• burada yapilan yuzlerce yorumun %95i komikli momikli sakalar, onlari yapan her 10 dis hekiminden 9'u da kullanilan turkceyle dalga gecmis. zannettim ki adam hic konusamamis ama lakin ki kurban oldugum yaradana gore de oyle degildir. eyyorla... iste komikli sakali boyle oluyor, sikildim, simdi guldurmeden dusundurme kismi:

    eminim ki o kameralar karsisinda ben de bu kadar kotu cumleler kurardim. hadi benim bahanem var da, burada dalga gecenlerin bir kismi hayatlarini sadece tek bir dille gecirmelerine ragmen daha iyi bir gramer kullanamayacaklardi.

    siz yine dalganizi gecin de asil sorun konusma iceriginin bombos olusu. bombostan da kotu, kliselerden de kotu, tam anlamiyla korku dolu, apolitik, analiz noksani olusu. hunharca dalga gecilmesi gereken, yerin dibine batirilmasi gereken kepazelik bu, yuklemin ozneyle uyusmamasi degil.

    buradan da zaten yuklenilecek sey necati sasmaz degil, bu korkakliga, bu sacma piyeslere zemin olusturan iktidar korkusu. bu basbakanin yanindan ciktiktan sonra, gozunun onunde gerceklesen ve her turlu siddetiyle, hukuksuzluguyla, sansuruyle, dezenformasyonuyla, ayan beyan yalaniyla, ihale intikamlariyla, kisacasi ismi disinda herseyiyle "totaliterim" diye bagiran bir duzen hakkinda tek bir durust, ici dolu cumle kurmak mumkun mu? zaten bu tiynette birinin daha en basta bu basbakanin 500 metre yakinina girebilmesi mumkun mu?

    ya ruhunuzu, onurunuzu kulliyen satip yalakalik tarihinde cigir acacaksiniz bazi hak yerine akseverler, hicbir zaman bagislanmayacak olan egemenler gibi... ya da en iyi ihtimalle buyuk bir akil tutulmasiyla iki tarafi sorumluluklari ve suclari bakimindan ayni kefeye koyacak, sonra da buyuk bir ahlak tutulmasiyla baris, hosgoru, sukunet gibi guzel kelimelerle bu sistematik suclarin sorgulanmasini engelleyip oldu bittiye getireceksiniz. necati sasmaz da kokusmus ruhlu biri olmadigindan ikinci rotayi "secmis".

    bize verilen alan budur, bu kadar dardir. bu alanin disina cikildigi an, yani ornegin bir basbakanin ayan beyan yalanlarla halki kin ve dusmanliga tahrik etmesini sorguladiginiz an marjinalsiniz. kolluk kuvvetleri cok buyuk kismi bariscil olan insanlara haftalardir bocek muamelesi yaparken, bu siddet senfonisinin orkestra sefinin kendini magdur ve vakur gosterip cihada gidermis gibi konusmalar yapmasina tepki gosterirseniz capulcusunuz. kendi sehrinizin valisinin verdigi sozu tut(a)mayip daha da fazla insanin yaralanmasina neden olmasina isyan ederseniz dis mihraklarla baglantili hainlersiniz. bunca rezalet sonunda istifa gibi gayet hafif bir istegi gectim, bir ozur, bir uzlasma, bir yumusama isterseniz "menderesi astiran, ozali zehirleyen" vesayet rejiminin artiklarisiniz. mossadin sefiyle gorusenler, ayni gun icinde sizi meydanda durdugunuz ve cnn izlediginiz icin siyonist komplonun parcasi yaparlar. teror sorununu cozmek icin pkkya imtiyazlar taniyanlar sizi terorist ilan eder.

    yanisi bir hafta icinde verginizle parasini verdiginiz silahlarla dunya kadar siddet gorup, sonunda mukafat olarak "tayyibi asmak isteyen abd kaynakli marjinal siyonist pkkli afyonlu gay tasfirin ustasi" olur cikarsiniz.

    iktidar size got kadar bir hareket alani birakir ve alan disinda kalanlar gayrimesrudur, su andan itibaren ocak disidir. bunun da her yerde adi totaliter sistemdir. zira totaliter sistem, keyfekeder belirledigi ve genis tuttugu o gayrimesruluk cayirlarindaki eylemlere de eylem demez, isgal der. farkli goruslere fikir demez, isyan der. o insanlari anayasal haklari olan bireyler olarak gormez, marjinal orgut uyesi olarak gorur. bugun kullanilan dilin aynisi.

    bir daha birileri "dikta olsaydi bu direnise musamaha gosterilir miydi" diye sacmalarsa bunlar aklinizda olsun. nazi almanyasindan, pol pot kambocyasindan daha iyiyiz diye tatmin olacak kadar haysiyetsizlesmeyin.
  • başkası adına utanmıştım da daha önce, başkası adına samba yapmamıştım hiç. aklımı aldın necati aklımı!!!
  • 13 dakikadır konuşmasını dinliyorum bi bok anladıysam abdülhey siksin beni dediğim konuşma.
  • necati şaşmaz: türkiye'ye nazar değdi...
    babam: kurşun döktür, şerefsiz!
  • nazar değdi diyerek günlerdir yapılamayan en büyük tespiti yapmıştır. arkadaşlar mavi gözlüler biraz daha özen gösterirlerse hep beraber bu işin üstesinden gelebiliriz.
  • korku doludur.

    zannedersin adamın yatağına kesik at kafası koymuşlar.
  • gezi parkına gitmediğini ve böyle bir "suçlamada" bulunulmaması gerektiğini söylüyor.
    (bkz: ya ben lan neyse bir şey demiyorum)
  • hoca efendi gibi konuşan insan. kimi yeriyo, kimi seviyo belli değil.

    'ne güzel bağzı şeylerimiz var' falan diyodu.

    yandaki_adam.jpg
  • necati şaşmaz'ın düşünce balonlarıyla....

    arkadaşlar, hepinize iyi akşamlar. (arkadaşlar, hepinize iyi akşamlar)

    saatlerdir belki burada bekliyorsunuz.(biz gireli 5 saat olduğuna göre)

    az önce gelişmeler olmaktaydı. öhm, sesim duyuluyor mu? dublörümü çağırmadım kusura bakmayın. (gülüşmeler) (çok iyisin oğlum necati, dublör esprisiyle yıktın ortalığı, devam)

    ben yaklaşık iki haftadır herkes gibi, evinde oturanlar olsun, gezi parkında olanlar olsun, herkes gibi çok üzgünüm. (iyi yaptım, hem evinde oturanlar diyerek %50’ye hem gezi parkında olanlara işaret ederek toplumun her kesimine güzel mesaj verdim.)

    maalesef türkiyemiz bunu hak etmiyor demekten başka bir şey söyleyemiyorum. (evet. başka bir şey söyleme gideyim en iyisi buradan. hala adamlar açıklama bekliyor benden??? lan keşke dinleseydim içeride söylenenleri…ne söylesem ki?)

    sanırım bize nazar değdi. (nazar var üzerimizde tabii ya, babaannem bana hep öyle der…iyi buldun o lafı)

    biz dinlemeyi sanırım, (az kalsın biz dinlemeyi bilmiyoruz diyecektim vazgeç)
    az önce hasan bey'i (hasan kaçan) dinlerken yeniden idrak ettim (hasan abi öyle dedi), dinleyen bir toplum olmamız gerekiyor. (oh bu cümle de bitti)

    aynı dili kullanmamız gerekiyor. (aynı dil dersen yanlış anlaşılabilir)
    tabii ki kuşaklar arasındaki dil farklılıkları olmakta. (bu cümle güzeldi kabul et, kuşaklar arasında dil farkları var, genç kuşaklar ve yaşlı kuşaklar, genç kuşakların özelliği ne teknolojiyi iyi kullanmaları o konuya girsem mi??)

    biz teknoloji çağında yaşıyoruz şu anda. (hoops, sanıyorum girdim bile, teknoloji ile ilgili bilgi dağarcığımı zorlayayım, ne biliyorum haa kameralar…)

    geçmişimizde ben bu kadar kamerayı hatırlamıyorum. (eskiden en fazla mahallede bir kişinin kamerası olurdu şimdi maşallah herkeste iphone, smartphone var, yanlış bir şey söylemedim. başka ne var, sosyal medya…hah twitter)

    twitter'ımız var, (neydi lan o hani check-in filan yapıyorduk irc miydi playstation muydu, neyse hiç girme o konulara zaten sıçtın, genel konuş…)

    ne güzel teknolojilerimiz var, imkanlarımız var. (yok mu?)

    bunun dolayısıyla bize bilgi aktarımı oldu, bilgiler geliyor. (bize bilgi aktarımı oldu ne demek lan matrix mi burası, neo muyuz biz, toparla konuyu…)

    ama bilgi kirliliği, dezenfarmasyonlarımız da var. (doğru mu söyledim? dezenformasyon muydu, dezenfarmasyon muydu? basit konuşsana, hep yapıyosun bunu bilmediğin konulara giriyorsun artistik yapıcam diye…)

    bizim iletişim eksikliğimiz var, iletişimimizdeki kopukluğu ancak birbirimize tahammülümüzle giderebileceğimizi düşünüyorum. (hah şöyle genel konuş, kimsenin itiraz edemeyeceği şeyler söyle, risksiz alanlar bunlar…toplantıdan bahset)

    ben bu konulardaki hassasiyetimi, düşüncelerimi, fikirlerimi, hissettiklerimi sayın başbakanımla paylaşmak, ona aktarmak istedim. (istedim de ne oldu aktarabildim mi hayır. herif yine hep kendi konuştu bizi dinlemedi. en iyisi olayın gelişimini anlatayım…)

    aslında ben suskunluğumu koruyan, (birisiyim deme, sanatçı suskunluğunu korumaz, değiştir cümle yapısını)

    yaklaşık on gün süresince suskunluğumu korudum. (hah bu iyi)

    olanları izlemek istedim, gözlemlemek istedim. (mal gibi izledin mi olayları derlerse ya? başka konuya gir…çabuk)

    fevri çıkışlar da yapabilirdim elbette ki. (istesem atarlanırdım deseydin bari ne saçmalıyorsun, sükunete geri dön…)

    ama neler olduğunu bilmek için bekledim. (iyi dedin bunu)

    o günden bugüne çok güzel gelişmeler oldu. (allahı var oldu şimdi, de ne oldu dersen hatırımdan gitmiş)

    sorularımın cevaplarını ancak bugün alabildim. (neymiş o soruların ne cevap aldın diye sorarlarsa ne bok yiyeceksin…çık bu konudan diğer mevzudan devam et…)

    o dönemde benim gezi parkı'na gittiğime dair bir haber yayınlandı. (evet yayınlandı.)

    bunu ben sizler gibi habersizce okudum gazeteden. (yalan haber yapıldı diyemedim ya la)

    ben bunu yapmadım. (yapmam da artiz ne arar la gezi parkında)

    dolayısıyla oradaki arkadaşların bunu yap,(bunu yapması deme adamları suçlar gibi olur)

    beni taraf etmeye çalışması hiç hoşuma gitmedi. bu bir mahalle baskısı gibi geldi. (mahalle baskısı kelimesi iyi oldu, medya mahalle baskısı yapar mı oğlum? açıkla konuyu )

    medyanın yapmaya çalıştığı buydu. o baskıdan esiri olmak istemedim. (baskıdan değil baskının olacaktı tüh ya)

    bu insanları zoraki taraf olmaya itmemeli bence ve şu andaki düştüğümüz durum da maalesef bütün
    dünya gözünde üzücü, hepimiz için çok üzücü. (genel konuş, durum üzücü filan de)

    çünkü türkiye bunu hak etmiyor. (çok mu genel konuştuk acaba bunu derken, neyi hak etmiyor diye sormasınlar şimdi…örnek ver)

    beni yurt dışından bir çok dostum arkadaşım aradı. (düşünceni toparla, zaman kazan)

    bunlar yabancı olanlar da var içinde. (top dolaştır, düşün necati, mantıklı bir cümle bulmak lazım)

    neler olüyürr türkiye'de dedim. (ben demedim onlar sordu ya…niye girdim ki bu konuya şimdi..sanatçı dediğin toplumsal olaylara duyarlı olur dediler, skeyim toplumsal olayını da duyarlılığını da, iki cümleyi bir araya getiremiyoruz geliyoruz burada açıklama yaptırılıyoruz…sanki gezi parkının tohumuna para saydım mına koim…neyse topluma mesaj vereyim de bitsin bu işkence…)

    buradan sizin vesilenizle onlara cevap vermiş olayım. (telefonda cevap veremedin mi diyecekler şimdi
    buradan mı veriyorsun cevabını diyecekler…aman neyse)

    türkiye emin. (türkiye emin ne lan?)

    türk milleti emin (galiba bu daha doğru) ve emin olmaya devam edecek bize güveninizi asla azaltmayın. (ne skim mesaj oldu lan bu, keşke bir cümle hazırlasaydım…türk milleti emin ve emin olmaya devam edecek. hay kafama sıçayım…toparla, toparla)

    biz demokratik söylemlerimizi, özgürlük söylemlerimizi (cümleye başladık iyi güzel de nasıl bitireceğiz??)

    sadece söylemlerimizde değil keşke görselde de dünyaya verebilsek. (oldu mu acaba, olduysa da kodum olmadıysa da artık battı balık yan gider)

    maalesef dünya böyle görmüyor arkadaşlar, (nasıl görmüyor lan?)

    keşke öyle görünebilsek. elbette bizim demokratik hakkımız, elbette ki güzel şeyler olsun istiyoruz. inşallah olur da. (inşallah olur da, kafa gitti bende hacı...ne diyordum az önce, bağlam koptu anasını skim)

    bu yakınlaşmalar, (ne yakınlaşması ya)

    uzlaşım (uzlaşma mıydı, uzlaşı mıydı uzlaşım mıydı, gene sıçtık galiba),

    bulunan orta dil (şimdi de orta yol ile ortak dili karıştırdık iyi mi? kafa bırakmıyorlar ki adamda 5 saat toplantı mı olur amk),

    bizim akademisyenlere, (başka kim vardı? psikolog olmaz, biyolog alakası yok…hah)

    sosyologlara, (başka başka…)

    bilim adamlarına, (kafam resmen teflona döndü düşünce yapışmıyor, hah düşünce)

    düşünce adamlarına ihtiyacımız var ki bize bugünü anlatabilsinler. (anlatsalar iyi olur hiçbir skim
    anlamadım olan bitenden çünkü, beni niye çağırdılar mesela ilk o konuyu anlatsın ibneler)

    bu gün ne oldu? (ben ne bileyim ne oldu?)

    geceden gündüze, (geceden gündüze ne lan?)

    pardon, geceden gündüze değil de (neydi, ben bunu bir tabir, başka bir tabir..)

    bugünden yarına (..o da değil)

    değil de çok acil olarak (o hiç değil)

    değil ama çabuk çabuk (hah çabuk çabuk iyi)
    yapılması gerekiyor.

    acil değil ama çabuk çabuk (sevdim bunu, bir daha vurgulasam mı çabuk çabuk diye...sittiret)
    yapılması gerekiyor. (şimdi de cümlenin başını unuttuk iyi mi? ne diyordum acaba?)

    bizlere sunulması gerekiyor. (valla neden bahsettiğim konusunda en ufak bir fikrim yok)

    çünkü onlar bizim, (başladık gene bir cümleye haydi hayırlısı)

    bir tabirle, (neydi biri orada bir laf konuşmuştu, gece karanlığından aydınlığa mı dedi, arabanın farı mı patlamıştı, kedi gözü mü taktırmıştı hasan abi arabasına hatırlıyorsam dünya sksin..)

    biz bu gece karanlığındaki kedi gözleri gibi onları izlememiz gerekiyor. (ne dedim lan?? kedi gözü mü dedim…sıçtık, toparla toparlayabilirsen)

    ama o gözler de ancak bizim ışığımızla görünebilen bir şey. (sanatçıyım lan ben metafor kullanabilirim, iyice soyuta vurayım ki ne dediğim anlaşılmasın yoksa millete malzeme olacağız…)

    o gördüklerimiz de, fosforlu olan o kedi gözleri, bize yol gösterici. (anlayan varsa beri gelsin…millet mal mal bakıyor, yanımdaki kadın da not almayı bıraktı)

    yani bizim bu sosyologlarımız toplumsal araştırma yapan insanlar bize bu yolu gösterirlerse biz de ışık yani o da benim algıladığım benim düşüncem ışık da bizim doğru anlayışımız olsa gerek. (her şeyi de sanatçıdan beklemesinler arkadaş…biraz da başkaları elin altına taşı koyacak, yanlış mıyım? neydi lan o tabir?)

    yalnız sosyolog ve akademisyen büyüklerimizden, yol göstericilerimizden tek isteğim diyeceğim tarafsız olmaları. (herkes akıllı olacak, kimse kimseye racon kesmeyecek…)

    çünkü bizim çok ihtiyacımız var, bu milletin çok ihtiyacı var. (ihtiyacımız var kardeşim…toplum olarak millet olarak bizim bir şeylere ihtiyacımız var…adam kahrolsun bağzı şeyler yazınca gülüyorsunuz biz ihtiyacımız var deyince anlamadık, nesini anlamadınız??)

    inanıyorum ki, biz de doğru anlamaya, doğru dinlemeye başlayacağız ve hiçbir zaman bize gösterilen o doğru yoldan, aydınlanmış olan yoldan, o bütün tarafsız sosyologlarımızın bize göstermiş olduğu bu yolda ilerlemeye devam edeceğiz. (şu konuşma bitsin de bir kahve çay bir şey içeyim, beynim durdu resmen şerefsizim)

    inşallah biz sağlam bir yere varacağız, o hedefimiz de onlar belirleyecekler. hep beraber belirleyeceğiz. (bir şeyler yapacağız artık biz de boş değiliz, buraya boşu boşuna çıkmadık, toparlarsak konuşmayı…)

    benim söyleyeceklerim, birbirimizi allah için sevelim, hiçbir şey bulamadıysak birbirimizi bütün için sevelim, tahammül denilen şey bu, yani ona yüklediğimiz çok şey farklı. (birbirimizi sevelim dedim kötü mü ettim şimdi…o gelirken bir şey okumuştum neydi lan? sabırla ilgili bir şeydi)

    yolda gelirken ben okudum, sabır kelimesi çok güzel ama tahammülde bir yük taşıma durumu var, (böyle bir şeyler vardı, tahammülde yük taşıma vardı, sabırda ise yük boşaltma mıydı, kafa kalmadı ki…)

    bunu rızayla taşıyorsun, bu rıza da üstüne sizin beğenmediğiniz sevmediğiniz bir şeyi de yine kendi çıkarınız için taşımak. (öyle bir şey işte ama güzel)

    işte buna tahammül deniyor. (sanırım)

    inşallah hepimize allah tahammül versin, tahammülümüzü arttırsın.
    bana göre bu ülkeye nazar değmiştir. (aksini kimse ispat edemez)

    dua okuyalım. inşallah bu üzerimizden gitsin. (bağla otomatiğe)

    çünkü hiç kimse istemez bu ülkenin kötü duruma düşmesini.

    çünkü bu gemide hepimiz varız. batarsak hepimiz batarız. güzel şeyler olmakta. inşallah bunlar da geçecek arkadaşlar diyelim. (her şey çok güzel olacak amin)

    hepinize iyi akşamlar. (ohh be)
  • an itibariyle canlı yayında izlemekte olduğum eylem.

    (bkz: sanırım bize nazar değdi)
hesabın var mı? giriş yap