• “sevgili izleyiciler 32.gün programına hoşgeldiniz bugünkü konumuz hepinizin de yakından tanıdığı ve hakkında bilgi sahibi olduğu...” diye başlanan cümle ve ardından 1-1.5 saatlik zaman dilimine sığacak olan muazzam röportajlar.

    türk televizyonlarının uluslararası çapta en çok tanınan haber programı olarak gösterilen 32. gün'de yayın hayatı boyunca ses getirecek ölçüde françois mitterrand, helmut kohl, muammer kaddafi, margaret thatcher, boris yeltsin, mihail gorbaçov, saddam hüseyin, jacques chirac, yaser arafat, nelson mandela ve daha çok sayıda dünya liderinin röportajları yayımlanmıştır.

    takip edilesi 32.gün arşivi youtube kanalında özellikle; 12 mart, demirkırat, kıbrıs'ın 50 yılı, 12 eylül, özallı yıllar, 28 şubat serileri ile vehbi koç, sakıp sabancı, jak kamhi belgeselleri mutlaka izlenmelidir.

    araştırmacı gazetecilik alanında bir marka oluşturmuş ve kalitesiyle bunu her kesime kabul ettirmiş olan mehmet ali birand'ın anısına saygıyla...
  • şu an altyazısında "demircan: (islamda) cinsel haz amaçlı tokalaşmalar yasaktır." yazan program. adam sanırım tokalaşırken boşalmış. eliyle değil penisiyle mi tokalaşmaktan bahsediyor anlamadım ki.
  • an itibariyle konuk olarak ağırladığı çarşaflı bir kızın ağzından "fethullah gülen ve recep tayyip erdoğan maalesef ki abdestli kapitalistlerdir." cümlesinin çıktığı program.

    şu anda da recep tayyip erdoğan'ın kuran-ı kerim'de tanımlanan "firavun" olduğunu iddia etmekteler.

    müslüman gençlik coşmuş durumda.
  • musevi bir gencin, onlar türbanla girerse ben de kendi dinim uyarınca kipa ile girmek isterim diyerek noktayı koyduğu programdır.
  • bu geceki programı, can dündar ve turgut özakman ikilisi başını çekmek üzere son yılların en seviyeli, en verimli tartışmalarına sahne oluyor. bir yapıcılık, bir mütevazılık, bir saygı, bir hoşgörü, bir kibarlık, bir açık sözlülük, bir hata kabul etme nezaketi, bir görüşünün arkasında durma inceliğidir gidiyor. bi mutlu hissettim bi mutlu hissettim kendimi anlatamam. öyle veya böyle, "mustafa" filmi sayesinde bilmediklerimizi ve bildiğimiz yanlışların doğrularını öğrendik. bu ülkenin televizyonlarında böyle şeylerin olabildiğini görmek ne güzel. ve daha güzeli; şu aydın insanların yarattığı güzel sahnenin öznesi yine atatürk, yine atatürk. konu medeniyet olunca, tabiri caizse adamın "ölüsü yetiyor"*.
  • an itibariyle çok bilmiş bir badem "kadın sadece özel günündeyse kocasını cinsel olarak reddedebilir, onun dışında reddedemez demiştir."
    aynı kişi erkeğin kadından üstün olmadığını söylemektedir.
    bu tarz yobaz kişilerin beyanatlarını dinleyen kadınlar hala nasıl bu kadar sorgulayamaz halde gerçekten merak ediyorum.
  • sırasını sayamadığım biri temel içgüdü izleyip gelmiş programa.. kamyon devrimi yapacak, yakındır..
  • türban sorununun sadece üniversiteye özgürce girme sorunu değil bir rejim sorunu olduğunu çok iyi şekilde gözler önüne seren tartışma programı. en önde oturan türban sorunu yaşayan gençlerin atatürk, cumhuriyet, lailklik, vatan, akp eleştirisi, kemalizm içeren cümlelerin hiç birini alkışlama gereği duymamışlardır. alkışlamak yerine ellerini kaldırabildikleri kadar havaya kaldırıp şeriat kokan fikirler öne sürmüşlerdir. türbanın üniversiteler ile sınırlı kalmayıp kamu alanına girmesi gerektiğini de açıkça dile getiriyorlar.

    herkesin bildiği kurbağanın sıcak suya atılma hikayesinin bir benzerini yaşıyoruz. refah partisi niyetini belli edip çok hızlı bir şekilde suyu ısıttığı için kurbağa sudan hemen kaçtı. ikinci olayda değiştim diyen bir parti başkanı iktidara geldiğinden beri suyu adım adım ısıtmaktadır. ancak bu en son türban konusu suyun bir anda çok fazla ısınmasını sağladı. her ne kadar liselere türban inmez bu sadece mağdur olan öğrencilerin mağduriyetini gidermek için çıkarılan bir yasa denilse de parti tabanının heyecanı bunun aslında hiç de böyle olmadığını açıkça bugunkü programda gösterdi.

    hakim olmak isteyenler, doktor olmak isteyenler bunun kamu alanında bir sorun yaratmayacağını söylüyorlar. ancak bugünkü gruplaşmaları ve tartışma stilleri karşı görüşteki insanlara pek hoşgörülü olmayacaklarını ve aynı görüşteki insanlara ayrıcalıklı davranacaklarını gösterdi. durumun ne kadar vahim olduğunu ve istenilenin çok hukuklu bir sistem, hatta şeriat ve bir gerici devrim olduğunu çok daha iyi kavramış bulunmaktayım.

    her ne kadar 32 nci gün programı bu geceki yayınında pek başarılı bir yayın ve yönetim gösteremediyse de akp tabanının heyecanını, uç fikirlerini ve cumhuriyet düşmanlığını görmemizde yardımcı olmuştur. peki akp tabanı ile akp nin aynı görüşte olması şart mı? bu tabanın belli hocalar ve tarikatlar ile bağlantılı olduğunu herkes bilmektedir. hocaları ne derse o doğrudur ve ona inanırlar. bu durumda akp yönetiminin de tabanı ile benzer görüş ve heyacanlara sahip olduğunu düşünebiliriz.

    bu geceki programın en ön sıralarında oturan kişiler ile bağlantılı partinin lideri asla laikliğin güvencesi olamaz.
  • serdar arseven'in ayar verdiği programmış!! yuh artık!..

    olayların başlangıcı:

    arseven: ben rahmet okumam. güven erkaya'ya da rahmet okumadık, bu adamlar 28 şubat sürecinin sahipleri(...) hazineyi, milleti de dolandırıp hakkını yediler.

    mehmet faraç: peki devleti trilyonlarca dolandıran erbakan'a rahmet okuyacak mısınız?
    arseven: peki ben sana başka bir şey sorayım: senin kayınbiraderin uyuşturucu kaçaksı..pkk ile alakalı mı değil mi, içerde mi değil mi?

    buradan sonra zaten olay kopuyor.. sonra da bir takım delikanlılar diyor ki, "sedar arseven ayar verdi". insan biraz utanır diyeceğim.. programın sonunda, serdar arseven'in müthiş ayarı için buyrunuz:

    sa: (...) tüm o dedikleriniz ergenekon terör örgütünün işidir. siz de ergenekoncusunuz, sizin de yazarlarınız içeride (balbay'ı kastediyor)
    mf: ergenekon diye birşey yoktur, ergenekon terör örgütü diye birşey yoktur, ümraniye davası vardır.
    sa: sizin yazarlarınız örgüt üyesi!
    mf: kimse birşey değil, suçları sabit değil, suçları ispatlanana kadar herkes masumdur. suçlu muamelesi yapamazsınız bu insanlara.
    sa: söylediğin hüseyin üzmez için de geçerli midir? (o ana kadar hüseyim üzmez'in hala yazarlık yapmasından dem vuruyor saraç)
    mf: evet!
    sa: bak, kendi ağzınla söyledin!

    gördüğünüz gibi, yaptıkları kendinden menkul hüseyin üzmez'in, serdar arseven tarafından ergenekon üzerinden temize çıkartıldığı program olmuştur. vallahi müthiş!..
  • te şimdi anılarımı canlandıran programdır. ben edirne fen lisesi'nde okumuş biri olarak bir istatiği sizlerle paylaşmak istiyorum. 18 erkek 6 kızdan oluşan sınıfımızda 6 kızdan birinin kıytırık bir ilişkisi oldu. 2-3 kere buluştu sanırım bir çocukla. sonra anlaşamadı ayrıldı. 18 erkekten de sanırım sadece 3'ü bir kez sevgili buldu. onlarda 1-3 ayı geçmeden ayrıldılar. kimsenin ikinci sevgilisi filan da olmadı. okulun çoğu yatılı olunca istatistik tutmak kolay oluyor.

    inşallah fen lisesi öğrencilerini de bir gün özel mevzular için bu programda görürüz.
hesabın var mı? giriş yap