ahmet salih

• çağla şıkel'in kalçasından latife tekin'in bilgisayarına kadar her konuda kalem oynatabilen gazeteci köşeci. (bkz: milliyet pazar)
• (bkz: ahmet tulgar)
• bu arkadaşı izlemek, takip etmek, hatta çok gerekirse aradığı mutluluğu bulması konusunda yardımcı olmak istiyorum...
  iste bende sözkonusu bilinci oluşturan yazısı (yazılarından biri).
  
  lucescu kimi beşiktaş'a istedi? yıldız tilbe'nin protest dansı... sergen'in arkadaşları kulüpte, serhat ile esra havalimanında kavga etti... akademi 14'e gey bayrakları asıldı... hülya avşar'la karşılaşan tanju çolak "öfke merdivenini" kullandı
  
  elbette başka bir vesileyle, başka bir yöntemle ve başka bir yerde görülseydi, ilhan mansız'ın nina ile öpüşmesi görenlerde bu kadar seksi bir etki yapmaz; bir skandal olarak algılanmazdı. ama işte eğlenme eylemini cinsel ilişkiye benzeten bir şey var. insanların cinsel ilişki sırasında görülmekten utanmalarının önemli bir nedeni de bedenlerinin aldığı neredeyse anlamsız, mantık dışı ve gülünç şekillerse, benzer bir durum eğlenen insanın bedeninde de zuhur eder. insan eğlenirken kendisi gibi eğlenenler tarafından görülmekten -isterse bir meydan, taksim meydanı dolusu olsunlar- rahatsız olmaz da, ertesi gün bir video bant ya da fotoğraf karesinde kendini seyrettiğinde utanır ve gülmek zorunda kalır. eğlence görüntüleri pornografi kadar komiktir; beden hareketlerinin mantık dışılığı yüzünden.
  
  o göbek neydi öyle?
  dün değil; bir önceki pazar gecesi, beşiktaş futbol takımının ginger up'taki içsel şampiyonluk kutlaması, bir de üstüne üstlük görüntünün üstüne tv kanalının saydam logosu bindirilerek canlı yayınlandığında, evlerde taraftarlar utanca işte bu yüzden, görüntülerin bu pornografik etkisi yüzünden gark oldular. beden disiplinini, sportif kareografisini maçlarda hayranlıkla izlediğimiz bir yasin sülün'ün formasını göbeğinin üstüne kıvırıp masanın üstünde göbek atması neydi öyle?
  eğlenmek kadar mahrem bir eyleme görülme korkusuyla sık sık pencerenin önünden çekilir gibi ara ara bağlanmak; böylesi bir röntgenci görme biçimi televizyonda!
  
  raydan çıkan bedenler...
  madem bedenlerden, beden hareketlerinden bahsediyoruz: yıldız tilbe ciddi ciddi özgün bir dans üretti kendisine. bedenin yapılan işle, şovla dalga geçiyormuşçasına müziğin ritminden, koptuğu, raydan çıktığı ve şiddetli elektrik şoklarına maruz kalmışçasına sarsıldığı bu dansın, söz konusu yıldız tilbe olunca, protest bir amacı olduğu kanısı uyanıyor insanda. yıldız tilbe bilinçli olarak kötü giyiniyor, bilinçli olarak kavruk bedenini oradan oraya savuruyor. ve tam da bunları yapabildiği için müziğinde de türk pop klişelerinin ötesinde tınılar keşfediyor.
  bedenlerimiz, tabii ki sadece beden değil. zaman zaman saklamak, zaman zaman ise sergilemek istediğimiz, bazen üzerine titreyip bazen öfkeyle hırpaladığımız bir şey; çünkü ruhlarımızın göz önündeki hali.
  pina bausch'un birkaç gündür istanbul'da hayranlıkla izlenen yapıtında ise bedenler insan ruhunun katışıksız ürünlerine dönüşüyor. bu gece akm'de son gösteri.
  
  kavga dizisi..
  hazır yazının başında beşiktaş'tan bahsetmişken, devam edelim: lucescu, beşiktaş teknik direktörü olduğunda kulüp yönetimine verdiği transfer listesinin başına kimin adını yazmış? galatasaray futbol şube sorumlusu abdürrahim albayrak'ın.
  futbola devam: beşiktaşlı sergen'le geldikleri söylenen bir grup genç, önceki gece anjelique- buz'da şiddetli bir kavga çıkardı. çok sayıda bardak kırıldı. gençlerden birinin adı rıza'ydı.
  fenerbahçeli serhat, esra eron'la hafta sonu fethiye dönüşü hava limanında kavga etti.
  
  tanju ile hülya karşılaşınca...
  taksim'deki gey bar akademi 14'ün dekorasyonu değişti ve bir duvara gökkuşağı renklerini taşıyan iki adet gey bayrağı asıldı.
  aynı kulüpte geçen hafta yapılan "drag queen"li (travesti şovmen) partide modacı zeynep tunuslu ve ressam ismail acar eğleniyordu.
  entelektüel isimlerin sosyetik kulüplere ilgisi artıyor. selim ileri, zihni&friends'te görüldü.
  zihni&friends'in bir yazımızda "öfke merdiveni" adını verdiğimiz basamaklarından kulübü öfkeyle terk eden bu kez tanju çolak'tı. hülya avşar'ın, bir doğum günü partisine katılmak için gelmesinin ardından barda birkaç kadeh yuvarlayan çolak kulüpten asık suratla ayrıldı.