54 entry daha
  • the observer'da 27 haziran 2004'te hakkında yayımlanan yazısı, bir arkadaşım tarafından, aşağıdaki şekilde çevrilen rahmetli rapçi..

    ----------------

    hip hop’un ölümsüz kahramanı

    öldürülmesinin üzerinden sekiz yıl geçse de, rapçi tupac shakur, çıkan yeni albümleri, hakkında yazılan kitapları, filmleri, hatta üniversite kurslarıyla hala gündemde. peki 2pac nasıl yeni neslin james dean’i oldu?

    rapçi tupac shakur, 1995 yılında yayımlanan “me against the world” adlı şarkısında gelecekle ilgili olarak şunları söylemişti: “ölümümden sonra / son nefesimi verdikten sonra / ne zaman sonunda huzur bulacağım” görüldüğü kadarıyla hala bulamamış. sekiz yıl önce las vegas’ta düzenlenen silahlı saldırıda hayatını kaybeden shakur’un müziğinin ve tarzının amerikan yaşam tarzı üzerindeki etkisi hiçbir zaman bugünkü kadar çok olmamıştı. shakur abd’de, jimi hendrix, jim morrison ve kurt cobain gibi büyük başarılara imza atıp (nisbeten) erken ölenler listesinde.

    ölümünün ardından peş peşe shakur albümleri piyasa çıkıyor ve öldükten sonra çıkardığı albüm sayısı, yaşarken çıkardığı sayıyı geçti.
    forbes dergisinin, öldüğünde malvarlığı en fazla olanlar listesinde shakur sekizinci sırada bulunuyor. ancak insanlar onu parasıyla hatırlamıyor. hayat hikayesi kimsenin tahmin edemeyeceği şekilde farklı yollara saptı. öyle ki, harvard ve washington üniversiteleri de dahil olmak üzere üç abd üniversitesi tupac’ın düşünceleri ve hayatı ile ilgili kurslar düzenliyor.

    yapımcılığını mtv’nin yaptığı 2003 yapımı “tupac: resurrection” (diriliş) adlı belgeselde shakur’un hayatı, hayatta iken yaptığı çeşitli röportajların derlenmesiyle ile kendi ağzından anlatılıyor. yönetmen lauren lazin belgeselin yapınında kendisine ilham veren şeyin, yeni yetişen fanatiklerinin gözünde onun bir ikona haline gelmesi olduğunu söylüyor. mtv, müzik tarihindeki gelmiş geçmiş en önemli insan oylaması düzenlediğinde tupac birinciliği kazanmıştı.

    shakur’ün hayatı normal bir müzik yıldızından hep farklı olmuş ve ismi manşetlerden düşmemişti. kariyerinin zirvesinde hayata veda eden sanatçının, ölmeden önce çıkardığı son albüm olan “all eyez on me” piyasaya çıkışının ilk haftasında 600.000’den fazla satmıştı.

    yıldızın, kendi ölümünü tahmin etmesi, tedirgin ama isyankar karakteri, rap müzik dinleyerek büyümüş olan ergenlik çağındaki gençleri oldukça etkiliyor. akademisyenler yıldızın fırtınalı hayatını inceleyerek siyahi amerikalı erkeklerin düşünce tarzını anlamaya çalışsalar da shakur, herhangi bir kızgın rapçiden çok daha farklıydı. uzun yıllardır tupac hayranı olduğu söyleyen eminem’in itiraflarını içeren şarkı sözlerine benzer bir şekilde, şarkılarında annesinin uyuşturucu bağımlılığından ve kendisinin kırılgan taraflarından da bahsetmişti.

    hip hop hala amerikan popüler kültürünün önemli parçalarından biri. shakur doğu-batı yakası arasında 1990’larda yaşanan hip hop savaşlarının yakışıklı ve karimatik şehidi olmuştu. shakur, birçok kere öldürüleceğini söylemişti.

    güzel sanatlardan sokaklara

    diriliş belgeselinin en ilginç tarafı shakur’ün, baleyi ve van gogh’u seven, baltimore güzel sanatlar okulu’na devam eden hayatından, eşkıya gibi yaşadığı hayatına geçişini gösterilmesi. shakur, görev başında olmayan iki polise ateş ettiği için tutuklanmış, new york’da bir gece klubünde bir kızı taciz ettiği için mahkum olmuştu. 20 yaşlarındayken, çoktan sekiz kere tutuklanmıştı bile.

    “boogaloo: amerikan popüler kültürünün sembolü”nün yazarı arthur kempton onun için şöyle konuşuyor: “siyahilerin onu onaylamasının ardından, tutklamalar, cezaevi hayatı, isyankar tavırları ve yaşamındaki birçok şey onu, (albümlerinin yüzde 70’ini satın alan) beyazların gözünde bir marka haline getirmişti. varoşlarda yaşayan beyaz çocuklar onu ilginç buluyorlardı. bu hip hop kültürü onlara, bilmedikleri bir parkta geziyorlarmış gibi bir his veriyordu tupac sert bir çocuk olsa da, beyaz çocukların tanıdığı ve sevdiği beyaz film yıldızları ile aynı filmlerde rol alması onun sert imajını yumuşatıyor, ona duydukları sempatiyi arttırıyor ve daha geniş kitlelere ulaşabilmesini sağlıyordu.”

    poetic justice, juice ve gridlock'd gibi orta sınıf filmlerde sergilediği etkileyici performans onun kişiliğindeki asiliği arttırmıştı. kanunlarla aşadığı problemlerin basına yansımaları da eklenirse, ölümünden önce medyanın her organında kendisine çokça rastlanabiliyordu. beyaz perdede, diğer oyunculardan çok farklı gözüküyordu. kederli ve duygusal bakışları, katı dış görünüşünün altında duyarlı birşeylerin olduğunu hissettiriyordu.

    boogaloo kitabında arthur kempton onu “siyahi neslin james dean’i” olarak tanımlıyordu. ancak şimdi “bence tanımlama daha geniş. bazı açılardan shakur bütün neslin james dean’i olarak görülebilir. bütün dünya’da onun posterlerini görebilirsiniz. eğer romanya’ya giderseniz yatak odasına 2pac’in posterlerini duvarına asmış insanlar görebilirsiniz. çizdiği imaj, 1950’lerde dean’in gerçekleştirdiği gibi onu idolleştirdi.

    shakur son aylarında kurt cobain’e benzer bir figür çiziyordu. 1990’lı yılların başında rap ve grunge müzik abd’de önemli bir yere gelmişti. nirvana’nın 1994 yılında intihar eden solisti cobain de beyaz ırka mensup, kızgın, varoş gençliğinin duvarlarını süslüyordu. shakur’ün düşünceli şarkı sözleri cobain’i anımsatıyor ve bazı çevrelerce, şöhretten çok çekmiş cobain’in aynadaki aksi gibi görünüyordu.

    shakur’un bağlı olduğu death row müzik şirketinden meslektaşları dr.dre ve snoop doggy dog’un albümleri hale milyonlarca satıyor. abd’li hip hop dergisi xxl’in editörü elliott wilson da “ne zaman tupac’i kapağımıza koysak iyi satıyoruz” diyor. ancak shakur’ün müziğini birçok meslektaşından ayıran politik bir boyutu vardı. tupac’i tek başına büyüten annesi afeni shakur, black panther partisi’nin aktivistlerindendi ve politik ve sosyal konulardaki radikal fikirlerinin oğluna da geçmesini sağlamıştı. tupac, kendisine hamile iken bombalama suçundan hapishanede yatan annesinden aldığı mirası, kendini toplumdan yabancılaştırılmış hisseden gençlerin endişeleri ile harmanladı ve bunları şarkılarında açık açık söyledi. tupac ayrıca şarkılarında black panther ideolojisini tekrarlayarak siyahilerden haklarını aramasını istedi.

    “holler if you hear me: searching for tupac shakur” kitabının yazarı ve pennsylvania ünversitesi’nde afrikalılar hakkında araştırma yapan michael eric dyson, tupac’in bahsettiği sosyal problemlerin hala düzelmediği için şarkılarının modasının geçmediğini söylüyor.

    shakur, öldürülmeden önceki son senesinin neredeyse tamamını stüdyoda kayıt yaparken geçirmişti. yönetmen
    lazin “sanki çok uzun yaşamayacağını biliyordu ve ölümünden sonra yayımlanması için, içindeki herşeyi ortaya çıkarmak istiyordu” diyor. birçok insan, tupac ölmeden önce kaydedilmiş birçok albümü elinde bulunduran ve isim hakkına sahip olan tupac’in annesinin, oğlu ölmeden önce böyle bir plan yaptığını düşünüyor. bunun yanında, tupac’in verimliliği de bu hummalı çalışmaya neden olarak gösterilebilir.

    ölümünün üzerinden yıllar geçtikçe, gerçek shakur’ü bulmak zorlaşıyor. onun hakkındaki efsaneler gitgide artıyor. hala ölmediğine dair söylentiler bile dolaşıyor...
  • öldürüleceğini hissettiğinde kendini stüdyo çalı$malarına veren ve bu süre zarfında bir sürü $arkı kaydeden rapçidir..
    bu nedenle öldükten sonra yepisyeni/ hiç duyulmamı$ $arkılarının çıkması normaldir..
    daha kaç kaset daha çıkarabilir, bu bir muammadır.. tıpkı $unun gibi (bkz: 7 day theory)

    1. tekil $ahıs ama dayanamadım vereceğim bkzı.. (bkz: #5243701)
493 entry daha
hesabın var mı? giriş yap