• eskiden önemlidir kulaklık. kablolu kablosuz farketmez ama o kulaklık tuvalette bile kulaktan çıkmaz.

    genellikle rock veya pop dinlenir. bazen hiphop. ne dinlenilirse dinlensin, uyuyana kadar kulaktadir o kulaklık.

    sonra ister adına olgunlaşma deyin isterse hayatın ciddi sorun ve sorumlulukları deyin işin içine giriverir.

    düne kadar şarkılarını ezbere bildiğiniz sanatçıların yeni kaset çıkardığını bile şansa öğrenirsiniz.

    galiba büyüdünüz.
  • müziği monitörden dinleyip geçişler için kulaklık takmanız sebebiyle olabilir. *
  • bu da mı büyüme belirtisi imiş ??
  • dinlemeye değer müzik yapılmadığından ya da zaten tüm güzel melodilerin ve sözlerin çoktan söylenip, defalarca dinlendiği için tüketildiğindendir.

    artık ulu orta şarkıyı açtığınızda “yaaaa ne güzel şarkıydı” diyenler ve eşlik eden akranlarınız olduğu için kulaklık kullanılmaz. paylaştıkça güzelleşen şarkılar dinlediğiniz içindir ki kulaklığa ihtiyaç duyulmaz.

    bir de “yeni ne var ki?!” refleksimi yitirdim mesela.
    kendi playlistimden sıkıldığımda , rock klasiklerimden sıkıldığımda bile o kadar garanticiyim ki pal fm'den öteye geçemiyorum. ah biz kart amcalar, teyzeler..
  • yeni kaset derken :)
  • yine saçma sapan bir sözlük genellemesi. güzel bir havada yürürken ya da stresli bir günden sonra kulaklığı takıp müzik dinlemenin keyfini çok az şey verebilir. ölmezsem 100 yaşındayken de yapmayı düşünüyorum.
  • bana göre yanlış tespittir. kulaklıkla müzik dinleme hazzının yaşla da alakalı olduğunu düşünmüyorum.

    hava kapalı,yağmur yağdı yağacak,belki biraz atıştırmış,yerler ıslak,kulaklığını takıp tüm sesleri susturup kendinle baş başa yaptığın o yürüyüş…
    benim en iyi terapim ve bu zevkin yaşla da alakası yok!
  • yaşım 35 ve hala kulaklıkla müzik dinliyorum.çünkü elektrogitarın sesini başka hiç bir şeyde öyle zevkli dinleyemiyorum.
hesabın var mı? giriş yap