*

  • insanları öldürene kadar gıdıkladığına inanılan tatar mitolojik canavarı.

    tek kol ve bacağı olmasına rağmen hızlı koşuyormuş. gövdesi ağaca benziyormuş. ormana yolu düşenlerin yollarını şaşırtıyormuş. çok soru soruyormuş. soruları cevaplamıyormuş. sudan korkuyormuş. ona yanlış cevaplar vermek gerekiyormuş. yolumuzu ondan saklamak için geri geri yürümeliymişiz.

    bugün verilmiş electrum uktesi bu.

    edit: tesadüfe bak ukteyi 16dk sonra doldurmuşum lan. büyük ihtimalle şunu aynı anda gördük.
  • (bkz: shurale)
  • diğer isimleri (bkz: şüräle)(bkz: şüreli) olan, mitolojik yaratık.

    tatar inanç sistemine göre ormanda, orman iyesi ve orman kızı gibi iyi niyetli varlıkların dışında, insanlara zarar veren alçak ruhlar da yaşamaktadır. meselâ, şüreli gibi.

    şüräle adlı mitolojik yaratığı tatarlar, onlara daha küçükken anne babaları ve nineleri tarafından okunan büyük tatar şairi abdullah tukay’ın şiirsel masalından tanırlar:

    "nedir bu, kaçak mı cin mi? ya hortlak mı nedir bu?
    ürkütecek çok da çirkin belirsiz bir şeydir bu!
    burnu tamamen bükük, eğri sanki olta gibi
    düz değil kollar, ayaklar budaklanmış dal gibi.
    parlıyordur yaldız gibi içe batan gözleri,
    korkarsın görsen eğer gece değil gündüz bile.
    çıplak, incecik fakat insan gibi boyu posu,
    orta parmak kadar boyu alnında var boynuzu."

    şüräle, aynı orman iyesi gibi karanlık ormanda yaşar ve dış görünümü ile insanlara benzermiş. fakat ağaçlar gibi uzun boylu, uzun kollu, parmakları iki-üç arşın uzunlukta olan şüräle’nin vücudu tüyle kaplıymış. kulaklarının da uzun olduğunu, hatta alnının ortasında da bir boynuzunun olduğunu söylerler. bir de, şüräle’nin koltuk altlarında delik olur, bu delikten onun bütün iç organları gözüküp dururmuş. şüräle hiçbir zaman kolunu havaya kaldırmazmış, çünkü onun koltuk altı deliklerine ağaç budağı saplanırsa bu yaratık ölebilirmiş. şüräleler, hem erkek hem kadın cinsinden olurlar ve ormanda sürü sürü veya ailece otururlarmış. kadın şüräleler’in memeleri çuval kadar olurmuş. ana şüräleler onları omuzlarından arka tarafa atarak gezerlermiş.

    şüräleler biraz bükülüp yürür ve insan gibi konuşurlarmış. insanları, şüräleler’in insan dilini kullanması harap edermiş: şüräle, ormanda imdada çağıran ses çıkarıp insanları yoldan saptırıp ormanın en karanlık köşelerine götürürmüş.

    şüräle, kopuz sesini çok severmiş.

    şüräle, insanların gözüne genelde bahar ve yaz mevsiminde güneş doğarken veya güneş batarken görünür ve sadece yalnız olan insanları korkuturmuş. o, orman yolunda insanın karşısına çıkar ve yolu şaşırdığını söyleyip ağlar, yardım istermiş. yardım etmeye çalışan insanoğlunu da ormanın hiç bilinmeyen köşesine götürürmüş. fakat şüräle, ormana yalnız gelmeyen veya yanında köpek olan birinin yolunu asla kesmezmiş. bu yaratığın garip alışkanlığı varmış: o, soru sormayı sevse de kendisi hiçbir zaman ona sorulan soruları yanıtlamazmış. bunun yanında şüräle, çok saf bir yaratıktır, bu yüzden ona halk arasında urman sarığı (orman koyunu) da derler.

    şüräle, dişlerini gösteren veya kahkaha atan insanları uzun parmakları ile gıdıklayıp
    öldürürmüş. bu, onun en önemli özelliklerindendir. yani uzun parmaklı şüräle rastladığı her insanı gıdıklı-mıdıklı oynamaya çağırırmış. sağ salim kalmak isteyen insan da bu oyunu asla kabul etmemelidir. onun parmakları, ağaç budakları gibi eğri büğrü ve tüysüzmüş. bir de şüräle, yaşadığı sürece parmaklarını birkaç kere değiştirirmiş. tatar türklerinde bu parmakları orman yolunda bulan insanlar
    şanslı sayılırlar. bu taş “parmaklar” fen biliminde belemnit adı ile bilinir ve onu ovalayıp yaraya serpince yaranın çabuk iyileşeceğine inanılır (ğıylmanov 1999: 69).

    şüräle’den kaçıp kurtulmak neredeyse imkânsızmış çünkü o çok hızlı koşar, ayrıca onun gövdeside ağaçlara benzediği için ağaçlar arasından fark edilmezmiş. ama şüräle’den kurtulma yolu gene de varmış: üzerindeki giysileri ters ve ayakkabıların sağını solunu değiştirip giymek ya da gittiğin yolu gizlemek için arkaya yürümek gerekiyormuş. böyle yapınca o, ters tarafa koşarmış. bir de şüräle sudan çok korkarmış. peşinden koşan şüräle’den kurtulmak istersen, akarsuya doğru koşmak gerekir ve şüräle “suyun ucu ne tarafta” diye sorarsa, ona suyun aktığı tarafı göstermek lâzım ki oraya gidip geri dönmesin. tatar türklerinde kullanılan “şüräle’ye su başını göstermek” gibi deyim, birilerini aldatmayı bildirir.

    yukarıda bildirdiğimiz gibi şüräle köpek ile kamçıdan çok korkarmış. ormana gelen insandan her şeyden önce “hav hav var mı? çuh çuh var mı?” diye sorar ve köpek ile kamçı sesini duyunca kaçarmış. şüräle’nin daha bir özelliği: o, ata binmeyi çok severmiş. orman yanında otlayan at sürüsünden en iyi atı seçer ve onun üzerine binip gün boyu koşturup oynarmış. tatarlar, sürüden herhangi bir atın eve ter içinde döndüğünü görünce, onun üzerinde şüräle’nin koşturduğuna inanırlarmış. bazen
    insanlar en iyi atı sürüye üzerine zift yakıp gönderirlermiş. o ata şüräle bindiğinde yapışır ve inemediği için atla birlikte köye gelirmiş. at ile yakalanan şüräle çoğu zaman cezalandırılıp öldürülürmüş: onu hamama kapatarak yakarlar yahut ateşe atarlarmış. bazen sopa ile dövüp öldürürlermiş. fakat cezalandırılıp öldürülen şüräle, ölmeden önce insanlara ve onların oturduğu köye beddua edip ölür ve bu
    beddua insanları ve köyü en kötü şekilde etkilermiş. bu konuda tatar halkında birçok mitolojik hikâye korunmuştur. şüräle’nin ölümüne sebep olan köy fakirliğe uğrar ya da artık bir hane bile artamaz veya yangından yok olurmuş.

    gördüğümüz gibi şüräle, sorel ve arsuri kelimeleri şür, sur kökünden türemiştir. şüräle adının etimolojisi tatar bilim adamı l.zamaletdinov (1979: 117) tarafından incelenmiş vaziyettedir. o, bu kelimenin eski türk dilinde “kötülük, ziyan” anlamında kullanılan şär ile äl kelimelerine sıfat anlamı yüklü le eki eklenip ortaya çıktığını sanıyor (şär-äl-le). yani şüräle, “kötü elli” anlamına gelir. tatar türklerinde bugün de şürläw fiili kullanılır ve o, “korkmak” anlamına gelir. şüräle adı coğrafî adlara da geçmiştir: xx. asrın başında kuzey başkurdistan’da şüräle köyü, şüräle dağı olduğuna dair bilgiler var. (ğıylmanov 1999: 71).

    kaynak: çetin, çulpa zaripova. tatar türklerinde mitolojik varlıklarla ilgili
    mitler ve inanışlar (iyeler ve yaratıklar)*, muğla üniversitesi fen-edebiyat fakültesi, çağdaş türk lehçeleri ve edebiyatları bölümü.
  • türk mitolojisinin tek gözlü, tek ayaklı ve tek kollu betimlenen kötü ruhlarından biri...

    (bir de yarımtık var ki muhtemelen aynı kötü ruhun farklı boylaraki isimleri. ikisi de yarım, ikisi de ormanda yaşıyor, ikisi de oyun oynamayı seviyor ve bunlardan kaçmak için ya ayakkabıları ters giymek ya da geri geri yürümek gerekiyor vs)

    bu komik isimli karakterimiz vücudu kıllarla kaplı bir orman iyesi. bazı anlatılarda koruyuculuk işleviyle ön plana çıksa da görüntüsüyle karanlık dünyaya daha yakın olduğunu söylemek mümkün.

    başkurt, çuvaş ve tatarlar arasında şürele, şürelle ve şürali adlarıyla tanınıyor, en belirgin özelliği oyuncu ve şakacı olması. karşısına çıkan herkese, oyun oynamayı teklif ediyor. eğer biri bilmeden bu teklifi kabul edip onunla oynamaya razı olursa da o insanı gıdıklayarak öldürüyor.

    "kazan tatarlarına göre orman iyesi vardır ve karaurman babay olarak adlandırılır. karaurman babay ormanın, ağaçların, kuşların, hayvanların sahibi olmakla birlikte bir de kızı vardır ve ona orman iyase denilir. orman iyase, ormanda güç durumda kalmış kişilere yardım eder, ormanı türlü tehlikelerden korur; yalnız ormana kötülük yapanları da cezalandırır. orman iyesinin yardımcıları ise şeke, talpan, şurele vb. adlarla bilinen varlıklardır. bu varlıkların her biri farklı işlevlerle donatılmışlardır. "
    (fuzuli bayat - türk mitolojik sistemi)

    "alkarısına çok benzeyen bir diğer cadımız hıbılık...
    hani insanın 'hanimiiiş hıbılık mıymış' diye sevesi geliyor sanki de öyle değil işte, komik isimli olması sizi yanıltmasın, albıs malum yeni doğum yapılmış evlere musallat oluyordu, bu öyle değil, kadın, erkek, çoluk çocuk farketmiyor. (bir de adı bana göre komik olan şurele var ki o hakkaten komik çünkü gıdıklayarak öldürüyor ama konumuz değil çünkü o erkek)"

    (bkz: türk mitolojisinde cadı/@ay hatun)

    (bkz: türk mitolojisi/@ay hatun)

    okuma yapılan ve yararlanılan kaynaklar:
    celal beydili - türk-mitolojisi-ansiklopedik sözlük
    bahaeddin ögel - türk mitolojisi
    fuzuli bayat - türk mitolojik sistemi
hesabın var mı? giriş yap