abdal düşü

• enis batur'un yeni şiir kitabı (mart, 2003). altıkırkbeş tarafından yayımlandı. koma provaları ve sütte ne çok kan'la "damardaş". 1998 - 2002 arası yazılmış düzyazı şiirler toplamı. 72 s.
  
  tadımlık:
  
  "farkındayım gidip gelmelerden sonuç çıkmayacağının, en doğrusu bir yer seçmek ve oradan olabildiğince sabırla sonsuzluk cetvelini açmak. oysa fenerin yanına gidiyorum akşamları, açıktaki gemilere mıhlanıyor gözlerim. zihin çarklarım fırdöndü, aklım bozulmuş ama çalışmayı hâlâ sürdüren bir aygıt gibi soluk soluğa işliyor. değişti ölçülerim, algılarım tizi pesi yakıcı ölçülerde kavramayı öğreneli beri geri durmadım, içim yorgunlukları tanımıyor artık."
  
  abdal düşü, s. 60, "yanıt"tan.
• kimine göre eksik, kimine göre fazla, diyordu: her şey kişinin kendisine doğru yolcu çıkmak üzere yer ayırtma isteğinin bir dayatma boyutu almasıyla başlar. (s. 9)
  
  onun da arkasında, dibinde, gölge altında: yer ayartma isteği..(s. 10)
• abdal düşü (2003)
  
  üstüste birkaç yıl, ışıksız pencereli hücremden sınır
  tanımaksızın yola çıktım. haftalar boyu kimseye
  rastlamadan yabanıl diyarları aştım, mahşerî bir şehrin
  kapısına dayandım. duru, sakınımsız bir dilin kelimeleri
  sesime kenetlendi.
  
  enis batur - "labirentini ören şair" (2015)
• enis batur şöyle der kitabın bir yerinde:
  
  “bunları söylüyorum sessizliğimi bozmadan. nicedir bir iç konuşmanın yekpâre akışında tamamlanıyor günüm. sözlerim ateşli bir hastalığın yarattığı sabuklamaları çağrıştırabilir, paylaşamam onları gece vakti bir başına bar taburesine tünemiş, uzak rıhtımlardan gelme, dilimi bilmeyen sarhoş gemicilerle bile.
  
  ama olsun, eksikliğini duymuyorum bunun, konuşmanın insana faydasını görmedim. dikkatle dinleyecek olsa bir bilge kişi dediklerimi, şüphem yok susturur beni, parmağını ağzıma koyarak: tut bunları içinde; anladığın, gördüğün sende kilitli kalsın, almaya yatkın biriyle karşılaşamazsın.”