• bahsi gecen rakam toplantı degil karar yeter sayısıdır. anayasada meclisin toplantı yeter sayısıyla ilgili bir tane madde vardır, onu da su anki meclisteki milletvekili sayısına uyarladıgımızda 184 sayısına ulasıyoruz. cumhurbaskanının secilmesi ile ilgili maddedeki sorun anlatım bozuklugudur, yeterli cogunluk saglanamadıgı icin aylarca cumhurbaskanı secememis bir meclis ve tıkanmıs siyaset tecrubesi yasandıktan sonra hazırlanan anayasada cumhurbaskanlıgı secimi icin 367 gibi fantastik bir toplantı yeter sayısı konmasına da imkan yoktur.
  • muhalefet dahil kimsenin ihtiva ettiği güzel anlamı halka anlatmadığı sayıdır.

    367 ne demektir?
    - büyük çoğunlukla iktidarda bile olsan daha büyük çoğunluğu kucaklayabilecek bir ismi cumhurbaşkanı yapmak zorundasın.(sadece akp için değil, herkes için)
    - cumhurbaşkanı seçmek inat ederek olmaz. diğer partilerin de onaylayabileceği bir isim veya isimlerle seçime gitmek zorundasın.

    sonuçta 367 kutuplaşmanın köşke sıçramasını engellemek için olmalıdır. anayasanın içine sıkışmış küçük bir ayrıntı değildir. bu anlamı hazmedebilen bir demokrasi yapısına sahip olabilirsek, inat ve siyaset yerine uyum ve siyaset kavramları anılmaya başlanabilirse o zaman 367 komik tartışmaların merkezinde değil, sorunların oluşmasını engelleyen bir sayı olarak göze çarpardı.
  • türkiye'nin önceki seçim tecrübelerine bakıldığında, halkın genelde bir şeylere tepki olarak oy verdiğini düşünürsek, bu sayının kullanılarak cumhurbaşkanlığı seçimi'nin iptal edilmesi ve akabinde seçimlere gidilmesi sonucunda akp'nin %40'ı bile rahatça geçebileceğini anlamak için alim olmaya gerek yoktur. akp'yi ekarte etmek için gidilecek yol bu olamaz zira cumhurbaşkanlığı belki kurtarılırken meclis şimdiye kadar hiç olmadığı şekilde tek partiye teslim edilecektir. o parti de maalesef akp olacaktır.
  • 22 temmuz 2007 genel seçimleri ile 367 rakamının artık matematiksel bir hükmü kalmamış görünüyor.

    halk 3 eksik beş fazla iradesini ortaya koymuş ve tepkisini dile getirmiş, bazı kurumlar gösterdikleri tepkiler yüzünden pişman, akp ellerini ovuşturuyor. tablo bu, tablo da olmayan bir tek şey var yalnız;

    matematik iflas etti.
  • hem kendisi hemde sonrasında yapılanlar sayesinde türk siyaset ve hukuk tarihi için en büyük ayıplardan biridir. sayesinde "hukukun egemen sınıfın ve kurulu düzenin çıkarlarını korumak için ihdas edildiğini, statükonun kendi koyduğu kurallar yetersiz kaldığında bu kuralları hiçe sayarak, kargaların bile güldüğü alicengiz oyunlarını devreye soktuğunu" görmüştük gezi parkı süreci ile bugün gelinen noktada sadece egemen sınıfın değişmiş olduğunu görüyoruz. maşallah "statükonun kendi koyduğu kurallar yetersiz kaldığında bu kuralları hiçe sayarak, kargaların bile güldüğü alicengiz oyunları" misli ile devam etmekte.
  • chp'nin "b" planının kodu.

    anayasa mahkemesi'ne bu konuda önceden başvurulmadığı için, elde emsal karar yok gibi gözükmekte. fakat, benzer bir durum buldum.

    tbmm, sayıştay üyelerini seçtikten sonra, anayasa mahkemesine gidilmiş. anayasa mahkemesi de, tbmm kararları, anayasa mahkemesi'nin görev ve yetkileri dışındadır diyerek görevsizlik kararı vermiştir. bu karar aynen şöyle:

    "
    anayasa mahkemesi içtüzüğünün 15. maddesi uyarınca yapılan ilk inceleme toplantısında aşağıdaki sorun üzerinde durulmuştur :

    anayasa mahkemesinin görev ve yetkileri genel olarak anayasanın 148. maddesinde belirtilmiştir. buna göre anayasa mahkemesi, kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve türkiye büyük millet meclisi içtüzüğünün anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler. anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler.

    bunun dışında anayasanın 85. maddesi uyarınca yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ve üyeliğin düşmesine ilişkin t.b.m.m. kararları da anayasa mahkemesinin denetim alanındadır.

    davada; türkiye büyük millet meclisince verilmiş bir kararın iptali istendiğine, bir kanun veya kanun hükmünde kararname söz konusu olmadığına göre, bu karar ancak bir içtüzük düzenlemesi niteliğinde ise anayasa mahkemesince denetlenebilir. bundan dolayı dava konusu kararın bu yönden incelenmesi gerekir.
    .........

    sonuç

    anayasa’nın 148. maddesi, anayasa mahkemesi’ni kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve türkiye büyük millet meclisi içtüzüğünün anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetlemekle görevlendirmiştir.

    dava konusu karar, 7/3/1985 günlü, 3162 sayılı kanun’un geçici 3. maddesi uyarınca türkiye büyük millet meclisi plan ve bütçe komisyonu tarafından sayıştay’da açık bulunan üyeliklere yapılan seçimin türkiye büyük millet meclisi genel kurulu’nca onaylanmasından ibarettir. işbu karar, içtüzük hükmü niteliğinde bulunmadığı gibi, anayasa’nın istisnai olarak denetimini anayasa mahkemesi’ne verdiği türkiye büyük millet meclisi kararlarından da değildir.

    bu itibarla, iptal davasının anayasa mahkemesi’nin görevsizliği nedeniyle reddine, h. semih özmert’in “söz konusu kararın bir içtüzük kuralı ihdası niteliğinde olduğu ve bunun da anayasa’nın 2, 87, 138, 139 ve 160. maddelerine aykırılığı nedeniyle iptali talep edilmiştir.

    bu kararın oluşturulmasında yeni bir içtüzük hükmü yaratılmış olduğu yönünde öne sürülen iddiaların anayasa’ya uygıınluk denetiminden geçirilebilmesi, ancak bu kararın denetiminin anayasa mahkemesi’nin görev ve yetkisi içinde olması koşulu ile gerçekleştirilebilir.

    bu nedenle, verilen kararda, “içtüzük hükmü niteliğinde bulunmadığı” biçiminde bir hüküm verilmemesi gerekir. esasen ilk inceleme safhasında, böyle bir değerlendirilmede de bulunulamaz.

    bu itibarla, iptal davasının anayasa mahkemesi’nin görevsizliği nedeniyle reddine karar verilmekle yetinilmeli” biçimindeki değişik gerekçesi ile,

    20/1/1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.
    "

    kaynak: (bkz: http://www.anayasa.gov.tr/…tiraz/k1986/k1986-01.htm)

    bir de, anayasa'nın cumhurbaşkanlığı seçimini düzenleyen 102. maddesine bakalım :

    "madde 102. – cumhurbaşkanı, türkiye büyük millet meclisi üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir. türkiye büyük millet meclisi toplantı halinde değilse hemen toplantıya çağrılır.

    cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından otuz gün önce veya cumhurbaşkanlığı makamının boşalmasından on gün sonra cumhurbaşkanlığı seçimine başlanır ve seçime başlama tarihinden itibaren otuz gün içinde sonuçlandırılır. bu sürenin ilk on günü içinde adayların meclis başkanlık divanına bildirilmesi ve kalan yirmi gün içinde de seçimin tamamlanması gerekir.

    en az üçer gün ara ile yapılacak oylamaların ilk ikisinde üye tamsayısının üçte iki çoğunluk oyu sağlanamazsa üçüncü oylamaya geçilir, üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğunu sağlayan aday cumhurbaşkanı seçilmiş olur. bu oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu sağlanamadığı takdirde üçüncü oylamada en çok oy almış bulunan iki aday arasında dördüncü oylama yapılır, bu oylamada da üye tamsayısının salt çoğunluğu ile cumhurbaşkanı seçilemediği takdirde derhal türkiye büyük millet meclisi seçimleri yenilenir.

    seçilen yeni cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan cumhurbaşkanının görevi devam eder."

    son olarak da, anayasa mahkemesi'nin görev ve yetkilerine, gene anayasa'nın bu konudaki 148. maddesine bakalım:

    "madde 148. – anayasa mahkemesi, kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve türkiye büyük millet meclisi içtüzüğünün anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler. anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. ancak, olağanüstü hallerde, sıkıyönetim ve savaş hallerinde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin şekil ve esas bakımından anayasaya aykırılığı iddiasıyla, anayasa mahkemesinde dava açılamaz.

    kanunların şekil bakımından denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır. şekil bakımından denetleme, cumhurbaşkanınca veya türkiye büyük millet meclisi üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz; def’i yoluyla da ileri sürülemez.

    anayasa mahkemesi cumhurbaşkanını, bakanlar kurulu üyelerini, anayasa mahkemesi, yargıtay, danıştay, askerî yargıtay, askerî yüksek idare mahkemesi başkan ve üyelerini, başsavcılarını, cumhuriyet başsavcıvekilini, hâkimler ve savcılar yüksek kurulu ve sayıştay başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı yüce divan sıfatıyla yargılar.

    yüce divanda, savcılık görevini cumhuriyet başsavcısı veya cumhuriyet başsavcıvekili yapar.

    yüce divan kararları kesindir.

    anayasa mahkemesi, anayasa ile verilen diğer görevleri de yerine getirir."

    görüldüğü gibi, anayasa meclis'in kanunlarını denetlerken, kararlarını denetleyememektedir. anayasa mahkemesi'nin, bu konuyu gündeme bile almayacağına, alsa görevsizlik kararını vereceğini, hukukçu olmadığım halde bu kadarcık araştırmalarımla biliyorum. hatta 367'nin geçileceğine de biliyorum. çünkü erkan mumcu, ilk tura katılacaktır.

    dediğim gibi ben hukukçu değilim. ama usta hukukçular, yekta güngör özden, hikmet sami türk de 367 fikrine hiç de sıcak bakmıyorlar.

    özet: chp, acilen bir "c" planı bulmalı.

    karardan sonra gelen edit: bu entrydeki hiç bir öngörüm malesef doğru çıkmamıştır. anayasamızın sayın hakimleri vicdanlarına göre karar vermişlerdir. zaten, bu da hakimlerin anayasal bir hakkıdır. hiç bir şey diyemem. şer şeylerde bile bir hayır gören anlayışım, bu kararın da bir çok hayırlar doğuracağına inanmakta... en doğru editi zaman yapacaktır. bu editim gelecek editlerin yanında, solda sıfırdır; aynı bu entrym gibi. saygılar, sevgiler...
  • 1982 anayasasinin oss'de anlatim bozuklugu sorusu niyetine kullanilabilecegini kanitlayan sayisidir efendim.
  • hiçbir yaraya merhem olmadıysa bile (ki olmuş olduğu da iddia edilebilir), hukuk ve hukuki metin denilen şeyin, misal anayasanın, siyaset dışı-siyasetler üstü olmadığını göstermesi itibariyle, nazarımda, memlekete hayrı dokunmuş sayıdır.
  • türk siyasi tarihinde hiçbir zaman "matematiksel" bir olguya işaret etmemiştir. siyasi bir rakamdır.
  • konu ile çok alakalı olarak anayasanın ilgili maddelerine bi göz atalım

    toplantı ve karar yeter sayısı

    madde 96. – anayasada, başkaca bir hüküm yoksa, türkiye büyük millet meclisi üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır ve toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz.

    bakanlar kurulu üyeleri, türkiye büyük millet meclisinin katılamadıkları oturumlarında, kendileri yerine oy kullanmak üzere bir bakana yetki verebilirler. ancak bir bakan kendi oyu ile birlikte en çok iki oy kullanabilir.

    seçimi

    madde 102. – cumhurbaşkanı, türkiye büyük millet meclisi üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir. türkiye büyük millet meclisi toplantı halinde değilse hemen toplantıya çağrılır.

    cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından otuz gün önce veya cumhurbaşkanlığı makamının boşalmasından on gün sonra cumhurbaşkanlığı seçimine başlanır ve seçime başlama tarihinden itibaren otuz gün içinde sonuçlandırılır. bu sürenin ilk on günü içinde adayların meclis başkanlık divanına bildirilmesi ve kalan yirmi gün içinde de seçimin tamamlanması gerekir.

    en az üçer gün ara ile yapılacak oylamaların ilk ikisinde üye tamsayısının üçte iki çoğunluk oyu sağlanamazsa üçüncü oylamaya geçilir, üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğunu sağlayan aday cumhurbaşkanı seçilmiş olur. bu oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu sağlanamadığı takdirde üçüncü oylamada en çok oy almış bulunan iki aday arasında dördüncü oylama yapılır, bu oylamada da üye tamsayısının salt çoğunluğu ile cumhurbaşkanı seçilemediği takdirde derhal türkiye büyük millet meclisi seçimleri yenilenir.

    seçilen yeni cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan cumhurbaşkanının görevi devam eder.

    önemli olan şu... anayasa neden üçüncü ve dördüncü tur oylama demiş? kurulda yeter sayı bulunamazsa o zaman sadece gelmiş olanlarda bir koşul arıyor, yarıdan bir fazlası olacak denmiş.

    üye tamsayısının üçte ikisi ile üye tamsayısının salt çoğunluğu arasında ki fark ne demektir cevap burada gizli. rasyonel değerlerin bu kadar karmaşıklaşması ancak hukuğun işi olabilirdi.
hesabın var mı? giriş yap