• çeşitli sitelerde okuduğum yazılar yüzünden yanlış ifade kurbanı olup telini koparttığım alet.

    hiç anlamam uddan ve dahi klasik türk müziğinden. ben klasik gitarını tımbırdatan takoz bir gitarcıyım. lakin uzun zamandır kullanılmayan bir ud var evimizde. dedim şu udu akort edeyim. belki bir metod falan edinip, biraz çalışıp bunu da çalabilirim. internete girdim ve akort düzenini öğrendim. diyor ki:

    udun telleri:
    batı müziğine göre; aşağıdan yukarıya doğru re, la, mi, si, fa#, do# şeklinde
    klasik türk müziğine göre; aşağıdan yukarıya doğru sol, re, la, mi, si, fa# şeklinde akortlanır.

    benim gibi klasik türk müziğinden zerre anlamayan bir takoz gitarcı şu ifadeden ne anlar? "udu batı müziği çalmak için kullanacaksanız batı müziği seslerine, klasik türk müziği çalmak için kullanacaksanız klasik türk müziği seslerine akortlayın" şeklinde anlamaz mı? anlar.

    ben de öyle anladım. ne yaptım? klasik türk müziğine göre akort edeyim dedim ve aldım akort aletini, en alt tel sol sesi verene kadar sıktım sıktım sıktım, ayarladım. "bu tel niye bu kadar gerildi" diye de düşündüm bir yandan. en alt telin diğer çiftini ayarlamak için aynı şekilde sol sesi verene kadar sıkarken tel toiiinnn diye koptu. "çürümüş herhalde" diye düşünerek tel takımını değiştirtmeye karar verdim ve udun içinde yazan adrese, yani udun imalatçısına* giderek uda bakım yapılmasını ve tellerinin yenilenmesini istedim. üstad mersin'e yerleştiği için oğulları benimle ilgilendiler ve uda bakım yapıp tellerini yenilediler. "peki nasıl akort etmeliyim" şeklinde sorduğum soruya da acı gerçeği suratıma tokat gibi çarparak cevap verdiler:

    "sol, re, la, mi, si, fa# şeklinde akort edeceksin ama akort aletinde re, la, mi, si, fa#, do# notalarını göreceksin. batı müziğinde re, la, mi, si, fa#, do# notalarına karşılık gelen seslere klasik türk müziğinde sol, re, la, mi, si, fa# sesleri karşılık geliyor. sesler aynı ama adları değişik. sakın ha telleri klasik türk müziği seslerine getirmek için sıkma, teli koparırsın."

    ben nereden bileyim efendim bizim "re" dediğimiz notaya, klasik türk müziğinde "sol" deniyor? ikisi de aynı ses ama isimleri farklı diye belirtsenize bir yerlerde.
  • gobekli. ve kisa sapli. (bkz: onemli olan islevi)
  • ud çalmayı öğrenmeye hevesli olanlara önemle belirtilmelidir ki, ud çalmak araba kullanmaya benzemez. bu nedenle "alayım bi renault 12 tx, öğrendikten sonra sıfırını çekerim" mantığı ile konuya yaklaşılmamalıdır. zira kalitesiz bir ud gerek klavye ile tellerin arasındaki mesafenin fazla ve dolayısıyla çalmasının zor olması, gerekse zırt pırt akort bozması nedeniyle ud sevginizin azalmasına, ilginizin üflemeli çalgılara ya da ne bileyim mp3 çalarlara kaymasına neden olabilir.

    bu itibarla ud çalmaya yeni başlayacakların keselerine uygun (keseye uygun ne demek arkadaşım kanguru muyum ben?) en kaliteli udla başlamaları en doğru seçim olacaktır.
  • standart bir akort düzeni olmayan, en alttan başlayarak 4 telin akordu hep aynı olmakla beraber en üstteki iki telin akordu icraya ve icracıya göre değişebilecek perdesiz bir turk musikisi calgisi.

    türk müziğindeki 440 hz frekansli sesi re kabul eden sablona gore kullanilan akort duzenlerinin bazilari sunlardir:
    en alttan baslayarak 4 tel sol-re-la-mi bu hep böyledir.

    5.tel re 6.tel la (eski akort duzeni) özellikle bolahenk duzeninden calmaya cok uygundur.

    5.tel si 6.tel la (ekstra akordu) ne ise yarar hic anlamam. bu akordu çekenler akor basmayı kolaylaştırdığını veya üst telin karar sesine denk gelmesiyle icraya zenginlik katıldığını iddia etseler de bu konuda duyduğu ihtiyacı tatmin etmek isteyen kişiler re-la veya si-mi akordu varken tercih si-la akordunu tercih etmemelidirler.

    5.tel si 6. tel fa#(yeni akort duzeni) koral yapi baskin olmaya basladiktan sonra, icralarin cogunun 4 ses diye bilinen kiz neyi duzeninden yapilmasi sonucunda icra kolaylığı bakımından tercih edilen akort. burada butun tellerin araligi esittir, ve kiz neyi duzeninden icra icin butun notalari ayni baski pozisyonu muhafaza edilerek bir ust tele aktarmak yeterlidir.

    5.tel si 6.tel mi (cinucen tanrikorurun akordu) ozellikle uda ciddi zenginlik katan mustahsen duzeninden calmaya cok uygundur, ayni zamanda kiz neyi duzeninden icrada da zaman zaman guzellikler getirebilir. soyle ki, turk muzigi'ndeki makamlarin onemli bir kisminin durak (bitis,karar sesi) sol veya la, guclu sesi ise re veya mi oldugu icin, sol kararli makamlar icin mustahsen, la kararlı makamlar için ise kiz neyi duzenine gore parcayi transpoze ederek çalmak tercih edildiğinde genelde üstteki iki tel karar-güçlü kombinasyonuna denk gelmekte, bu da rezonans sonucu bir dogal armoni yaratarak icraya ciddi zenginlik katmaktadır. ayni makamlar bolahenk duzenine gore (halk arasında yerinden çalmak diye kullanılır) çalındığında ise yukarıda ve aşağıda sözü edilen re-la veya re-sol akortları geçerlilik kazanır, aynı rezonans fenomeni nedeniyle. bu akordun bir diğer faydası ise ses alanını genişletmesi ve yer yer udun bas bir enstrüman olarak kullanılmasına daha fazla imkan sağlamasıdır. ben şahsen udda bu akordu kullanıyorum.

    5. tel re 6.tel sol (serif muhiddin targanin siklikla kullandigi akort) bazi bati formunda parcalarda, ayrica karar sesi sol guclu sesi re olan makamlarin bolahenk duzeninden icrasinda kullanislidir.
  • ud, penayla değil mızrapla çalınır.
  • turk dil kurumuna gore kendisi ud degil ut olmaktaymis.scrabble da cok kanlar akti bu yuzden,ordan biliyorum.
  • babamın çok güzel çaldığı müzik aleti. hatta bağlama, gitar, cümbüş gibi çalgılarla birlikte ailenin mütemmin cüzü. arkadaş toplantısı mı var, babam ve udu baş köşede. yazın kampa mı gidiyoruz, bizim bavullardan önce babamın udu kılıfına konur, özenle taşınırdı annem tarafından (o da ayrı bir kavga nedeniydi kendi aralarında: udu çalan, her yere götürmek isteyen babam ama taşıttığı kişi annem). bazen yolculuklarda otobüs bagajına verilmeye kıyılamayıp yanımızda dördüncü bir insan gibi yolculuk ettirdiğimiz nesneydi ud. kampta bizim ailenin en gözde grup olmasının nedeni de babam ve uduydu. ama daha da güzeli babamın dost meclislerinden birinde udda "sordum sarı çiçeğe..." çalarken ve söylerken, annemin de gençliğinde dedeme aldırdığı zillerini parmağına geçirip ortada oynamasıdır. ama o da bizim evdeki her şey gibi hem neşeli hem de acı hikayenin bir parçası:babamdan sonra her şey ve herkes gibi o da bir kenara gitti, çalanı edeni de yok, öylece duruyor: belki de bir müzik aletine yapılacak en büyük haksızlık...
  • bir zamanlar deli gibi çaldığım, zamansız giden sevgililer gibi ansızın terkedip yüzüne bir daha bakmadığım,ara ara halen özlem duyduğum,kalbi kırık kadınlar gibi gülüşünde bile hep bir hüzün olan içli saz.
    kızma bana,
    sorun sende değil bende...
  • telli çalgılar içinde en güzel tınıya sahip enstruman. akort edene kadar akla karayı seçmiştim. perdesiz olması gözünüzü korkutmasın. bir de ud alırken perdesinin boyanmamış olması sizin yararınıza olur. ne demek yani bu? şu demek; ağacı her ne ise, boyanmamış şekilde o ağaç gözükür olsun demek. bu bilgi pek güvenilir değil ama istiklalde ud çalan israilli bir arkadaş öyle söyledi ben de ona güvenip söylüyorum. ud ne süper alet yahu.
hesabın var mı? giriş yap