*

32 entry daha
  • 3 yakın arkadaş olarak taksim'de sabahlamamıza neden olan maçtır..
    taksim meydanı'nda toplanan mahşeri kalabalıkla birlikte, kurulan dev ekranda maçı izledik, hop oturduk hop kalktık. popescu'nun penaltısı ile nerede olduğumuzu ve ne yaptığımızı birkaç sariyeliğine unuttuk, sevinçten çılgına döndük, ağladık, güldük, kaybolduk o mahşerin içinde..
    hepimizin evi karşıda olduğu için ve o saatten sonra dağılmak istemediğimiz için taksim'in çeşitli cafe, restaurant, çimenlik, merdiven, ıssız apartmanlarında saatlerimizi geçirerek sabahı bulduk.. burger king'de uyuduğumuzu, lahmacuncuda zaman geçsin diye zorla döner yediğimizi, nerede olduğunu hatırlamadığım bir cafede birkaç saat maçı tartıştığımızı, dolmabahçe manzaralı bir yerde sızdığımızı ve boğaza bakarak gözlerimi kırpıştırdığımı hatırlamaktayım..
    belki de, o güne dair en güzel şey ise, gamsızlığımız idi. hem kişisel güvenliğimiz hem de geleceğin getireceği şeylere karşı tam anlamıyla bir gamsızlık.. yıllardır kimsenin uğramadığı bir apartmanda iki saat boyunca uyumak, gecenin 6'sinda kendimizi çimenliklere atmak pek akıl karı değildi, hala da değildir.. lakin, yine olsa yine yapmaz mıyım? yaparım..
1137 entry daha
hesabın var mı? giriş yap