes birbirine birer tokat cakacak. oyle de olmuyor mu? once jandarma kürde sonra kürt jandarmaya, once cumhuriyetci islamciya sonra islamci cumhuriyetciye, once solcu sagciya sonra sagci solcuya.

    memlekette herhangi bir gruptan kafasi calisan bir adam gosterin ki memleket hapishanelerinde yatmamis olsun.
  • kürt hareketi hakkinda da benzer seyler soylenebilir.

    akp ye oy vermeye devam eden dindari uyurgezerlikle suclarken solculuk/esitlik ayaklarina yatan, iktidara gelse ulkenin adini kurdistan koyacak adamlara sempati beslemek en hafif tabirle ahmaklik, aymazliktir. nispeten de olsa kaliteli turk siyaseti ecevit ve erbakanin tasfiyesiyle tamamen tarih olmus vaziyette. hal bu iken toplumdaki temel sorunlarin asli cozumlerini sandikta aramak hayalperestlikten ibaret.
  • adaletinin de kalkınmanında kendisinden yana yararı faydası kayırması olan partinin kısaltılmış halidir akp. dönemi ise gözler önünde serildi artık kendi yandaşına dahi hayrı olmayan parti. gss diye çıkardığı yasal haraç ile işsizlerden dahi medet uman parti. kanunların bittiği yerde zulüm başlar demiş bir ingiliz devlet adamı. zulmün hat safhada her alanda her şartta bizlere tüm boyutunu göstermiş partinin dönemini yaşadık bizler akp ile. güzel piyon oldular ama. bakalım son yerleri neresi olacak. merakla izliyoruz.
hesabın var mı? giriş yap