çiğdem çiçek şenlenir
-
o halde yazalım diyerek başlattığım şenliktir. bitmeyecek güzelliklere, dinmeyecek tomurcuklanmalara diyerek elimdeki suyu kendim ve insanlık adına arınmak için içiyorum.(bugün kendim için ne yaptım konsemptine uygundur)
şiirimi de okumuştum zaten güneşli günlerin ilki tarihli günde. ve yemin ediyorum en kutsal sevdiklerim üzerine şiir bazen her şeyin başlangıcıdır. şiirselliği yakalatan şair de o şiirin nesnesi olabilir.
..
hızla gelişecek kalbimiz
kalbimiz hızla.
sürgünlerin umutsuzluğunda
kırık kalpler, yaralılar, onulmazlar
farksız çarpanların umutsuzluğunda
ve köprü başlarının umutsuzluğunda
ve köprü başlarının umudunda.
sular bitse bile, çiçekler atılırken oralara
temiz bir ilişkinin bulutsuzluğunda
ve eski dağlarda, eski dağlarda kış
kovalarken ülkesini
hızla gelişecek kalbimiz.
kendi öz hüznümüzün öz tarlasında
bozkır dayanıklılığımızın tarlasında
kalbimiz
ellerimiz ayaklarımız arasında
ve kimsenin bölemediği şarkıyı
güllerin, buğdayların ve acının şarkısını
bir haziran uygulayacak sesimize.
sütçünün sesiyle birlikte
erkenci işçilerin sesiyle birlikte
şoförün sesiyle birlikte
sabaha başlamış sarhoşların sesiyle birlikte
yaman sarhoşların sesiyle birlikte
ve yeni uyanışların ve yeni doğmuşların
ve herkesin ve herkesin
sesleriyle birlikte
bir haziran uygulayacak
kimse bölemeyecek ve kalbimiz
hızla gelişecek.
yıkıntılara karışan eski bir bahar
büyük olmaya elverişli bir bahar
eskiden yaşanılmış ve her şeye rağmen
insanlara göre bir bahar
suların kana kestiği yahut
suların kana kestiği bir bahar.
hızla gelişecek kalbimiz
bir mavilik kalıbında
bir odada, en olagel bir odada
en sade, en insanca bir odada
bir kadınla bir erkeğin olduğu bir odada
bir kadın bir erkeğin
bir kadınla bir erkek olduğu
ellerin ve omuz başlarının
birbirini bulduğu.
birden gerçekliğini algılayarak
saat çalınca ve görünce güneşi
birden vazgeçilmezliğini algılayarak
önemli ve gerekli buluşunu kendini
birden hatırlayarak
geleceğe hazırlayınca olanca göğüslerini
ve her şeye ve ölüme kalbimiz
hızla gelişecek
çağımıza pek uygun bir hızla
gelişecek kalbimiz
kalbimiz
yerin ve göğün alt edilmez bir dirilikte olduğu
tutkumuz, direnmemiz, ellerimiz, kalbimiz.
kalbimiz
kalbimiz hızla gelişecek.
turgut uyar
bu güzel. kant' ın çıkarsız güzellik tanımına katılıyorum da, ama güzel olan birşeyden istemesek de yani çok isteyip sahip(!) olamasakta bir çıkarsama ediniriz ki. bu da bir dolaylı çıkar sayılmaz mı. mesela çiçek olsun işte, o çiçek dalında dursun ama, bana kattıklarını her sabah görüyorum ben bahçeden geçerken. o çiçeğin koparılıp, kurumaya bırakılışı bile her gün izlenimlediğim de bir çıkarıma dönüşmez mi.
hülasa işte ay, sahip miyim hayır. çıkarıma mı, bakışımın güzelliğine bağlı. rüzgar bile bana değmeden esmiyorsa ben neden kendimi ayrı tutuyorum bu güzellikten de başka birşey mişim gibi söz ediyorum.
edit:imla ve hatırlatma; bu şenlik öyle 40 gün 40 gecede bitmez. sonsuz olmasını biliyorum. -
kim olduğumu ne bilirlerdi
korkunç zordu beni sevmek; ve ben,
buna yalnız biri'nin gücü yeteceğini
seziyordum. ama, o, biri, istemiyordu henüz." rilke
aslında beni iyi olan herkes sever bu goy goy değil, sahi. valla ben olsam ben de beni çok severdim. kendimi övme sözlerini çok kullanmam ama ne bilim içimden geldi.
bence dünyadaki tüm güzellikler benim içinde, göremediğim ve henüz tanımlayamadığım güzelliklerin de kargaşası içinde kaosa sürüklüyorum kendimi bazen. bunuda en dik yokuş kestirme yoldur minvalinde değerlendirdiğimde kendime kızamıyorum. hem hep güzel güzel nereye kadar arada bunu farkettirecek bir 'şey' olmalı. daha evvelden bilmem nereye yazdım ama bu hep güzel kalmanın güzelliği bir müddet sonra körleştirdiğini düşünmüştüm. şimdi dönüp bakıyorum, hayy aklımı seveyim, ne güzel düşünmüşüm. ben hep orda kalırsam alışırım oraya ve o zaman neyi arıcam ben derim. stabil sözcüğünden öldüm olası nefret ediyordum. bilmiyorum bundan sonram için nefret eder miyim etmez miyim. ama şimdi iyim ya ben, güzelim de.
bundan sonram için ipotekli cümleler edip hiç bir duygumu sınırlamak istemiyorum. insanın kendisini sabote etmesi nedir hem.
...
"ey o büyük düşünce
sana bağlı değildir"
.. ya işte burda o büyük duygu benim yüklediğim tüm anlamların soyutlanmış hali. ya da tam tersi işte, anlamlar soyut düşünce görünenim. farketmez, mutlak olan sevgim, ve bene kattığım herşey. -
tabiki bayım her gün okuduğum için şükrettiğim şiirlerim var benim. o şiirlerimi boşa okumadığımı öğreten bir sevdiğim var benim.
..
"dünya ne ki sevgilim,
benim sana yaptığım kubbe yanında?
düşsün, olsun, bırak,
içinde yıldızlar patlıyor.
kolaydır inanmak kadar inanmamak da.
ister sal kendini dünyaya, ister kal yanımda.
her şeyden öte öyle sevdimki ben seni,
yoluna baş koymak diyoruz
biz barbarlar buna."
birhan keskin -
güneş yıldız
yol uzun, güzergâh zorlu; ne demeliyim?
zarif kardeşim benim,
seni aldım yanıma, ikizimi almış yürüyor gibiyim.
sana yıldız sana güneş mi demeliyim,
günümde hayret gecemde hayret istedim
yer yer senin gibiyim ben yer yer kendim.
insan olan yerlerim çok ağrıyor,
olsun, yine de sen kapanma, bu sıra benim,
yerine bırak ben incineyim.
birhan keskin
(her okuduğumda ağlamam hala umut mu var ediyor yoksa tam tersi mi) -
benim bu gönlüm ölmemiş ölmemiş yar yar' .. çalıyor bende ne zamandır. açıp dinlemek istemiyorum. gönlüm ölmemişti evet, bunu yıllar sonra tekrar sevdiğimde deneyimlemiştim ve nasıl sevindiğimi anlatamam. neyse, sürekli zorlanıyorum ve biliyorum ki bu değişime delalet.
ben bağışladım, ve bıraktım artık.
sen de bağışla, özür dilerim.
...
gitmek mi yitmektir kalmak mı artık bilmiyorum
yerini yadırgayan eşyalar gibiydim ya ben hep
ve inançlı, gitmenin bir şeyi değiştirmediğine.
bilemem, belki bu yüzden
ben sana yanlış bir yerden edilmiş
bir büyük yemin gibiydim.
beni hep aynı yerimden yaralayan o eve
yine de döneyim döneyim istedim.
ah benim sesimle
söylesem de, inanmazlar
benzemiyor çünkü bir dile.
döndüğüm, döndüğüm ama döndüğüm
döndüğüm bu sema sensin. döndüğüm.
sen benim kara ömrüme vuran
suyumu harelendiren sevincimdin.
onu sevebileceğinin en yücesiyle sevdin.
titreme daha fazla kalbim.
bağışla kendini artık onu da
bırak gitsin.
o senin en ezel gününden kaderin
sen onu nasılsa bin kere daha
seveceksin.
birhan keskin
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap