*

  • ing. kendi kendine organize olma. terim, pattern recognition literatüründe, öğrenebilen bir sistemin veriyi saklarken verileri dışarıdan müdahale edilmeden organize etmesi ve yeni gelen veriye göre oluşumu düzenleyebilmesi anlamına gelir. nn literatüründe bu iş yapan en meşhur sistem somdur.
    (bkz: self organizing feature maps)
  • (bkz: öz örgütlenme)
    maddenin bilgi üretme yöntemlerinden biridir. basit yapıların kendi altyapılarının basit ilişkileri ile dinamizm kazanarak karmaşık yapılara dışardan bir yönlendirme ve müdahale olmaksızın evrilmesini ifade eder. bu yapılar genelde açık sistemlerdir. self organisation için fizikten pek çok örnek bulunabileceği gibi, biyolojiden, ekonomiden ve hatta sosyolojiden örnekler gösterilebilir. 4 temel özelliğinden bahsedilebilir.
    - positive feedback (pozitif geribesleme)
    - negative feedback (negatif geribesleme)
    - genişleme ve sönümlenme dengesi (bir çeşit dışa ve içe yönelme dengesi)
    - altyapılar arası çoklu ilşkiler

    fizikten örnekler:

    - kendiliğinden mıknatıslanma
    - kristallizasyon, kristal büyümeleri, sıvı kristaller
    - bose-einstein yoğunlaşması
    - yıldız formasyonu, galaksi formasyonu
    - reaksiyon-difüzyon sistemleri
    - moleküler kendiliğinden yapılanma

    biyolojiden örnekler:

    - biyomoleküllerin kendi katlanması (protein konformasyonu)
    - iki katlı lipid zar yapısı
    - homeostasis

    kaynak: wikipedia
    yazı referansı: uludağ sözlük
  • kedi sever harun yahya yorumu ise şöyle:
  • varoluşla, varoluş mekanizmasıyla yakından ilgili bir kavramdır.
    meşhur termodinamiğin ikinci yasası en basit ifadeyle; maddenin "her zaman" minimum enerji ve maksimum düzensizliğe doğru hareket edeceğini söyler. hatta popüler bilim kültür yayınlarında einstein'in bu yasanın tüm bilimlerin birinci yasası ilan ettiği sıkça dile getirilir.

    ancak entropi kavramıyla özdeşleşen bu yasa her ne kadar "maddenin temel yasası" olarak isimlendirilse de bize evrenin nasıl var olduğunu izah etmek bir yana, varoluşun çok büyük bir paradoks barındırdığını göstermiştir.

    maddenin entropi gereği "minimum enerji, maksimum düzensizlik varoluş seviyelerine" evrilmesi gerekirken mikrodan makroya tüm kozmolojik sistemlerin "bir şekilde", "bir tertibe" göre belirli enerji seviyelerinde belirli düzende var olduklarını, hatta bu varoluşun "yerel düzeyde" sürekli enerji ve düzen seviyelerini artırdığını gözlemliyoruz.

    işte öz örgütlenme bu paradoksu açıklamak için geliştirilen orijinal ve yabana atılamayacak bir kavramdır. örneğin big bang'ten sadece saniyenin yüzbinde biri (ya da milyonda biri, tam hatırlamıyorum) kadar sonra ortaya çıkan muazzam enerji, maddenin atom altı ilk yapıtaşlarına ve sonrasında ise (sadece bir kaç saniye sonrasında) atomik yapıya evrildi. ancak bu evrilme yerel "düzeyde", entropinin söylediğinin tersine belirli enerji düzeylerinde ve belirli tertiplerde meydana geldi. yani kozmik sistemin entropisi artarken (düzensizliği artıp, sıcaklığı düşerken) yerel enerji düzeyleri ve düzenler oluştu.

    bu yerel düzenler önce atomları sonra galaksi bulutlarını, sonra yıldız ve gezegenlerini oluşturdu. arkasından güneş'in etrafında dönen dünya isimli gezegende ilk aminoasit ve proteinler ve ilk tek hücreli canlılar kendini göstermeye başladı, arkasından evrim teorisinin izini sürdüğü yeryüzü canlıların tekamülü ve nihayetinde biyo-organik sistemlerin öz örgütlenme zirvesi olan homo sapiens sapiens ortaya çıktı.

    yani öz örgütlenme şunu anlatıyor bize; madde kendi varoluşunu, kendi kendini örgütleyecek bilgiyi kendi içinde barındırarak ve imkan bulduğunda bu bilgiyi kullanarak (bilgi sadece kendi kendini üretecek kodlanmış veriyi değil aynı zamanda muharrik bir eyleme dönüklüğü de içinde barındırmaktadır.) kompleks yapılara evrilmektedir.

    işte ikiside + yüklü olduğu halde atomun çekirdeğinde inatla ve çok kuvvetli bir enerji bağı ile (entropi yasasını yerel düzeyde bypass ederek) yanyana duran protonlar, biri + biri - yüklü iken inatla buluşamayan proton ve elektron bu şekilde atomu oluşturmaktadır. benzer şekilde ana rahmine düşen döllenmiş yumurta ilk birkaç bölünmeye kadar birebir aynı hücreyi kopyalayıp çoğaltırken, sonra birden kopyalama işleminde kopya hücreleri farklılaştırmaya başlar ve farklılaşan her ücre gitmesi gereken yere giderek tam üstlenmesi gereken işlevi üstlenir. (kanımca hücre biyolojisinde öz örgütlenmenin zirvesi aynı hücre yapılarının bir organizmada "farklı görevler" üstlenebilmesidir.)

    öz örgütlenme kavramı aslında birçok disiplinle ilgili olmasına rağmen evrim teorisi ile birlikte anılır. evrim teorisi biyo-organizmaların entropi yasasına rağmen nasıl basit yapıdan kompleks yapıya evrildiğini anlatmak için öz örgütlenme kavramından yararlanır. aslında doğal seçilim kuralının, hücre yapısının detaylı keşfinden, özellikle de dna'nın keşfinden sonra basitten kompleks yapıya evrimleşmeyi izah etmek için çok zayıf kaldığı, ancak "makro yerel görünümü " yalap şap açıkladığı anlaşılmıştı. en basit hücreyi oluşturan hücre zarı dahil yapıtaşlarının (organellerin) nasıl evrimleştiğini izah etmek için çok yetersizdi hatta alakasızdı. dna'nın evrimleşmesini basitten kompleks yapıya geçişi izahta ise doğal seçilim adı bile anılamıyordu.

    öz örgütlenme, evrim teorisinin işte tam burada can simidi oldu. evrim teorisi öz örgütleme kavramını istismar edince, evrim karşıtları da (neden olduğunu bir türlü anlayamadığım bir karşı duruşla) öz örgütlenme"kavramını safsata olarak tartışmaya kalktı.

    benim asıl uzmanlık alanım aslında davranış bilimleridir. ben de özellikle insanın yeryüzü örgütlenmesini öz örgütlenme ile izah edilebileceğini, her insani örgütlenmenin "yerel bir düzen kurarak" makro düzeyde sistemin entropisini artırdığı düşünenlerden biriyim. bunun anlamı her iktisadi örgütlenmenin, sosyal ve siyasi tertip kurmanın; bu düzenlerin basitten karmaşıklığa doğru evrilmesinin kozmik (toplumsal) düzeyde entropiyi artırdığı bu nedenle "yerel düzenleşme" ile toplumsal sistem arasında entropi alışverişinin "aşkın bir referansla" bir mizana oturtulması gerektiğine inanlardanım.

    şahsi kanaatim öz örgütlenmenin mikrodan makroya tüm varoluş mekanizmalarının ortak yasası olduğu, bir gün bu ortak yasayı bulabileceğimizi ya da bu yolda ciddi kazanımlar elde edeceğimize inanıyorum. milyon x milyon yerel düzeyde entropi yasasyıyla uyumlu şekilde kendi kendini örgütleyen "varoluşların" herbirinin birbirinden bağımsız yasalarla hareket ettiğini varsaymak yerine "tek bir öz örgütlenme kaynağının" milyon x milyon yerel düzeyde kendini gösterdiğini varsaymak daha "akıllıca" geliyor.

    bu açıklamanın en büyük eksiği öz örgütlenme ile kaos kuramının ilişkisini anlatmamak olmuştur ve bu aslında bilinçli bir tercihtir. çünkü bu yazıdan maksat düşündüğünü düşünebilen insanın hayat dediği en muazzam ve muhteşem gözlem mecrası ile öz örgütlenme arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktı, öz örgütlenme mekanizmasını ve nasıl işlediğini tartışmak değildi.

    son söz olarak açıkça buraya öz örgütlenmeye ait kabullerimi not düşmek istiyorum:

    - öz örgütlenmeyi inkar etmek anlamsızdır, birçok deney ve gözlemle bunu test edebiliyoruz.
    - bir müslüman olarak tüm varsayımlarım ku'ran ve sünnetin koyduğu temel ilkelere referans vermelidir.
    - öz örgütlenmenin orijini benim için "kün feyekün" emrinde saklıdır.
    - "ol" emri murad-ı sübhandır.
    - öz örgütlemenin entropiyle olan paradoksal görünümü "isteyerek ya da istemeyerek gelin" emrinin bir tecellisidir.
    - öz örgütlenme benim için yaradanın "ol" emrinin zerre'den kürre'ye kadar tüm varoluş mekanizmalarındaki "kodlu veri" ve "muharrik eyleme yönelimi" ifade etmektedir.
    - öz örgütlenmenin milyon x milyon yerel görünümü (alemlerin rabbi), tek bir ortak yasa tarafından (vahdet) yönetilmesinin sonucudur.
    - kuarktan galaksilere kadar, dna'dan homo sapiens sapiens'e kadar, canlı cansız tüm sitemlerde görülen öz örgütlenme; "o, her gün yeni bir iştedir" ayetinin bir mealidir.
    - öz örgütlenme, zerrenin de kürrenin de "la ilahe illallah tespihidir." (göklerde ve yerde olanların hepsi allah'ı tesbih etmektedir; o'nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir varlık yoktur. fakat siz, onların tesbihlerini iyi anlamazsınız.)
    - öz örgütlenme varoluş tesbihidir.
  • embriyodan fetüse oradan da insana giden yol bir öz örgütlenme örneğidir.

    başlangıçta bir birinin aynı olan hücreler zamanla iş bölümü yapacak şekilde örgütlenmekte ve kompleks yapılar oluşturmaktadır.
  • belirli konu/sorun/gündem bağlamında ortak bir amaç için bir araya gelen kitle
    (bkz: komün)
    (bkz: forum)
    (bkz: sovyetik örgüt)
  • agent based modeling (etmen tabanlı modelleme) / multi agent system (çoklu etmen sistemi) ve game theory (oyun teorisi) ile uğraşanların rastlayabileceği problemlerdir. tanımlayacağınız hedef değerlere ilişkin olarak belirli optimal durumlara ulaşmak için etmenler ortak ve beraber davranmayı seçebilirler. klasik monolithic (tekil) çalışan sistemlerin çözemediği problemlere yanıt olabilmeleri bu alandaki çalışmaların artmasına neden olmuştur. günümüzün önemli uygulamalarından biri de swarm intelligence (sürü zekası) alanıdır.

    https://en.m.wikipedia.org/wiki/multi-agent_system
hesabın var mı? giriş yap