• özellikle istanbul'da bariz hissedilen durumdur. çünkü ankaralı geniş yolda gitmeye alışıktır. istanbul'daki gibi boş yolu ender gören, gördümmü de yapıştıran şoförlerin temposuna uyamazlar. maslak rampasını çıkarken şeritten kayarlar. yol bilmedikleri için kavşaklarda ne yapacakları belli olmaz.

    bir iki senedir bu durumu kafaya fena takmış durumdayım. artık eşim bile "bak 06 işte!" diyor. faşist olduk, ayrımcı olduk bu yüzden.

    not: bir de 06 plakanın istanbul'daki karizması diye birşey var diyorlarmış. peh.
  • (bkz: ankara'da kırmızı ışıkta sağa dönme serbestisi)
  • (bkz: 34 plakalı araçların istanbul dışı estirdiği terör)
  • 34 plakalı araçların ankara'da estirdiği terörden çok da fazla olmaması gerekir. istanbul'daki 06 plakalı araç ankaralı'dır, bir sebepten istanbul'a gelmiştir. fakat ankara'daki 34 plakalı araç büyük ihtimalle bir şirket arabasıdır, kiralanmıştır. kullanan yine ankaralı'dır. ya bir sarışın kullanır, dikiz aynalarını açmadan, arka camındaki karı temizlemeden makyaj yaparak kullanır, ya da cevval bir pazarlamacıdır, her yere yetişeceğim diye trafikte slalom yapar. araba kendisinin olmadığı, herhangi bir kazayı kasko karşıladığı için de dikkat etmeye ihtiyaç duymazlar.

    not: ankaralı'yım.
  • istanbul trafiğinden ziyade tem'de hissedilen tehlikedir efendim. sol şeridin sollama şeridi olduğunu bilmezler genelde. 110km hızla giderken çok süratli gittiğini zannedip sol şeridi kapatırlar. istanbul içi trafiği ise zaten istanbul'da yaşamayan herkes için muamma , karışık ve süratlidir. uyum sağlayamadıkları için trafiğin içine sıçarlar.
  • bir 06 olarak doğruluyorum, ankara'da çok çekiyoruz o hırbolardan. ama iyilerimiz de var. yayaya yol veririz, sinyal verip yer/yol isteyene müsade veririz. o hırbolardan burada bol olduğundan bunları yaparken iyi hissederiz ve örnek olsun isteriz. ha o hırbolara karşı ne yaparız, karşılaştığımızda deli deliyi görünce sopasını saklarmış ritüeli gerçekleşir. hırbo dediğim öyle it kopuklar falan değil ha, baya plaza insanları, asortik tipler. her 06 kötü değildir lan. öyle yani sevgili 34...
  • (bkz: 06 plakalı araçların potansiyel tehlike olması) diyerek genelleme yapan fakat kurallara uyan 06 plakalı araç sahiplerini - ki bunlardan biri benim -üzen sikimsonic yazar başlığı
  • çok tehlikelidir.
    uzak durulması gerekir.
  • orospu çoçukluğunda master yapmış insanlara verilen özel plakadır. almak için özel şartlar aranmaktadır;

    -tampon tampona takip
    -her ortamda tehlikeli makas
    -magandalıkta ustalık
    -keyfe keder şerit gaspı
    -ankaralı olmak

    zaten son şartı yerine getiren herkes kalan diğer şartları ve fazlasını yerine getirebiliyor, unutma muhtaç olduğun orospu çoçukluğu damarlarında ki lanet kanda mevcuttur.
  • az önce bir kez daha teyit ettiğim husustur.

    herkes trafikte dikkat edilmesi gereken araç plakaları hakkında bir şeyler söyler. ama ben oldum olası 06 plaka derim başka da bir şey demem... bilhassa istanbul'da aşırı tehlikeliler. istanbul'da hepimiz bazen birtakım uyanıklıklar yapıyoruz. ben de yapıyorum, ama başkasının sürüş güvenliğini tehlikeye atacak hiçbir şey yapmadım bu zamana kadar. mesela bu orospu çocuğunun yaptığı gibi bir şeyi asla yapmadım:

    işten çıktım eve geliyorum, başakşehir 4. etap arka yoldayım*. kırmızı ışıkta durduk önce, daha sonra yeşil yandı devam ediyoruz ve bu ışıkların az ilerisinde iki şeritli yol tek şeride düşüyor*.

    artık tek şeritlik kısma girdik ve ben bu 06 plakalı orospu çocuğunun önündeyim (diğer ankaralı arkadaşlar üzerine alınmasın lütfen; orospu çocukluğu bu akşam için bu bahsettiğim aracın sürücüsüne ait).

    bakın tekrar ediyorum, "önündeyim"... adamı resmen dikiz aynamda görüyorum ve yol da tek şeride düşüyor.

    bu orospu çocuğu da aheste aheste sağımdan giriyor. ben de inat değil mi; yol vermiyorum. ama orospu çocuğunun durmak gibi bir niyeti yok. karşı istikamette beliren iki adet farı görene kadar benim de yoktu aslında. yemin ederim kaldırıma sokmaya niyetliydim onu ama başkasının canına bir şey gelir diye korktum.

    artık tek şeritli yolda yan yanayız resmen ve doğal olarak şeride sığamıyoruz. o tabi kaldırım tarafında, benim aracımın da yarısı karşı istikamette. karşıdan gelen araç iyice yaklaşınca ben de mecbur frene bastım ve tabi frenle birlikte de kornaya...

    gecenin bu saatinde umarım kimseyi rahatsız etmemişimdir korna sesiyle. nihayetinde solumuzda apartmanlar var ve hava sıcak olduğu için camları da açıktır diye tahmin ediyorum. ama tutamadım arkadaş kendimi, abandım kornaya!.. normalde o muhite yaklaşırken teybin sesini dahi kısıyorum ki millet rahatsız olmasın diye ama o kornaya basmasaydım bu gece gözüme uyku girmeyecekti.

    ben keşke dursa ve arabadan inse de şöyle bir güzel ızdırabını siksem diye beklerken ne oldu dersiniz? sikine bile takmadan yoluna devam etti... arkasına geçtikten sonra belki 7-8 saniye boyunca; bir an dahi ara vermeden korna ve selektör yaptım. tek amacım onu sinirlendirip arabadan inmesini sağlamak ama yok arkadaş, bu kadar genişlik ben görmedim hayatımda. orospu çocuğu oluşunu o kadar içselleştirmiş ki artık, ona bunu tekrar hatırlatmanız onun açısından hiçbir şeyi değiştirmiyor. çok bariz bir şekilde o da orospu çocuğu olduğunun farkında yani.

    beni tehlikeye atıyor, adeta karşı istikamete itiyor; üstüne üstlük ben onun "ö n ü n d e y i m" amk yaa! onun arkama geçmesi lazım! bir de öyle 120 km/s hızla falan da gitmiyoruz hee; önümüzde trafik var ve belki 30 km/s hızımız var. yani beni geçse de gaz pedalını kökleyip ufuk çizgisinde kaybolsa eyvallah diyeceğim; öyle bir durum da yok!

    velhasıl orospu çocuğu tabi işte, o da işini yapıyor ne yapsın...

    edit: sinirden 30 saniye boyunca korna çaldığımı yazmışım, tekrar okuyunca oha lan abartma dedim kendi kendime; olsa olsa 7-8 saniyedir...
hesabın var mı? giriş yap