• nöbet ertesi izin kullanmayan ve 33 saat aralıksız çalıştırılan asistan hekimlerin isyan bayrağını çektiği eylemdir.

    türkiye'de sağlık dönüşüyorken asistan neye dönüşüyor???
    yürüyoruz!!!...
    13 şubat pazar 13:00 taksim ilkyardim hastanesi

    sesimizi daha güçlü haykırmak için,
    insanca çalışma şartları için,
    nöbet ertesi izin hakkı için,
    nitelikli ve standardize asistan eğitimi için,
    insanca yaşanılabilir, emeğimizin karşılığı kadar ücret için,
    herkesi bekliyoruz...
  • asistan hekimlerin hastanelerde eğitilmek bir yana dursun, adeta bir köle gibi çalıştırılmasına karşı hak aramak ve kamuoyu oluşturmak için gerçekleştireceği eylemdir. ağzını her açtığında sağlık şöyle önemli, böyle kutsal bıkbık diye ötmek çözüm değildir! onun için haydi taksime...
    not: doktor değilim ama arkasındayım.
  • katılmak için biraz olsun empati gerektiren eylemdir. bu arada düşündüm de hekimlik zor olduğu kadar garip de bir meslek. mesela insanüstü çalıştığın, üstelik hak ettiğinden çok daha az bir ücret aldığın için eylem yapmak isteyeceksin sonra buna çıkarcılık diyen onun bunun çocukları da hastalanacak ve sen onları da tedavi edeceksin falan... hepinize kolay gelsin.
  • sağlıkta dönüşüm ile birlikte angarya ve iş yükünün altında iyice ezilen, zaten güç bela aldığı mesleki eğitim performans sistemi ile tamamen ortadan kaybolan asistan hekimlerin hakları için yapacakları eylemdir. bir önceki için (bkz: 27 kasım 2010 nöbet ertesi izin eylemi)
    polikliniklerde, acillerde, servislerde 33 saat aralıksız çalışan; hemen her gün içlerinden biri saldırıya uğrayan hekimler insanca çalışma şartları ve nitelikli eğitim talep ediyor. şenlikli bir eylem olacak; bekleriz.
  • http://haber.sol.org.tr/…imler-sokakta-haberi-39214

    "...artık bireysel olarak değil, sorunlarının giderilmesini için topluca hareket edeceklerini dile getiren niflioğlu, "bizler hastanelerde 7 gün 24 saat hizmet veren, polikliniklerde, acil servislerde gece gündüz sürekli karşılaştığınız, servislerde hastalarınızın her ihtiyacında aradığınız, sorunlarınızı anlatmaya çalışırken sürekli bir yerlere yetişmeye çalışan, kısaca hastanede olduğunuzda sizlere hizmet veren asıl hekimleriz. bizler personel açığını kapatmak için kullanılan birer joker olmamız nedeniyle, bazen hemşire, bazen personel, bazen de hiçbir sorumluluk almayan öğrenciler olarak karşınıza çıkarılıyoruz. düzensiz mesai saatlerimiz ve haftalık 130 saate varan çalışma sürelerimiz içinde, insani bütün ihtiyaçlarımızdan mahrum bırakılıyoruz" dedi..."
  • katılmak isteyip katılamadığım eylemdir. ben asistan değil uzman doktorum. ayda 5-6 nöbet tutuyorum. benim de nöbet ertesi iznim yok. üstelik nöbet ertesi o yorgunlukla poliklinik hizmetinden beyin ameliyatına kadar birçok şey yapmam bekleniyor. hanginiz ertesi günün ellinci ya da yüzüncü poliklinik hastası olur, hanginiz ameliyat masama yatarsınız? düşünmüş müydünüz? üstelik bu eylem sadece nöbet ertesinde izin kullanılsın diye yapılmamıştır. giderek çökmekte olan sağlık sisteminin hastalara "sağlıkta dönüşüm projesi" gibi egzantrik isimlerle yutturulduğunun; 3 dakikada poliklinikten çıkan hastanın elinde film kağıdı olduğu için mutlu olmaması gerektiğinin ( 3 dakikada şikayetlere en yakın probleme yönelik tetkik istemekten başka çare olmadığının ); iş, gelir ve can güvencemizin bulunmadığının; katkı-katılım payı altında hastalardan giderek daha fazla ücret talep edildiğinin herkese anlatılması için yapılmıştır. umarım faydası olur.
  • peşi bırakılmaması gereken eylemdir.
    nöbet ertesi çalıştığım, çalışmak zorunda bırakıldığım her an için kahrediyorum.
    bir düşünsenize...
    sabah kalktınız 6.00
    uyanmak için duşa girdiniz.
    çıktınız kurulandınız scrubs larınızı giydiniz.
    hastaneye sabah visitine başlamak üzere vardınız.
    kahvaltı? sabah bir kupa kahve? hadi ordan sen de...
    hastanede hiç oturmayacağınız süreç başladı bile...
    işlere koyuldunuz visit sonrası... nerede çalışıyorsunuz?
    servis? ameliyathane? poliklinik? depo? sekreterya?
    açıkçası bilemiyorum. hepsi olabilir. biri alır sizi bir yere çeker.
    özgür hissetmeni mümkün mü?
    bu stres altında bir şey üretmeniz mümkün mü?
    kimin umurunda?
    evet gün bitti. bir dakika durmadınız. öğle yemeği yemediniz. kahvaltı yerine sağdan soldan bulduğunuz. ekmek, simit, poğaça, soğuk bir tost kemirdiniz.
    akşam oldu...
    nöbetçisiniz. visitinizi gezdiniz.
    işler çıktı. işlere başladınız.
    acil ameliyat çıktı. hastanın yatağının başına geçip hastanenin koridorları arasında ite ite ameliyathaneye götürdünüz. evet tek başınıza. ya personel?
    on dakika önce aramıştınız ama hala yok...
    bekleyecek misiniz? hayır tabi ki... elinizin altında acil ameliyata çıkması gereken bir hasta var.
    ameliyat bitti. kaç saat sürdü bilinmez. hastanın yoğun bakım ihtiyacı var. hastanede yoğun bakım yeri yok.
    ne olacak şimdi. 112 ye haber verildi. istanbul genelinde yoğun bakım yeri aranıyor.
    bulunur mu sanıyorsunuz?
    çok çok az bir ihtimal. hiçbir özel hastane yoğun bakım ünitesi sizin ameliyat ettiğiniz hastayı almak istemez doğal olarak.
    her ameliyathane bir yoğun bakım odasıdır. biraz evvel ameliyatına girdiğiniz hastanızı yoğun bakım yeri bulununcaya kadar ameliyathanede bir taburede oturarak takip etmek zorundasınız.
    saat kaç mı oldu?
    sabah 8.00
    evet sabaha kadar uyumadan. o soğuk ameliyathanede bir taburede beklediniz.
    bir nevi çile doldurmak.
    sabır sabır sabır diyerek.
    aşağıda yapılması gereken onca iş sizi bekliyor.
    sabah birileri hastayı sizden devraldı.
    şimdi tekrar mesaiye başlama zamanı...
    kahvaltı?
    belki bisküvi ve çay...
    o da kantinden siparişle.
    yeni gün başladı. ayakta uyuyorsunuz.
    zombi gibisiniz.
    tahammülünüz çok azaldı.
    ter kokuyorsunuz ve ağzınız çamur gibi.
    haliyle mutsuzsun. hastalar geliyor. yarın ameliyat olacaklar.
    hazırlıkları yapılmalı. eksik bir şey kalmamalı.
    birileri devamlı size uyarılarda bulunuyor.
    hasta yakınlarının istekleri soruları merakları var.
    haklı meraklar şüphesiz. ama cevap verecek enerjiniz yok.
    bir şekilde akşam oldu. yine bir visit.
    sonra eve geldiniz.
    üstünü çıkarttığın gibi yatağa girdin.
    sabaha kadar uyudun. sabah oldu. aynı siklus tekrar başladı.

    abartmadığımı hekim arkadaşlar çok iyi biliyor. ailesinde hekim olanlar da keza.
    ben halkımıza sesleniyorum.
    nöbet ertesi çalışan bir doktora muayene olmayın!
    onun masasına yatıp ameliyat olmayın!
    bu sizin en doğal hakkınız.
    buna bir doktor olarak bizzat dikkat ediyorum.
    yorgun gözüken, motivasyonu düşük, ter kokan, saçı başı dağınık bir hekime asla bir yakınımı muayene dahi ettirmiyorum.

    lütfen ... ağzımıza sıçmayın!
hesabın var mı? giriş yap