• can yayınlarının kırkmerak dizisinin 11.üyesi.werner biermann tarafından yazılmış,2.dünya savaşı zamanlarını anlatan bir dünya tarihi kitabı aslında pek de okunası duruyor hani.

    tanıtım bülteninden :

    savaşın gongu çalmış, aktörler sahnede yerlerini almıştır. roller ana hatlarıyla bellidir ama tam yazılmamıştır; öylesine doğaçlama gidecektir. çünkü her aktör, starından mızrak tutucusuna kadar bu oyunda rol çalmak, son tiradı kendi söylemek ister. perde, tüm dünyanın gözleri önünde 1 eylül 1939'da polonya radyo ıstasyonu'nda açılır. bir alman top mermisi, szpilman'ın –hani şu polanski'nin "piyanist"i– piyanosundan yükselen chopin melodilerini susturur. aynı oyun farklı mekânlarda sahnelenmeye başlar. ikinci dünya savaşı başlamıştır.
    oysa o yıl diğerlerinden çok da farklı değildir. kapalı kapılar ardında söylenenlerin dışında kalan sıradan insanlar için hayat devam eder... sıradan olmayanlar, ya savaşı fazla umursamaz ya da çoktan sürgün oldukları bir dünyada yerlerini almıştır...
    30 mart'ta bertolt brecht son oyunu galileo galilei için danimarka'da atom fizikçisi niels bohr'dan bilgiler alır. jorge semprún, daha on beş yaşındadır. 82 yaşındaki freud, yahudi olduğu için tehdit edildiğinden ülkesinden ayrılmak zorunda kalmıştır. thomas mann, hitler rejimiyle sürgün olduğu amerika'dan mücadeleye devam etmektedir...
    1939 yazı'nda biermann, sizi elinizden tutup savaşa giden yolda bir yürüyüşe çıkarıyor. kurşun kâh omzunuzu sıyırıyor kâh delip geçiyor... savaşa suskun kalanlara kızıyor, karşı duranları selamlıyor, acıları paylaşıyor, savaşı içinizde hissediyorsunuz.

    http://www.idefix.com/…asp?sid=tebx2go8u92yd32z6g0a
  • kitabın orijinal ismi sommer 39.

    werner biermann tarafından yazılan ve 2009'da basılan bu kitabı can yayınları 2011'de, 320 sayfa sayısıylakırkmerak dizisi kitaplarından biri olarak yayınladı.

    yeni bitirdim, taze taze yazayım bi şeyler:

    kitap gün gün ilerliyor, bazı günler atlanıyor:
    10 mart 1939 cuma gününden başlayarak; 11 kasım 1939 cumartesi gününe dek, genelde avrupa merkezli hikayeler sunuluyor.

    nedir bunlar? sarte'ın filan tarihte nerede olduğu, neler yaşadığı..
    freud'un, camus'nün filan zamanda ne gibi şeyler düşündüğü..
    ve merkeze alınan şahsiyetler ileriki tarihlerde yaşadıkları anılarla tekrar karşımıza çıkıyor.
    elbette bu şahsiyetlerin hayat hikayelerinden derlenenlerle oluşturulmuş bir eser var ortada.
    yazar sadece ufak ufak süslüyor anlatımı ve tüm bu enstantaneleri savaşa giden bir trenin bagonu gibi tek tek diziyor..

    asker ve politikacı şahsiyetler ile sanat dünyasının karakterleri olarak ikiye ayırabiliriz adı geçenleri.
    veya vazgeçtim, her iki günün birinde, ünlü ya da tanınmamış bir yahudinin hayatımdan kesitlere yer verilmiş, o yüzden yahudileri de üçüncü bir adı geçenler başlığı olarak görebiliriz.

    taraflı bir kitap, malumunuz olan savaş yergileri..
    fakat güzel ayrıntılar bulabiliyoruz ikinci dünya savaşı'na dair.
    can yayınları'na da teşekkür edelim bu vesileyle.

    kitapta en çok anısına rastlanan kişiler arasında: hitler, goebbels, freud, camus, sartre, simone de beauvoir, chamberlain, churchill, szpilman, thomas mann, wilm hosenfeld, hemingway, einstein ve eichmann bulunuyor..
  • savaş öncesinde avrupa'nın birçok farklı yerindeki insanların ruh halleri ve savaşa ile ilgili düşüncelerini anlamamızı sağlayan kitap.

    ingiltere ve fransa hükümetlerinin almanya'nın işgalleri karşısındaki taviz politikaları, hitler'in doyumsuz bir ruh haliyle birleşen alman halkının eziklik duygusu, sovyetler'in iki yüzlülüğü ve gariban polonya'nın adeta presin altında ezilmesi.

    toplama kampları, ss birliklerinin yaptıkları, birçok şehirdeki gergin bekleyiş, sıradan insanların hayatları. olağanüstü bir kitap. savaş öncesinin ruh halini iliklerinize kadar hissediyorsunuz.
  • yazar bir abinin önerisiyle almistim aylar once ilk başladığım donemde yarım bıraktım ama sonradan sardi. ikinci dünya savaşının başına kadar gecen surecte hem politikacılar hem yazarlar hem de normal halkın yaşadıklarını, planladıklarını, hissettiklerini yaziyor. alman halkına da epey verip veristirmis haklı olarak. nerden sardıysam su ikinci dünya savaşına almanlardan nefret eder oldum.
hesabın var mı? giriş yap