• büyük sabırsızlık içinde olan kocanın eşine karşı sarfettigi tümce.

    (bkz: basim agriyor bu aksam olmaz)
  • arkadaşlarının abbas'ı içmeye davet ederken sarfettikleri cümle. sözleri

    haydi abbas vakit tamam
    akşam diyordun, işte oldu akşam

    şeklinde giden bir türk sanat müziği şarkısından. sözler sanırım cahit sıtkı tarancı'ya aitti...
  • (bkz: abbas)
  • yanlış hatırlamıyorsam
    cahit sıtkı tarancının bir şiiridir. sabah erken saatlerde içmeye gider ünlü şair fakat meyhanenin sahibi abbas "akşama veririm içkiyi" der. akşama kadar bekledikten sonra bu dizeleri sarfeder şairimiz...
  • haydi abbas, vakit tamam;
    akşam diyordun işte oldu akşam.
    kur bakalım çilingir soframızı;
    dinsin artık bu kalp ağrısı.
    şu ağacın gölgesinde olsun;
    tam kenarında havuzun.
    aya haber sal çıksın bu gece;
    görünsün şöyle gönlümce.
    bas kırbacı sihirli seccadeye,
    göster hükmettiğini mesafeye
    ve zamana.
    katıp tozu dumana,
    var git,
    böyle ferman etti cahit,
    al getir ilk sevgiliyi beşiktaş'ta;
    yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.

    cahit sıtkı tarancı

    21 eylül 2005 - 17:21
  • bir de baudelaire versiyonu vardır ama çilingir sofrası yok onda..

    (bkz: içe kapanış)
  • rakı adabında gün batmadan, akşam olmadan, rakı içmek olmadığı için abbas akşamın olmasını beklemektedir. bilmeyen gençler de öğrensin bu adabı diye cahit sıtkı bu dizeleri kaleme almıştır.
  • ne istedigini bilmeyen kararsiz ınsanlara soylenecek soz.
    gitmek istiyordun, iste gidiyorsun.
    simdi ne bu surat?
  • haydi abbas vakit tamam akşam diyordun işte oldu akşam kur bakalım çilingir soframızı; dinsin artık bu kalp ağrısı.
  • annemin rahatsızlığı tedavi edilemez boyuta ulaşmış, resüsitasyon kapısında bekler olmuştuk.
    sağlık personelinin hızlı hızlı giriş çıkışları nedeniyle ara sıra açılan kapıdan görebildiğim tek şey, birçok kablo ve boru bağlı vücuduyla can çekişen annemdi.
    sabahtan beri ara ara gördüğünüz ve bazen bakmak istemediğiniz o görüntü sizi öyle bir düşünceye sevk ediyor ki, saçının teline kıyamayacağınız anneniz için o lanet haberi versinler diye bekliyorsunuz artık..
    bekleyişimiz bizi akşam ezanına kadar götürüyor ve içerideki hareketliliği "akşam diyordun işte oldu akşam" cümlesiyle karşılıyordum istemsizce. sonrasında da doktorun yanımıza gelişini izledik bir süre. bekleyene sorsan bir ömür geçmişti ama 17:39'dan 17:41'e uzanan bir andı sadece.
hesabın var mı? giriş yap