• en başta epey progressive bir çizgideki albümleri the original soundtrack, sheet music ve deceptive bends olmak üzere bir hayli başarılı işe imza atmış, 1980'lerin başına kadar üst düzey çizgisini muhafaza etmiş ve fakat ne yazık ki gerisini getirememiş ingiliz progressive rock/pop grubu. buralarda da pek bir underrated kalmışlar açıkçası british invasion dönemi ve sonrası müziğin kutsal topraklarında, ingiltere'de müzik yapmış bir topluluk olarak...
  • une nuit a paris isimli bir şarkıları var. nefis. insanın dinleyince aklına hemen bohemian rhapsody geliyor. hatta bazı kaynaklar bu şarkının bohemian rhapsody'nin ilham kaynağı olduğuna kadar götürmüşler işi. kaynak dediğim de wiki işte.
  • 1975'teki yol ayrımından sonra grubun daha yetenekli ikilisi godley ve creme'nin gruptan ayrılması sonucu, gouldman ve stewart'la 1976'yı gören grup. godley ve creme 10cc ismini alsaymışlar keşke. gerçi bu ayrılıktan sonra godley ve creme daha deneyse işler ortaya çıkarırken, 10cc how dare you ve deceptive bends ile ilk albümlerini aratsa da yine de çizgisini korumayı başardı. 1978'de bloody tourists albümündeki dünyaca üne kavuşan dreadlock holiday parçası da kariyerlerinin sonu oldu. 1980 ve sonrası albümleriyle gerçekten fena bir düşüş sürecine girdiler. stewart ve gouldman'li en iyi 10cc albümü kanaatimce deceptive bends'dir. progressive öğelerin en yoğun kullanıldığı albüm de dikkatimi çekmiştir bu albüm. severim.
  • the original soundtrack'in 40. yılı vesilesiyle grupla ilgili bir belgesel hazırlamış bbc. şuradan erişmek mümkün:

    (bkz: https://www.youtube.com/watch?v=2hdoocatdsq)

    --- spoiler ---

    belgeselde i'm not in love'daki meşhur "be quiet. big boys don't cry" dizesini fısıldayan kadını görmek mümkün.

    --- spoiler ---
  • en bilinen ve bugün bile playlistlerin baştacı olan bir şarkıları için (bkz: i'm not in love)
  • göz önünde tutulan bir iki işleri hariç (bkz: i'm not in love) (bkz: the things we do for love) haklarının ölümüne yendiğine tüm yüreğimle inandığım bu nedenle de bulduğum her fırsatta ön plana ittirmeye çabaladığım sıradışı konseptleri ve aynı zamanda olağanüstü müzisyenlik düzeyini bünyesinde barındıran, pop rock ve progrock'ı değişik dozlarda kullanarak onlarca şahesere imza attığını düşündüğüm 1973-1979 dönemi aşırı parlak olan müzik gurubudur. feel the benefit, the worst band in the world, art for art's sake hepsi başlı başına "hit" olmalıymış, hala bu kadar keşfedilmemişlerse de bizim ayıbımız olsun. (ben de son iki aya kadar bilmiyordum, en çok da benim olsun)

    not:eric stewart'ın akıllara durgunluk veren, kalp tekleten sesi nedense paul mccartney ve john lennon'ın sesinin yüzde elli karışımı gibi geliyor bana. kuşkusuz hoşuma giden her şeyi beatles'la kıyaslama huyumdan.

    rica ediyorum şunu bir dinleyin,izleyin:
    https://youtu.be/5xlqs3x-tuo
  • kafa dinleten, beyin temizleyen şarkıları olan grup. ayrıca tekila gecesi yaparken arkada iyi giden gruptur da bir yandan.
  • mükemmel şarkılara sahip gruptur. her türlü duygudan duyguya sokabilir ve ilham olabilirler. ayrıca queen'in 74, 75 yıllarındaki albümleriyle benzer tatları veriyorlar. freddie mercury'nin bu şarkıdan ilham aldığı da söylenir. (ne kadar doğru bilmiyorum) fakat graham gouldman queen grubunun çok iyi olduğunu ve freddie'ye sahip oldukları için kendilerinden daha iyi olduklarını söyler.

    geçtiğimiz zamanlarda graham ve brian may, james webb uzay teleskobunun sunumunun ardından bu şarkıyı yaptılar ve yıllar sonra da bizlere böyle güzel bir şarkıyla selam verip belki de veda ettiler.
  • yetmişlerin müthiş rock gruplarından biridir.
    i am not in love şarkıları transa geçmeye çok müsaittir.
  • adını erkek ejakülasyonunda çıkan meni miktarından alan grup.
hesabın var mı? giriş yap