• "arkaya dogru ilerleyelim, otobusun arkasi da bostanci'ya gidiyor" gibi bir repligi olan adam..
  • 4 yıl önce bir şubat soğuğu, arkadaşla gece taksim'de içilmiş, son otobüs ile eve dönme çabaları. yaşar abi karanlığın ortasında farları yakıp bir süper kahraman edasıyla geceyi yarıp geldi. tek bi rica ile e-5 in ortasında arkadaşı eve yakın bir yerde indirdi.
    son durağa yaklaşırken o ilahi soru geldi
    -nerede oturuyorsun?
    -valla abi bu saatte eve almazlar ben en iyisi kuzene gidiyim.
    kuzenin kapısına koca bir körüklü 129k ile yanaştı.
    ve o e-5 in prensi, o halk kahramanı yaşar abi yine gece karanlığında kayboldu.
  • bugun bindiğim kozyatagı-mecidiyekoy hattındaki iett otobüsünü kullanan, istisnasız binen her yolcuya " hoşgeldiniz" diyerek selamakla kalmayıp, inen her yolcu içinde her kapıyı açmak için önündeki düğmeye bastığında "hayırlı akşamlar" diyen, beni dumurdan dumura sokmuş, çok sempatik olan iett şöförü.
  • ne zaman mecidiyeköy'den akşam -129 k'ye- otobüse binsem, rastlaşsam da biraz gülsem dememe sebep olan şoför abi. her yolcuya sektirmeden "iyi akşamlar, hoş geldiniz" diyen bu güzel insana teşekkür etmeli. bazı krolar durup düşünüyor, "ne diyo la bu," sonra gülümsüyorlar. olsun, gülümsüyorlar ya, o da yeter, o da bir can, patlıcan.
    (bkz: saçmalamak)
    (bkz: şarjın bitmesi)
    (bkz: iptal olmak)
    (bkz: ben ne yaptım ki)
  • okuldan *'dan çıkıp akşamın bir vakti * otobuse bindiğimde denk geldiğim şen insan...
    boğaz köprüsü üzerindeyken şiir okuması, bana konya'dan transfer olduğunu söylemesi, ardından da beni samimi bulup ehliyetinin olmadığını itiraf etmesi ilginç anekdotlardır.
    bir de kalp krizi geçiriyor numarası yaptıktan sonra, bana dönüp "senin telefonun açık, sinyaller söförü bozuyor evladım, kapar mısın?" demişti. ben de ufak bir gülme krizinden sonra telefonumu kapamayı becermiştim.

    umarım hayatı boyunca mutlu olur...

    edit: ben bindiğimde 112'deydi...
  • daha önce 112 no'lu bostancı - beşiktaş hattının şoförü olup sonradan 128 no'lu üst bostancı - mecidiyeköy hattına geçen, sonrasında da bostancı çıkışlı hatlardan azat edilen şoför... 4-5 yıl boyunca çeşitli hatlarda beraber yolculuk ettikten sonra, sağda solda otobüs beklerken gördüğümde nereye gittiğine bakmaksızın otobüsüne atladığım, en azından iki duraklık hal hatır sorduğum ve sonrasında inip nereye gidiyorsam oraya doğru yönlendiğim pozitif enerji yüklü güzel insan....
    o gittikten sonra 112 nin tadı kalmadı sanki...
  • sene 2004 o zamanlar bir fransız firmasında çalışıyorum. (çalışma saatleri 08:00-17:00 fıstık gibi )
    evim anadolu yakası esenkent'te. akşamları iş çıkışı hiç olmadı haftada 2-3 gün ya taksim ya da beşiktaşa arkadaşlarla 2 tek atmak için giderdim. bazen geçlere kalır mecidiyeköy üzerinden otobüsle dönmek zorunda kalırdım. bilenler bilir o zamanlar 129 k (mecidiyeköy - kozyatağı hattı) vardı.
    her akşam saat 11:30 otobüsü son otobüstü ve e-5 'ten pendik'e kadar giderdi. ben de genellikle o otobüsle esenkente kadar giderdim.
    yaşar özalp o seferin sabit şöförüydü. her arabaya binişimizde sıcak bir gülümseme ile hoşgeldiniz diyerek bizi karşılar o günün istanbul stresini bir an için bile olsa alırdı. ilk başlarda bu adam kafadan sakat mı diye düşünmüştüm. sonradan kendisine alışınca ne kadar güzel bir şey yaptığını gördüm. hiç tanımadığı ama aynı havayı soluduğu insanlara sevgisini sunuyordu. hem de çok hoş bir üslupla.

    yine günlerden bir gün taksim dönüşü arkadaşlarla nevizade'de takılmışız (artık şimdilerde cep yakıyor ) ben feci zom olmuşum hava soğuk. 11:30 otobüsüne binerken yine yaşar özalp yine sıcak gülümseme yine hoşgeldiniz hayırlı yolculuklar sözleri. yüzümde hafif bir tebessüm bir koltuğa kuruluyorum. bir 10 dk uyumamak için direniyorum ama nafile. günün yorgunluğu , alkol ve soğuk sonrası sıcağın verdiği mayışmışlık galip geliyor sızıyorum.
    sonraki uyanışım şoför yaşarın seslenmesi ile oluyor. "durağınıza geldik!"
    sersem sersem çevreme bakarken pendikten bostancıya doğru olan hatta esenkent durağında olduğumuzu görüyorum.
    o kafa ile "ama ama ... nasıl ? benim bu durakta ineceğimi nasıl bildiniz?" diyorum.
    şoför yaşar : "siz benim sürekli müşterimsizin ben müşterilerimin indikleri durakları bilirim diyor. "
    adama hayaranlıkla bakıyorum ve hala ayılamamanın verdiği sersemlikle iniyorum. yolda giderken ayılıyorum ve kafama dank ediyor. şoför yaşar pendiğe kadar gitmiş uyumama müsade etmiş dönüşte de garaja giderken beni esenkent durağında uyandırmıştı.
    hayatımda hiç unutmayacağım anılarımdan biridir. o günden beri yaşar özalp'e hayranımdır. günümüz istanbul'unda sessiz sedasız filozoflardan biri olduğuna inanırım. o gün bu gündür de her otobüse binişimizde selamlaşır karşılıklı gülümseriz. o hiç istifini bozmaz , herhangi bir şekilde yavşama emaresi göstermez titiz bir disiplinle bir sonraki yolcuyu aynı şekilde karşılamaya devam eder. şoförlüğü de çok iyidir. sakince ve seri kullanır. çok iyi bilirim sırf onun otobüsü ile gitmek için bir sonraki arabayı bekleyenler ve hatta onun seferlerini ezberleyenler vardır.
    2004 yılından beri onun hakkında yazmak istemiştim. bugüne kısmetmiş.

    şimdilerde 130 'un seferlerindeymiş. üsküpten kulaklarını çınlatıyorum sevgili şoförüm
  • namı diğer yaşar abi
    geçen akşam ben de binme şerefine eriştim bu adamın otobusune bir de arkasına oturdum. efendim tesislerimize hoşgeldiniz lafı yardı beni.
  • anadolu garajı'nda çalışan bir şöför olup, 128, 112, 129k, 129bt, 2, 19d hatlarında ağırlıklı olmak üzere pek çok değişik hatta çalışmaktadır. kendisi ile ilk karşılaşmam da 2002 yılının kasım ayında, 128 numaralı otobüste gerçekleşmiştir.

    beni şaşırtan nokta ise adamcağızın sinirli/sakin modlar arasında kısa sürede geçiş yapabilmesidir...

    - gel içeri gel, kapı kapansın, böyle gidemeyiz, polis çevirir, gir, kıpırda kardeşim, geç sen de, bayan, geçin şöyle, doldurun şurayı, hoş geldiniz...
  • kendisiyle defalarca karşılaştıktan sonra namını buraya taşımaya karar verdiğim insanlık canlısı insan. öyle ki otobüse binen her yolcuya hoşgeldiniz efeniimm diyerek karşılar, her geldiği durağın eveeett göztepe köprüsü kalmasınn efendimm der ve inerken, hepinize hayırlı geceler allaha emanet olsun en güzel günler sizin olsun diyerek müşteri memnuniyetini tavan yapan güleryüzlü şahsiyet. keşke herkes böle olsa dedirtiyo adama

    edit: namı zaten almış yürürmüş ben burda ne diyorum
hesabın var mı? giriş yap