şematet
-
kubbealtı lûgatına göre birinin başına gelen felâketten dolayı sevinme, sevincini gösterme
(bkz: schadenfreude) -
şemâtet, başkasına gelen belâya, zarara sevinmekdir. has-i şerîfde, (din kardeşinize şemâtet etmeyiniz! şemâtet ederseniz, allahü teâlâ belâyı ondan alır size verir) buyuruldu. zâlimin zulmünden, şerrinden kurtulmak için, onun ölümüne sevinmek, şemâtet olmaz. düşmanın başına gelen ölümden başka belâlara se- vinmek, şemâtet olur. hele belâların gelmesine kendisinin sebeb olduğunu düşünerek sevinmek, meselâ duasının kabûl olduğuna sevinmek dahâ kötüdür. (bkz: ucb) kötü huyuna yakalanmasına sebeb olur.
kaynak: islam ahlakı -
"almanca ne güzel dil abi, adamlar çok karışık kavramları tek kelimeyle ifade edebiliyorlar" diye düşünürken schadenfreude kelimesinin bile türkçede karşılığının bulunduğunu keşfederek sevinmeme vesile olan kelime. nasreddin hocanın gagasını ve ayaklarını kestiği leylek misali kısırlaşan günümüz türkçesinde pek kullanılmasalar da biraz araştırılınca böyle inciler çıkabiliyor dilimizin kelime dağarcığında.
-
tdk'nin ivedilikle turkce karsiligini bulmasi gereken kelime.
zira hepimizde az cok olan bu duygu icin turkce bir kelime uretilmemis olmasi hayret verici.
(bkz: schadenfreude) -
eski dilde, arapça kökenli başkasının başına gelen belaya, talihsizliğe sevinmek.
almanca karşılığı (bkz: schadenfreude)
evet o kitap benim de elimde. -
bir başkasının başına gelen felakete sevinmek anlamına gelen bu kelime, "şamata, kuru gürültü" anlamına da gelmektedir.
-
(bkz: şamata), kuru gürültü
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap