• öncelikle başlıkta herhangi bir hata olmadığını belirteyim. bu arkadaş cumartesi geceleri genelde karaköy ya da nişantaşı atiye sokak'taki mekanlarda takılıyor. bu muhafazakar arkadaş, bu bölgelerdeki mekanlarda ne yediyse, ne içtiyse cumartesi gecesi, rüyasında kılıçdaroğlu'nu görmüş olsa gerek ki tüm köşe yazımsını kemal kılıçdaroğlu'na ayırmış. bir de, rte'nin şehitler varken gülmüş olmasına güldü demeyecekmişiz..

    ben yazdıklarını okurken utançtan yerin dibine giriyorum da, sen bunları yazarken hiç kendinden rahatsız olmuyor musun be adam?

    artık havuz medyasından hiçbir farkı kalmayan hürriyet'e hit kazandırmamak için de yazıyı şuraya bırakayım.

    --- spoiler ---

    kemal bey.

    öncelikle şu iki hususu ifade etmeme izin verin lütfen:

    *

    - bir: tabii ki bu ülkenin ana muhalefeti olarak... bu ülkenin iktidarına bin şey söyleyeceksiniz.

    *

    - iki: tabii ki bu ülkenin ana muhalefeti olarak... sorumluluğun binde binini bu ülkenin iktidarında göreceksiniz.

    *

    fakat kemal bey...

    idlib söz konusuysa...

    bu iki prensibi de bir kereliğine olsun çiğnemenizin bir sakıncası olmaz herhalde...

    *

    çünkü idlib işinin bir sorumlusu var!

    adına esad diyorlar o sorumlunun.

    *

    kemal bey, iktidara binlerce şey söylerken...

    sınırımıza yüz binlerce suriyelinin yığılmasının temel sorumlusu olan şu esad’a da bir tek şey olsun söyleseniz nasıl olur?

    *

    mesela bir kerecik olsun şöyle deseniz:

    *

    “yahu esad! hangi devlet başkanı, kendi ülkesinin bir şehrini hastane, okul demeden bombalar? yahu sen kendi vatandaşlarının üzerine kadın, çocuk demeden bomba yağdırıyorsun. sen nasıl devlet başkanısın? böyle bir şey olabilir mi?”

    *

    mesela bir kereye mahsus olarak şöyle deseniz:

    *

    “yahu esad! senin kendi şehrini bombalaman sonucu sınırımıza yüz binlerce mülteci yığıldı. alsak bir dert, almasak başka dert... sen ne sorumsuz adamsın? kendi vatandaşlarının bizim sınırımıza yığılmasına neden oluyorsun ve hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam ediyorsun. bu ne aymazlıktır, bu ne utanmazlıktır yahu”.

    *

    mesela bir kerecik, gerçekten bir kerecik şöyle deseniz:

    *

    “yahu esad! ülkene sahip çıkamıyorsun... vatandaşlarına sahip çıkamıyorsun... tam tersi vatandaşlarının bizim sınırlarımıza yığılmasına yol açıyorsun... senin sebep olduğun bu insanlık dramını kontrol altına almak işi de mecburen bizim mehmetçiğimize düşüyor. ve sen bu sefer de onların üzerine kalleşçe, haince bombalar yağdırıyorsun. sen ne aşağılık bir adamsın. bunun hesabı sorulacak senden”.

    *

    lütfen bir kerecik deyin şunları kemal bey.

    bir kereden bir şey olmaz.

    şehitler tepesi nasıl boş kalacak

    “bizim iktidarımızda şehitler tepesi boş kalacak” dedi kemal kılıçdaroğlu.

    *

    keşke açıklasa...

    nasıl kalacak?

    *

    - tezkerelere evet denilerek şehitler tepesinin boş kalması nasıl mümkün olacak acaba?

    *

    - kandil’de savaş baronları elleri tetikte beklerken kemal bey ne yapacak da tepenin boş kalmasını sağlayacak?

    *

    - sınırımıza terör devleti kurulurken... kemal bey nasıl bir politika izleyecek ki... şehitler tepesi boş kalacak?

    *

    - yüz binlerce mülteci sınırlarımıza yığılmışken... seyirci kalmanın ötesinde ne yapılacak ki şehitler tepesi boş kalacak.

    *

    “bizim iktidarımızda şehitler tepesi boş kalacak” söylemi tamam da...

    bu iş nasıl olacak acaba?

    kapılar açıkken yapılması gerekenler

    - çoluk çocuk şişme botlara doluşmalara izin vermeyelim.

    *

    - göz göre göre kimseyi ölüme göndermeyelim.

    *

    - mültecileri güvensiz yollardan uzak tutalım.

    *

    - “ille de gideceğim” diyene çocukları bırak diyelim.

    *

    - giderken türkiye’ye laf edenleri bir daha asla almayalım.

    bir aynadır yas günleri

    - kimileri... sosyal medyada sadece gösterisini yapıyor yasın... oysa yas, gösterinin değil samimiyetin konusudur.

    *

    - kimileri... sosyal medyada işin gösterisini yapmaya bile gerek duymuyor... işte burası insanlık alanının tamamen dışıdır.

    *

    - kimileri... üç gündür tutturmuş devlet üç gün yas ilan etsin diye... iyi ama yas tutmak için devlet talimatına gerek yok ki!

    *

    - kimileri... yasını göstermeyenin peşine düşmüş, çullanıp linç ediyor... gösteriye alışanlar, gösterilmeyen yası yastan saymazlar.

    yakışmıyor

    cumhurbaşkanı erdoğan’ın uzun, upuzun konuşması sırasında trump’la yaptığı bir görüşmede geçen ironik bir bölümü aktarırken gelişen bir anı dile dolayıp “şehitler varken güldü” falan diye kampanya yapmak...

    kimseye bir şey kazandırmaz.

    ayıptır ayıp.

    *

    tıpkı...

    chp’li özgür özel’in katıldığı bir şehit cenazesi sırasında çekilen anlık bir fotoğraf karesinde gülmesini dile dolamak gibi...

    *

    cumhurbaşkanı erdoğan’ın konuşması...

    - tabii ki kıyasıya eleştirilebilir.

    - tabii ki hiç beğenilmeyebilir.

    *

    ama upuzun bir konuşma sırasında yaşanan bir anlık olayı bağlamından tamamen kopararak...

    cumhurbaşkanı erdoğan’ı...

    şehitlere üzülmemekle, şehitleri önemsememekle, şehitleri dikkate almamakla itham etmek olmaz.
    bu itham...

    ithamların en acımasızı, en vicdansızı, en zalimi, en kabasıdır.

    *

    böyle siyaset yapılmaz.

    böyle muhalefet olmaz.

    buradan bir yere varılmaz.

    yapmayın, etmeyin, yakışmıyor.

    --- spoiler ---
  • hep yapmak istemiştim.
    (bkz: ahmet hakan kim amq)
  • okumayı midem kaldırmadığı için yorum yapmayacağım.
  • göz göre göre halkın aklıyla daşak geçenleri sikseler köşe yazarı kalmayacak.
  • iğrenç bie yazı olmuş nasıl bir mama veriyorlarsa kırk akpli gücünde yalayan yazar.
  • bu herifin kasedi olduğunu düşünmeye başlayan bir ben miyim
hesabın var mı? giriş yap