• kısaca şöyle özetlenebilir:

    - akp turkcell gibi, her ay sonunda o faturayı görseler de, insanlar vazgeçemiyor. "iyi çekiyooo aaaabii" diyorlar.
    - chp vodafone gibi, telsim'i aldı, ismini değiştirdi, kaliteyi arttırdı ama demekki hala "çekmediği" yerler var.
    - mhp bildiğin avea, hiç ortalıkta görünmese de kullananlar var.
  • seçimin özeti şu şekildedir;

    siyanürlü kütahya'dan sosyolojik tepki %65
    şampiyonluklarının çalındığını düşünen trabzon net konuştu %59
    protestocu öğretmenin öldürüldüğü hopa'dan ibreklik mesaj %46
    üniversitelerini kuranlara zonguldak'tan vefa %47.5
    sinop'tan nükleer santrale veryansin %55
    fındıklarını düşük fiyat verildiği icin sokağa döken ordu mağdur %61
    heykeli yıkılan kars'tan sanata tam destek %44

    türkiye'de siyaset din üzerine kurulmuş , ekonomi ticaret tarım vs.. bunlar bir şey ifade etmiyor bu oy verenler için , onlar dinlerine oy veriyor verecekler. onlar örf ve adetlerine göre yaşam biçimlerine göre oy veriyorlar, nükleer santraller, fındık, hayvancılık, sağlık sorunları, işsizlik bütün bunlar allah isterse düzelir zaten, hem bu kadar dindar bir parti düzeltemeyecek de bunları solcu dinsizlermi düzelticek, tabiki akp alacak oyları..

    işte size seçimin özeti.
  • milli bakiye sistemi barajsız bir şekilde, şu basit yöntemle uygulansaydı şöyle milletvekili sayıları verecek sonuçlardır:

    akp: 550 x 0,4990 = 274,450'den 274 milletvekili.

    chp: 550 x 0,2591 = 142,505'ten 143 milletvekili.

    mhp: 550 x 0,1299 = 71,445'ten 71 milletvekili.

    bağımsız: 550 x 0,0665 = 36,575'ten 37 milletvekili.

    saadet: 550 x 0,0124 = 6,820'den 7 milletvekili.

    has parti: 550 x 0,0076 = 4,180'den 4 milletvekili.

    bbp: 550 x 0,0073 = 4,015'ten 4 milletvekili.

    dp: 550 x 0,0065 = 3,575'ten 4 milletvekili.

    hepar: 550 x 0,0028 = 1,540'tan 2 milletvekili.

    dsp: 550 x 0,0025 = 1,375'ten 1 milletvekili.

    dyp: 550 x 0,0015 = 0,825'ten 1 milletvekili.

    tkp: 550 x 0,0014 = 0,770'den 1 milletvekili.

    mp: 550 x 0,0014 = 0,770'den 1 milletvekili.

    mmp: 550 x 0,0009 = 0,495'ten 0 milletvekili.

    emep: 550 x 0,0007 = 0,385'ten 0 milletvekili.

    ldp: 550 x 0,0004 = 0,220'den 0 milletvekili.

    toplamda 550 milletvekili ediyor.

    şöyle söylemek lazım: çıkan vekil oranlarında buçuğun üstünü tam yaptığımı söylemek isterim. baktığınız zaman bu yöntem aşağı yukarı bir denge sağlıyor zaten partiler arasında. ulusal artık yöntemine benziyor. ama üşendim onu kullanmadım.

    yine söylemek lazım ki: bu sistemde %0,1 gibi matematiksel bir baraj oluşuyor. o kadar da olsun. bu yüzden ldp, emep ve mmp milletvekili çıkaramadılar benim yaptığım sistemde.

    bu sistem türkiye milletvekilliği ile mümkün olabilir tabii ki. her parti 550 kişilik tek liste ile seçime girer. hepsi bütün ülkenin vekil adayları olur.

    550 optimum sayı mıdır? onu bilemem. ben keyfimden 550 üzerinden hesapladım.

    he sistem bu olsaydı seçime bu kadar parti mi katılırdı, bdp yine bağımsızları mı desteklerdi ve sandıktan çıkan oy oranları böyle mi olurdu? tabii ki hayır. ancak büyük partilerin oy oranları çok büyük bir ihtimalle düşerdi.

    benim yorumum kısa ve öz: siyasi istikrar adına temsilde adaletten vazgeçilemez. başka bir meclis mümkün.
  • sonuçlara zerre kızmadım ve şaşırmadım desem? bir gün önceden stokladığım biramı açtım, sonuçları maç takip eder gibi izledim.

    eğer özgürlüklerinizin peşindeyseniz, bunları kağıt parçalarına damga basarak savunabileceğinizi düşünmeyin. o kağıt parçalarında farklı yerleri işaretlediler diye öfkelendiğiniz insanlarla aynı çökmüş toplumun* ürünleriyiz. bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız, önce sizi de var eden bu abuk toplum yapısını, aileyi, devleti, ekonomiyi, size sorulmadan konulmuş ve benimsenmiş hukuku ve diğer kuralları sorgulayın. kurtuluşu temsilciler veya liderlerde değil, kendi eylemlerinizle arayın.

    unutmayın, biraz bile düşünen, sorgulayan ve bakış açısını genişletmiş bir birey haline gelebilmişseniz, arkadaş ortamlarında yaptığınız her konuşma, yazdığınız her yazı, her fikir alışverişiniz, verdiğiniz oya göre binlerce kez daha değerlidir. para nereden esiyorsa o yöne yapılan reklam, propaganda ve bilumum kandırmayla ateşlenip, dört senede bir sadece nicelik hesabına göre yapılan seçimin sonuçlarının, çok kısa bir dönem ve sınırlı bir algı dışında hiçbir anlamı yoktur. temsili demokrasi mastürbasyondan öteye geçmeyen, insanları hiçbir niteliğine, düşüncesine veya görüşüne bakmadan, üç-beş seçenek arasında bölünmüş istatistiksel veriye indirgeyen, anlamsız ve geniş bakış açısıyla işlevsiz bir kurumdur.

    yönetilmeye ihtiyaç duymadığınızı farkettiğiniz an, gerçek demokrasinin ne demek olduğunu anlayacaksınız.
  • bence tek kazanan mhp'dir.
    aldığı oy %13.
    çıkardığı milletvekili sayısı; 53.
    53-13= ????

    sonunda ! *
  • tarihin hiç bir döneminde insanlığa sıçrama yaşatmış, toplumu değiştirmiş insan sayısı çoğunluk olmamıştır.
    çoğunluk mevcudun bekçisidir. çoğunluk korkaktır, bildiğinden şaşmaz.
    çoğunluk bugünü görür, geleceğe ait tarih uzadıkça görüşü bulanıklaşır, kestiremez olur.
    bazen bir kişi bile olur, azınlıktır lokomotif olan. tıpkı tren vagonlarının çok, lokomotifin tek olması gibi.
    ve çoğunluk gücü sever, kendi korkusunu güçlünün kanatları altına girerek giderebileceğini düşünür.
    endişeye mahal yok, her şey tarihin ve insanın doğasına uygun gelişiyor kısacası.
    kalabalıklar doğru ve haklı olduğu için değil, kalabalık olduğu için güçlü hala...
  • aynı sudan içtiğimizi, aynı siki tutuğumuzu gösteren sonuçlardır.
  • yatağa yüzü koyun yatıp akp'yi beklediğim sonuçlar
  • "çoğunluğun iradesi, diğer insanlar üzerinde baskı yapabilir; gücün çoğunluk tarafından kötüye kullanılmasının önlenmesi gereklidir. ‘çoğunluğun tiranlığı’ topluma karşı bir kötülüktür ve toplum buna karşı korunmalıdır."
    john stuart mill

    "politikada çoğunluk kuralının haklılaştırılması onun ahlaki açıdan doğru olduğunu göstermez."
    walter lipmann

    "çoğunlukçu demokrasi, ‘halkın egemenliği’ olarak ifade edilen doktrin içerisinde en yetersiz ilke olarak görülmektedir."
    bernard crick

    "çoğunluğun azınlık tarafından yönetimi tiranlıktır; azınlığın çoğunluk tarafından yönetimi de tiranlıktır. her iki durumda da ‘senin istediğin gibi değil, bizim istediğimiz gibi yapacaksın’ kuralı geçerlidir."
    herbert spencer

    "görevimiz oybirliğine ya da oybirliğine yakın bir karara ulaşmanın yollarını aramak ve keşfetmektir."
    james m. buchanan

    "demokrasilerde bir seçmenin cehaleti bütün halkın güvenliği için tehlikedir."
    john f. kennedy

    "hareket halindeki cehaletten daha korkunç hiçbir güç yoktur."
    bernard shaw

    şeklinde yorumlanmıştır.
hesabın var mı? giriş yap