• arjantin cuntası şampiyona hakkı kazanıldıktan sonra avrupa'dan gelenler ülkedeki kötü durumu görmesin diye buenos aires'in fakir bölgelerine büyük duvarlar inşa etmiş, arabayla ve otobüslerle şehre gelenleri uzun ve büyük duvarlar karşılamış. yine cunta grup maçları sırasında arjantin'in gruptaki rakipleriden peru'ya silah ve tarım yardımı yaparak arjantin'in maçta gerekli farkı yakalamasını sağlamış ve arjantin'in final yolunu açmıştı.
    cunta son olarak el monumental 'de oynanacak olan final maçından önce boca juniors, river plate, san lorenzo, independiente, chacarita juniors ve racing club gibi takımlarının belaoğlu bela taraftarlarını örgütler ve buenos aires varoşlarına yerleştirir. hollanda milli takımını otelde stada getirecek olan otobüsün şöförü aldığı talimatla otobüsü bu bölgelelerden geçirir ve hollanda milli takımını iyice korkutur. hollanda milli takımı da tüm bu yaşananlardan sonra madalyalarını almayı red eder. muhtemelen hollanda yerinde hangi takım olsa almayacaktı. tek amacı halkı biraz uyutmak olan cunta final maçından sonra arjantin devlet televizyonu vasıtasıyla tüm halkı el obelisco meydanına çağırır ve neredeyse zorla kutlama yaptırır. ülkenin en büyük spor dergisi grafico o hafta milyon tirajını zorlar.
  • ayrıca arjantin'in konumu sebebi ile kışın oynanan bir dünya kupası olmuştu. sahaya atılan konfetilerin rüzgarın etkisi ile onlarca metre savrulması, passarella ve kempes'in uzun kollu formaları unutulmaz. unutulmaz, unutulmaz yaşadığımız unutulmaz, bize olanlar, unutulmaz. ( 78 dünya kupası resmi türk milli takım şarkısı. )
  • notlar:
    afrika takimlari ilk galibiyetlerini aldilar. (tunus - meksika: 3-1)
    hollanda, grup maclarinda iskocya'ya yenildi. (2-3) iskoc futbol tarihinin en onemli galibiyetlerinden biridir bu. trainspotting filminde bile anilir. "i haven't felt that good since archie gemmill scored against holland in 1978!" bu mactan sonra kazan kaldiran hollandali futbolcular, karilari ve sevgililerinin arjantin'e getirilmesini talep ettiler. bu gerceklestikten sonra hollandalilar cosup, avusturya'yi 5-1'le bozguna ugrattilar. brandts, italya-hollanda macinda hem kendi kalesine, hem de italya'ya gol atti. macin diger golu, haan'in 40 metreden attigi gol, dunya kupalari tarihinin en guzel gollerinden biri. final macinda, rob rensenbrink'in 89. dakikada direkten donen topu, kupalarin tabii ki en sanssiz ani. 5-1'lik hollanda-avusturya macinda, bir golum var.
    almanya'nin basarisizligi, neredeyse 20 yildir milli takimi calistiran kasketli amca helmut schon'un sonun getirdi. yerine yardimcisi, jupp derwall goreve getirildi.
  • ev sahipliğini arjantin’in yapmasına 1966 yılında karar verilen dünya kupası. ancak turnuvanın başlamasına 2 yıl kala arjantin’de darbe oldu ve kupanın organizasyon komitesi başkanı omar actis'in de içinde bulunduğu binlerce kişi öldürüldü. buna rağmen kupa askeri yönetimin kontrolünde gerçekleşti.

    16 takımın katıldığı son, coca cola’nın sponsor olduğu ilk dünya kupası’na avrupa şampiyonu çekoslovakya ve futbolun beşiği ingiltere elemeleri geçemedikleri için katılamadılar. ingiltere üst üste ikinci kez kupanın dışında kalıyordu. henüz 32 yaşında olan franz beckenbauer milli takımı bıraktığı için turnuvada yer almadı, hollandalı johann cruyff ve alman paul breitner de arjantin’deki siyasi durum nedeniyle kupaya katılmayan önemli isimlerdi.

    turnuva ile ilgili bir başka ilk de fifa’nın 120 dakikası berabere biten maçlarda penaltılara geçilme kuralını uygulamaya koymasıydı. ancak turnuva boyunca bu kuralın uygulanmasını gerektirecek bir maç yaşanmadı. sonucu penaltılarla belirlenen ilk dünya kupası maçı 1982’deki fransa almanya maçı olacaktı.

    turnuvaya ilk kez katılan takımlar ise iran ve tunus’tu. iran, şah rıza pehlevi’nin şampiyon olmaları halinde futbolcu başına vaat ettiği 1 milyon dolar prime rağmen turnuvayı yalnızca 1 puanla tamamlayabildi. tunus ise meksika’yı 3-1 yenerek dünya kupasında maç kazanan ilk afrika takımı oldu. bununla da yetinmeyip son dünya şampiyonu almanya’dan da 1 puan aldı. ancak yine de grubundan çıkmayı başaramadı.

    taraftar ve medya baskısına rağmen 17 yaşındaki diego armando maradona’nın kadroya çağrılmadığı ev sahibi arjantin’de forma numaraları alfabetik sıraya göre belirlenmişti. bu nedenle 1 numaralı formayı bir orta saha oyuncusu olan norberto alonso giyiyordu. arjantin ilk grubunu italya’nın ardından ikinci sırada tamamlarken bu gruptaki fransa- macaristan maçı, kupa tarihinde bir takımın milli formasından farklı bir formayla çıktığı ilk maç oluyordu. olay şöyle gerçekleşmişti. dünya çapında televizyon yayını renkliydi, ancak arjantin'in maçın oynandığı mar del plata’da sadece siyah beyaz yayın yapabilecek ekipmanı vardı. takımların formalarının siyah beyaz yayında ayırt edilemeyecek olmasından dolayı fransa, mar del plata'nın yerel takımlarından club atletico kimberley’nin yeşil beyaz çizgili formasıyla maça çıkmak zorunda kaldı.

    brezilya gruptaki isveç maçının sonlarında bir korner kazandı ve bu pozisyonu gole çevirdi ancak hakem clive thomas atış kullanıldıktan hemen sonra maçı bitirdiği için golü geçerli saymadı ve maç 1-1 berabere sonuçlanmış oldu. bu skor, brezilya’yı grup liderliğinden etse de ikinci tura çıkmasına engel olmadı. ikinci tur grubunda arjantin’le berabere kalıp diğer iki maçını kazanan brezilya final için arjantin - peru maçının sonucunu beklemeye başladı, ancak arjantin, peru’yu kupa tarihinin en şaibeli maçlarından birinde 6-0 yenerek adını finale yazdırdı. brezilya da böylece tek bir yenilgi bile almadan elenmiş oldu.

    iskoç willie johnston, fifa'nın yasakladığı 460 ilaçtan biri olan fencafamine kullanmış ve dopingi anlaşılınca kupadan ihraç edilmişti. hollandalı rob rensenbrink, iskoçya’ya penaltıdan attığı golle kupa tarihinin 1000. golünü kaydetmiş oldu. ikinci tur grubunda hollandalı ernie brandts, italya karşısında hem kendi kalesine hem de rakip kaleye gol atarak kupa tarihinde bir ilke imza attı. hollanda bu maçı 2-1 kazanarak adını finale yazdırdı. bu grupta yer alan son dünya şampiyonu almanya üst üste 4. kez dünya kupası finallerine helmut schon yönetiminde geldi. takımını finale taşıyamamanın hayal kırıklığıyla bu kupadan sonra görevinden ayrılan schön, halen kupa tarihinde takımının başında en çok maça çıkan teknik adam olma ünvanını koruyor.

    ev sahibi arjantin ile hollanda’yı karşı karşıya getiren final maçında normal süre 1-1 sona erdi. rensenbrik’in normal sürenin son dakikasında direkten dönen topu, takımını şampiyonluktan onu da gol krallığından etti. uzatmalarda bulduğu gollerle maçı 3-1 kazanan arjantin ilk kez dünya şampiyonu oldu. arjantin’in ülke dışında forma giyen tek futbolcusu olan mario alberto kempes, final maçında 2 gol atarak, toplamda 6 gole ulaştı ve gol kralı oldu. üst üste 2. kez finalde ev sahibine kaybeden hollanda seremoniye çıkmadı. kupaya dair en unutulmaz kare ise konfeti yağmuru altında iki kolunu da havaya kaldırıp gollerini kutlayan mario kempes’in görüntüsüydü.

    (bkz: 2002 kore japonya dünya kupası/@laff a lympics)
    (bkz: 1998 fransa dünya kupası/@laff a lympics)
    (bkz: 1994 abd dünya kupası/@laff a lympics)
    (bkz: 1990 italya dünya kupası/@laff a lympics)
    (bkz: 1986 meksika dünya kupası/@laff a lympics)
    (bkz: 1982 ispanya dünya kupası/@laff a lympics)
  • finalde maç 1-1 iken 90. dakkada hollanda'nin topu direkten dönmüştü... ayni zamanda kupa zamanlarinda rejim muhalifleri evinden aliniyor, kemer country club'a tatile gönderiliyorlardi.. öyle ki, yoksul mahallerler görülmesin diye önlerine duvar dikilmişti... ben gördüm, o zamanlar ordaydim, ordan biliyorum... (bkz: buenos aires seddi)
  • arjantin'in ilk kez dünya kupası sahibi olduğu şampiyona.
    finalde hollanda'yı 3-1 yenmişlerdi.

    almanya, arjantin, tunus, meksika, avusturya, ispanya, isveç, peru, brezilya, hollanda, iran, iskoçya, macaristan, polonya, fransa, italya... bu kupaya katılan takımlardı.
  • yazlıkta kesilen elektrikler sebebi ile bir amcanın arabasının aküsüne bağladığı küçük bir televizyondan maçların seyredildiğini hatırladığım dünya kupasıdır. bu sene aynı mekanda dev lcd'lerden izliyoruz maçları. hey gidi ...
  • grupta oynanan ilk 3 maçta kendisinden bekleneni veremeyip rakip filelere meşin yuvarlağı gönderemeyen kempes'e takım arkadaşları ülkücü bıyığı gibi duran bıyığını kesmesini , bunun kendisine uğur getireceğini , bıyıkta bi cenabetlik olduğu nasihatını verir. kempes de denileni aynen yapar ve 6 golle turnuvanın gol kralı bile olur.
  • kaderin ağlarını ördüğü kupa. her ne kadar mario kempes generallerden etkilenmediklerini söylese de, antrenmanları bile generaller tarafından izlenmişti arjantin'in. hatta cuntanın önde gelenlerinin mahdumları, imza alımış hatta top bile oynamışlardı abileriyle. 1934 italya dünya kupasında da olduğu gibi zafer adeta baştan biçilmişti. rene mercet'nin başyapıtını, ivan eklind'in etkileyici iki perfomansı izleyince, il duce'nin italyası şampiyon olmuştu evinde. askerlerse, son derece kibardılar, en azından hakemler konusunda.
    hollanda, beyni ve ruhu olmadan geldi. brezilya deseniz, göze hoş gelmese de, yoluna devam etmişti kupa boyunca. hatta yenilmemişlerdi bile. arjantin'in ilk grup maçlarında italya'ya boyun eğdiğini anımsatalım. zaten birisine daha boyun eğseler, arkadaşların boyunları hep eğik dolaşabilirdi ya neyse. bu ahvalde arjantin finale çıkabilmek için peru'ya fark atmak zorundaydı ve attı. arjantin'de doğan peru kalecisi ramon quiroga'nın kabul gününde atılan altı gol hâlâ pis kokular getirir burunlara. bendeniz bir de arjantin'e meftunum, asıl brezilya'ya olsam, kim bilir neler getirirdi?
    final maçından evvel arjantin halkının coşkusunun hollandalıları uyutmadığı da anlatıladurur büyüklerimiz tarafından. neymiş otellerinin orada bir grup taraftar, ateş yakmış, dans etmiş, marşlar söylemiş. zannımca tango da yapmamış olsaler gerek aksi takdirde mışıl mışıl uyurdu bizim portakallar. finalde rensenbrink'in vurduğu top iki santim içeri gitse tabii ne olurdu hâlâ merak konusu kimi çevrelerde. bu arada şampiyon kadroda boca juniorslu bir adam yok, boca taraftarlarına sevgilerle...
    bonus (bkz: jorge rafael videla)
  • elemelerinde, yenildik ama ezilmedik döneminin kırmızı göğüs şerit formalı türk milli takımı 1977'de güneşli bir ekim günü izmir'de avusturya ile oynadığı karşılaşmada sahadan 0-1 yenik ayrılınca arjantin biletini son anda kaçırmıştır. milli takımın gruptaki diğer rakipleri doğu almanya ve malta'ydı.

    http://macanilari.com/…vusturya-197819789104--.html

    https://www.youtube.com/watch?v=ggi2hynw7v8

    edit: sevgili rastgelebiri'nin uyarısıyla (kendisine teşekkür ederiz) aslında iş öyle göründüğü gibi pek kolay değilmiş... son anda kaçırdı derken biraz da internette bulduğum maç anılarının etkisinde kalmışım... özellikle heyecanlı spiker ümit aktan'ın anılarında 'bu maçı kazansaydık gidecektik' diye gazlamasının payı büyük.
    grupta sadece iki maçta zayıf malta'yı yenebilmişiz, geri kalan maçlar yine hüsran olmuş. yine rastgelebiri'nin verdiği bilgiyle bu maçla beraber bundan sonraki doğu almanya maçını da kazansaymışız, dünya kupasına gidebilme şansımız varmış. zaten son maçı da malta'da 3-0 kazanmışız ancak öncesinde doğu almanya'ya sahamızda 1-2 yenilmişiz. avusturya'ya da iki maçta 1-0'lık skorlarla boyun eğince, zaten anarşi ve kaosun içindeki memlekete biraz olsun moral olabilecek bir dünya kupası serüveni elimizden uçup gitmiş...
hesabın var mı? giriş yap