açlar ordusu
-
aç insanların neler yapıp neler yapamayacaklarını ve sınırlarını anlatan bir kitap. okurken zaman zaman gülseniz de insan kendine o açların yerinde ben olsam ne yapardım gibi korkunç soruyu sormadan da edemiyor...
edit: imla -
aklıma ilk gelen haçlı ordusudur. arapların gözüyle haçlı seferlerinde o kadar vahşi olarak anlatılmış olduklarından sanırım böyle bir izlenim edindim. güya aç kalmışlarmış da oradaki insanları yemişlermiş. abartının böylesi...
-
serserilik kendi tabiriyle 'hobo'luk. kaçak tren yolculukları.. ezilen, horlanan toplum içine alınmayan binlerce insan...kısacası 'açlar ordusu'... bunların içerisinde jack london da vardır. sadece bu kitabını bile okumak diğer romanlarını gözü kapalı aldırır.
-
nedir o
yanı başında akar
sessiz uysal ve kocaman bedeniyle
nedir o
kimse farkına değil
dünya değirmeninin taşını çevirir habire
sesi hiç duyulmaz
bil
ızdırabın sebebidir
açlar nehridir o
onlar; midelerinin, yüreklerinin ve akıllarının
açlıklarını gidermek için oraya buraya akar durmadan
onlar ki ilk insandan beri açtırlar aç doğar ve aç ölürler
onlar ki, sahibiyle talibi arasindaki iktidar savaşında
kullanilir, kenara atilir. onlar unutulandır.
kurulmadı böyle ordu
var olalı
yeryüzü
onlar
açlar ordusu
kaç kez uyandırıldılar
kaç kez sürüldüler meydanlara bilir misin
kaç kez hırsla vuruştular vaad edicileri için
yenenler gömdükleri zaman meydanlara yenilenleri
zincirlenip bağlandılar açlar, hayvanlar gibi
uyanmadılar başlarına gelene
ızdırabın sebebi
açlar
seyret
akıp gidiyor
nasıl ağır ağır
çevirip taşlarını, sıra sıra değirmenin
mideleri boştur yada yürekleri ezik, soruları yanıtlanmamış
akar kazılmış yatakta,ağır ağır
yatağı kendinden sanır
açlar ordusu
kurtuluş
uyusun bakalım, bu düzenin sahipleri rahat yataklarında
uyusun bakalım, uykusunda yürüsün uçsuz açlar nehri
kafalarında bir plan olduğu halde
benim de planıma and olsun -
jack london'ın the road adlı kitabının yalçın yayınlarından çıkmış eski bir baskısı. 2016 baskısı altıkırkbeş yayınlarından yolda ismiyle çıkmıştır
-
suriyelilerdir
-
en sevdiğim jack london kitapları demir ökçe, martin eden, uçurum halkı, açlar ordusu, john barleycorn/intihar, ay vadisi. yalnız serserilikle ilgili kitabı açlar ordusu muydu, başka bir kitap mıydı emin olamıyorum. o isimde kitap okuduğumu anımsamıyorum, yüksek bir olasılık demiryolu serserileri. uyarı: öğrenmiş bulunuyorum, benim okuduğum açlar ordusu ile okumadığım demiryolu serserileri'nin her ikisi de jack london'ın the road'unun (1907) türkçe çevirileriymiş. (bkz: the road/@efreet sultan)
şimdi 2022'de istanbul hayat pahalılığı için yeni bir söz çıkmış. "aç mezarı yoktur, genç mezarı vardır"dan sonra, dönüşüm geçiren söz kalıbı: "şehir aç mezarı olmuş..."
(bkz: jack london/@ibisile)
(bkz: hobo) -
"görünen o ki, yiyecek bir şeyler bulmak için çok yoksulların yanına
gitmek zorundaydım. çok yoksullar, aç bir serserinin son kesin başvuru
noktasını oluştururlar. onlara, her zaman güven duyulabilir. aç bir insanı asla
geri çevirmezler. bütün birleşik devletler’in her yerinde büyük evlerden
yiyecek isteğim geri çevrilmişti ve her zaman, ya dere kenarlarındaki ya da
bataklıklardaki kırık pencereleri paçavralarla doldurulmuş, küçük kulübelerde
çok çalışmaktan yüzleri çökmüş annelerden yiyecek almıştım. ey, siz
hayırseverlik tüccarları! yoksullara gidin ve öğrenin, çünkü sadece yoksullar
hayırseverdir. onlar kendilerine gereksiz olanı vermezler, çünkü fazlası
ellerinde yoktur... kendilerinde fazla olan şeyleri verirler ve asla saklamazlar,
hatta çoğunlukla kendilerine bile gerekli olan şeyleri insafsızca verirler.
köpeğe atılan bir kemik hayırseverlik değildir. hayırseverlik, siz de en az
köpek kadar açken onunla paylaştığınız kemiktir."
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap