şostakoviç senfoni no. 13

• şostakoviç'in yevgeni yevtuşenko'nun babi yar adlı şiiri üzerine yazdığı 5 bölümlü senfoni.
  
  1. babi yar: adagio
  2. mizah: allegretto
  3. dükkanda: adagio
  4. korkular: adagio
  5. kariyer: allegretto
  
  şostakoviç'in 1962'de tamamladığı bu senfoni, kendisinin koro müziği yazmada ustalaştığının göstergesidir. şostakoviç'in kendine özgü tarzında üflemeli çalgı düzenlemeleri içeren, özellikle birinci bölümüyle çok etkileyici bir senfonidir.
  
  (bkz: babi yar)
• (bkz: shostakovich)
• 1962 yilinda kaleme alinmis 5 bolumlu senfoni. şostakoviç senfoni no. 8'de de oldugu gibi ilk iki bolum ayri, son uc bolum birbirine bagli bestelenmistir. bas solist, bas koro ve genisçe bir orkestra icin kalema alinmistir. 55 dakika kadar surer.
  
  yukarda denildigi uzere yevgeni yevtuşenko'nun "sadece" babi yar isimli siiri uzerine bestelenmemistir. bu siir yapitin ilk bolumunde soylenir. sostakovic daha sonra uc baska yevtusenko siirini yapita dahil etmeyi planlar, hatta bir dorduncu siiri yazmasini talep eder (yapitin 4.bolumunde soylenen 'korkular' baslikli siir)
  
  siirlerin sozleri o devir sovyet politik durumu goz onune alindiginda sansasyoneldir. tam da bu nedenle yapitin ilk seslendirilisi oncesi turlu engellemeler soz konusu olmus, o gune kadar sostakovic'in 5, 6, 8, 9, 10 ve 12. senfonilerinin dunya ilk seslendirilisini yapmis yevgeny mravinsky yapitin ilk seslendirlisini yonetmeyi reddetmis, yerine kirill kondrashin kursuye cikmistir. dahasi yevtusenko metinde kimi 'duzenlemeler' yapmis ve devrin sovyet otoritelerince daha rahat kabul edilecek bir hale getirmistir.
  
  http://shostakovich.hilwin.nl/works/ds1130.html
  
  yapitin en uzun bolumu olan ilk bolum ciddi manada sesle resmetme kaygisi guder. orn. anna frank'in odasina yaklasan asklere iliskin uyari yapilirken arkada bir askeri mars duyulmasi rastlanti degildir.
  
  yapitin espri baslikli ikinci bolumunde nasreddin hoca'ya bir gonderme vardir:
  
  vsyu poshlost khodzha nasreddin
  sshibal, kak shakhmaty, shutkami.
  
  and this banality hadji nasr-ed-din
  swept aside with his jokes like a chessboard.