• ''ali ismail korkmaz'ın cenazesine katılmak için, kepenk kapatan antakya halkına selam ve saygılar.''
  • saat 14:00 de ekinci'den başlayacak, antakya'da hayatı tamamen durduracak, onbinlerce * insanın katılacağı tören.

    ethem sarısülük ve abdullah cömert'in ailelerinin katılımıyla bazı kör ve sağırların bile dikkatini çekecek olması daha da önemli kılacak.

    "ali'ye...

    kendimi çok zor tutuyorum çocuk...

    bunca şerefsizin arasında şerefin tarifini yapmaya çalışmak nasıl da zor... nasıl da çaresizim... nasıl da kelimesiz, nefessizim şu anda... katilin şerefin ne olduğunu bilmiyor ki... haysiyetin... onurun... ömrünce onurlu olmaya hiç ihtiyaç duymamış ki...

    yani şimdi çocuk; hiç görmemiş birine gökyüzünü nasıl anlatabilirim ki... senin gülüşündeki şifayı... bir kadının sıcacık ekmeği eşit parçalarda bölerek çocuklarına uzatırken ki mutluluğunu... proleter bir babanın emek ve alın teri damlayan ellerindeki çatlaklığının ışıltısını...

    yani çocuk; ben şimdi kalkıp nasıl derim anneciğine ali'n öldü... öldürüldü... gelmiycek... yani artık hiç gelmiycek... kırık bir saz gibi gülüşü asılı kalıcak duvarlarında...

    yani şimdi anneciğine kalkıp nasıl diycem çocuk... ben kızımı kollarıma alıp koklarken senin anneciğine nasıl teselli vericem...

    şimdi ben bu acıyı hangi dilden haykırmalıyım çocuk... hangi türküyü çalmalıyım arkandan... ne renk akmalı gözyaşım... hangi dinin duası okunmalı arkandan... hangisinde caizdir katlin çocuk...

    yani şimdi sen gittin diye ben hiç ağlamadım çocuk...

    kalbimin üzerine bir hıçkırık gelip oturdu ve hiç ağlamadım..."

    (bkz: redhack)
  • bir antakya'lı ve armutlu'lu olarak çok net bir şekilde herhangi bir polis müdahalesinin olamayacağını söyleyebileceğim cenaze töreni.

    100 bin kişi diyorum, armutlu diyorum. değil türk polisi abd'den swat timini getirsinler bu cenaze yürüyüşü engellenemez.

    ha olur da bir müdahaleyle karşılaşılırsa şu başlıktan devam ederiz:

    (bkz: bu iktidarın yıkılışı hatay'dan başlayacak)
  • evimden sadece bir kilometre ileride devamlı yemek yemeye gittiğimiz kuzey tepe, ekinci yolunda defnetmişler aliyi.

    bizim eve sadece bir kilometre ötede, bilmeyenler için anlatayım, sol tarafta kalır mezarlık ekinciye giderken, tozlu bir yoldan geçersiniz, eskiden zeytinlikler arasında olan mezarlık son dönemdeki ilerlemeler sayesinde artık koca beton apartmanlar arasında kaldı, yani tevafuk odur ki bir ağacın katli üzerine ayağa kalakn bir çocuğu etrafındaki ağaçları katlettikleri bir mezarlığa gömdük bugün.

    bizim ev çok yakın oraya, evden çık biraz git önce sol yap, sonra sağ ekinci yolundasın, o kadar yakın ki yürüyerek 15 dakikada gidersin mezarlığa, benim aklıma sorular getirdi ama bu cenaze töreni;

    annem kim bilir ne yapıyordu o sırada, ramazan günü iftar için bir şeyler hazırlama telaşındadır eminim hoca hanım. çok televizyon izlemiyordu son dönemde, gazete de okumuyordu, bunaldım artık bu kan revan görüntülerden, asabım bozuldu diyordu, eminim şimdi mutfağın balkonuna oturmuş kalabalığın nereye gittiğini nereden geldiğini düşüyordur annem.

    bizim evden bir kilometre ötede dedim mezarlık, sadece bir kilometre, o mezara aslında ben de girebilirdim, ne fark ederdi, ne değişirdi, alinin annesi evinin balkonunda otururdu benim annem yanardı, ne fark ederdi benim annem bu gidişle nasılsa bir şekilde denk gelecek olan bağnaz terörüyle iki sene evvel tanışırdı. ben ölseydim eğer bugün dostlar tek fark iki kilometre berideki sunni mezarlığına gömülmem olurdu.

    bugün o mezara ben girdim aslında, babasının o ağlayan resmine bakınca, annesinin feryadını duyunca ben girdim aslında, başın sağ olsun anacım ben öldüm haberin olsun. bugün sıra alideydi yarın bende bilgin olsun.

    bu düzeni kuranlara, bu düzenin değirmenine su taşıyanlara, hala ama ateistmiş, ama aleviymiş diyen koca kafalı küçük vicdansızlara lanetler olsun.

    nasıl can vereceksiniz ulan bu kadar insanın kanı elinize bulaşmışken.
    ethemin anasının yüreği sızlarken, polis sizin yüzünüzden, sizin egonuzu tatmin derdiniz yüzünden gecenin bir yarısı çukurdan düşmüşken ve siz onu "benim polisimi şehit ettiler" diyerek dikkatleri ve kabahatleri üzerinizden çekmişken, mehmet ayvalıtaşın toprağı soğumamışken, kızılay' da kalp krizi geçiren işçinin hesabı ödenmemişken, gözü kör olan, yaralanan işçilerin, memurların, öğrencilerin acısı daha dinmemişken nasıl can vereceksiniz.

    rahat bir ölüm mü gelecek sanıyorsunuz sımsıcak döşeğinizde, ölüm rahat gelse bile o alinin ruhu sırat köprüsünde karşınıza çıktığında nasıl sallanmadan geçeceksiniz.

    tanım: benim cenaze törenimdir, birileri ayağa kalkıp dur demezse yarın ben gömüldüğümde de aslında bir başkasının gömüleceği törendir. vicdansızların,insafsızların artık son kez bizi gömdüğüne inanmak istediğim törendir.
  • iskenderun ve samandağı'ndan da katılımlarla yüz binlerce kişilik bir topluluk beklenen tören.
  • srebrenica’da dört yaşında vurulan çocuğun, ölmeden hemen önce sorduğu “askerler çocukları küçük kurşunla öldürürler değil mi anne?” sorusunun cevabını lice’de,14 yaşındaki kızı ceylan önkol’un bombayla parçalanan bedenini eteğinde toplayan anne verebilir. onlar kardeştir.

    “ben onunla toprağa girmek istiyorum bana oğlumun cenazesini verin” diye diye 33 yıl gözaltında “kaybolan” oğlunun kemiklerini bekleyen berfo ana ile oğlu öldükten sonra acısını içine atıp şehir şehir gezerek oğlunun katillerini arayan, hiç eğilmeyen, ağlamayan ama oğlunun muhabir arkadaşlarından “fadime ana”yı duyunca “hepiniz benim çocuklarımsınız” diyerek ağlayan fadime göktepe de kardeştir.

    ali’nin annesi, ethem’in annesi, abdullah’ın annesi kardeştir. kardeştir, çünkü henüz çocukları öldürülmüş anneleri tanımlayacak başka bir sıfat yeryüzünde yoktur. bu yüzden size soruyoruz, siz kimin çocuklarını öldürüp duruyorsunuz?
  • ülkesini seven herkesin katılması gereken tören.
  • bilindik isimlerin yaninda dr. hasan gülcü'nun de katilmayacagi toren.
  • onunde bir suru planlari ve yasayacaklari olan, omru serefsizler tarafindan sonlandirilan, hala biz demokrasiyiz diye gogsunu gerebilen bir hukumetin altinda haybeye giden ali'nin cenaze torenidir. daha 19 yasinda istedigi tek sey daha iyi ve ozgur bir gelecekti.

    bu gencin vebalini, bedeninin borcunu yuce allah'im catir catir tum sorumlularindan cikarsin diye dua ediyorum. bugunleri gecmez bilip de kor cesaretiyle agizi kopurenlerin solugu elbet kesilecek. bu mubarek ayda da tek dilegim bu mazlumun caninin alinmasina neden olan herkesin hesabini allah'in gormesi olacaktir. amin.
hesabın var mı? giriş yap