• edip cansever'in bir şiiri;

    ölü mü denir şimdi onlara
    durmuş kalbleri çoktan
    ölü mü denir şimdi onlara
    kımıldamıyor gözbebekleri
    ölü mü denir peki
    en büyük limanlara demirlemiş
    en büyük gemiler gibi
    kımıldamıyor gözbebekleri
    ölü mü denir şimdi onlara

    suratları gergin
    suratları kararlı
    belli ki çok beklemişler
    kabuğundan çıkan bir portakal gibi gelen sabahı
    suratları gergin
    bir savaş alanına benziyor suratları
    dudakları nemli
    son defa kendi etini öpüp
    yani son defa gerçek bir insan etini
    hazla kapanmışlar öyle
    geçirmiyor gövdeleri soğuğu
    geçirmiyor sıcağı da
    ve ikiye ayrılmış bir nehir gibi bacakları
    akıyorlar sonsuza
    ölü mü denir şimdi onlara

    kimse hüzünlü olmasın
    sırası değil hüznün daha
    bir gün bir şehrin alanında
    bir mermer yığınının gözlerine
    omuzlarına düşerse bir çınar yaprağı
    hüzünlensin yaşayanlar o zaman
    sırası değil hüznün daha

    öylesine sıkılmış ki yumrukları
    iyice sıkılsın yumruklar
    saklansın diye bir armağan gibi bu katılık
    öylesine sıkılmış ki yumrukları
    kimse hüzünlü olmasın
    kimse hüzünlü olmasın diye
    sırası değil hüznün daha

    unutulsun bir gövdeye duyulan hasret
    unutulsun bu alışılmış duyarlık
    o kadar sade, o kadar kalabalık ki
    unutulmaya değer onların insan gövdeleri
    ve unutulmalı mutlaka
    dolsunlar diye yüreklere
    dolsunlar damarlara

    ölü mü denir
    ölü mü denir şimdi onlara
hesabın var mı? giriş yap