• insanın -afedersiniz- 6na s.çırtacak bir albüm olacağı f2rini taşıyoruz. 4gözle bekliyoruz.
  • 1'an için girdin hayatımıza
    2'nci kez, yine yeni yeniden başlayan senaryolarımızda
    3'üncü gözümüz oldun...
    dik4'genimizin uzak kenarıydın;
    5'ikten ölüme.. **
    6'ındaki hırkada büyüttün, emzirdin
    7'n bitirdin yer yer ve bazen de büyüttün, güldürdün bizi
    naz(l)ım; nazeninliğinin coğrafyasında...

    seni çook seviyoruz,ak düşlerde;
    ve saklıyoruz hep
    en iç'imizde..
  • bir tarzi olmak ile her daim ayni sarkilari yapmak arasindaki ince cizgi üzerine derin derin düsündüren (nazan öncel) albümler(in)den biri daha. gitarini eline verip al bastan basla biz bunlari sevemedik diyecek halimiz yok elbette. herkes ekmegini kazaniyor sonunda. fakat hande yener dahi kendini adam etmisken soylu sarkilar sarkicisi kaftanindan soyunmak kimin neyine yariyor allasen? yoksa tüm keramet istiklal caddesi müzik dükkanlarini inletmek, gecenlere belini kivirttirmakta mi artik? birkac senedir hep süpheleniyorduk ama bu sefer resmi gercekten yüzümüze bakmiyor.
  • amerika'da u'8 finished ismiyle sunulabilecek albüm.

    (bkz: chicken translate)
    (bkz: tamam vurmayın öldüm)
  • yan yana fotoğraf çektirelim albümünden sonra dinlemeye korktuğum albüm.

    nazan öncel'in yeri bambaşkaydı benim için. o sokkkarım politikana deyişi, ağlama gönlüm'deki hüzünlü sesi, sokak kızı'ndaki yakarışı... hüzünlüydü, serseriydi, harbiydi, tabu devirendi... tarzını değiştirdi. o öyle seçti, kabul. artık mutlu olmak istiyor belkide, eğlenceli müzik yaparak. daha çok biliniyor ve seviliyor. son iki senede on senede veremediği kadar konser verdi. o da artık konserlerde alkışlanmak, köşe yazarları tarafından takdir edilmek istiyor belki. o show habere çıkıp demirden leblebi'yi anlatırken onu lanetleyen insanlar şimdi onun müzikleriyle çoşup eğleniyorlar.

    olsun, ben artık nazan öncel'i yeni albümlerini dinlemeyeceğim, eskiler bana yeter de artar bile. zaten tvde çıktığında da pas geçiyorum artık. çünkü yanında özcan deniz'i görmeye dayanamıyorum.
  • dinleyip her bir şarkıyı sonuna kadar hazmettikten sonra objektif olarak anlatmak gerekirse nazan öncel'in silik bir albümü 7'n bitirdin. bakın kötü demiyorum. ama diger 6 albümünün yanında silik. bildigimiz nazan sözlerinin [dinleyicisi bu sözlerinin nasıl ögelerden olustugunu gayet iyi anlayacaktır] üzerine bildigimiz iskender paydaş düzenlemelerinin 2006 senesinin piyasasına uygun şenlendirilmiş, zenginleştirilmiş hali. zaten nazan öncel yeni duygusallıgının sinyalini yan yana fotograf cektirelim albümündeki nereye boyle, kücük gemiler gibi sarkılarla vermişti.

    eger pop müzik dinleyicisiyseniz bu albümü öpüp basınızın üzerine koyabilir, "hem aglıyorum hem gülüyorum, süper albüm" kategorisinde degerlendirebilirsiniz. zira utan, el kızı, ekilmekteyim karakteristik nazan öncel sözleri olsa da eger bir banu zorlu, demet akalın gibi isimlere verilseydi muhtemelen 105 dinlemeden sonra alısabilecektik. fakat bir çok müzik türü dinleyip, araya türkce müzikten sayılı isimleri katıp karıstırırken nazan öncel'i en tepelere koyuyorsanız, sokak kızı, demir leblebi gibi protest sayılabilecek cıgırtılı albümlerine ayılıp bitiyorsanız, bir hadise var'ın içli şarkılarını aşklarınızın fon müzigi yapıyorsanız, 7'n bitirdin 5 şarkı dısında sizin o "mükemmel albüm geliyor" beklentilerinizi karsılamayacaktır. acıkca boyle.

    fakat bu albüm eleştirileri yapılırken en cok dikkatimi ceken seyin sadık dinleyicilerinin ac bir köpek gibi "içli şarkı! içli şarkı!" seklindeki bagırtıları olduguna karar verdim. cok sacma buluyorum bunu. nazan öncel hayatı boyunca ilk şarkısından yapacagı son sarkıya kadar hisleri dısında, görüşleri dısında baska bir şey anlatmayacaktır. bundan kendisi ne kadar eminse o kadar eminim. bu albümü beklerken sokak kızı, göç, demir leblebi ve hatta yan yana fotograf cektirelim gibi bir albüm beklemedim bu eminligimden oturu. bundan dolayı da hiç bir hayal kırıklıgı yasamadım. bu kadın 50 yasında. sokak kızı'ndaki fırtınaları, göç albümündeki naifligi yok. olamaz da. düzenli bir hayatı, bir eşi, işi var. içinde yasadıgı dünyada kırıldıgı seylere artık daha fazla tolerans gosterebiliyor, daha fazla anlayabiliyor ya da anlamak istemiyorsa da kimseyi karsısına almak istemiyor. dedigim gibi yası 50 (ya da 53) dinginlik yasamak istiyor.

    simdi sayet kendisinden yeni bir sokak kızı bekliyorsanız size sunu sorarım; 13 yasındaki gibi asık olabiliyor musunuz? cevabınız evetse 7'n bitirdin için yasadıgınız hayal kırıklıgında haklısınız. bir hadise var, göç dinlemeye devam edin, sıkıldıkca 7'n bitirdin, zehirli sarmasık, direkten dondum, bittimse bittim, kış baba gibi şarkıları soluklanmak için dinlersiniz.

    ben kendisinin her halini sevdigimden tüm şarkıları biraz cefakarlık biraz hatır ugruna cok sevdim, en az diger albümleri kadar dinledim. eleştiri yapmak isteyenlere de bu kadının bir söz - beste sıcma makinası olmadıgını hatırlatmak isterim. ne hissediyorsa onu yapıyor. sanırım artık kimsenin annesi yataklara cıkıp, ayaklarını boyayarak, saclarını kendi keserek "bırak seveyim rahat edeyim" diye cıglıklar atmıyor. nazan da atmıyor.

    keyifli dinlemeler. ;)
  • nazan abla, her gece beş bin kere ölür insan dedirten şarkıdır.

    ben ki seninle ne gördüysem onunla yaşamak isterim, ama sen hem seninle ilgili hayalleri hem de sensizliği haram ediyorsun bana dedirten şarkıdır.

    ilk kez harem otogarında dinlenen bir şarkıdır, çok kötü geçirir. ellerinizden öperim.
  • ne fena şarkıymış arkadaş. çok çok çok kötü kırdı, geçirdi.
  • bu ayki billboard dergisinin su sekilde yorumladigi nazan öncel'in son albümü:

    ".....bestelerini bah$etme konusunda bir ara sezen aksu'yu bile solluyordu. her bah$edicinin akibeti 7.ci albümünde nazan önceli de vurdu. elde avucta ne varsa tükendi. geriye ise bir zamanlar sevenlerinin yüreklerini burkan eski sarkilarinin karikatürlesmis versiyonlari kaldi."

    albüm hakkinda cok acimasiz degilim ama sarkilari gercekten de önceki sarkilarini fena halde andiriyor. olsun, yine de albümü beklemek (temmuzdan beri) en güzeliydi.
hesabın var mı? giriş yap