• marks'ın "yoksulluğu azaltmadan zenginliği arttıran bir toplumun özünde çürümüş bir şeyler vardır" diye bir sözü var.
    şunu bir türlü anlamak istemeyen insanlar var. o veriler yüzeysel veriler, tüm ülkelerin gerçek mali durumunu yansıtmıyor.

    basit bir şekilde anlatacak olursak, a ülkesi 2011 yılında %5 büyümüş,a ülkesi bir önceki yıla göre %5 daha fazla mal ve hizmet üretmiş buna karşın b ülkesi aynı yıl %10 büyümüş, b ülkesi de aynı şekilde %10 daha fazla üretim yapmış. a ülkesinde yıllık enflasyon %2 diyelim b ülkesinde ise %15 olsun. b ülkesinin %10 büyümesi bu durumda hiçbir sikime yaramadı. halkın alım gücü düştü eğer gelirinde enflasyon oranından daha fazla bir artış olmadıysa (bu türkiye'de yıllardır mümkün değil) bir önceki yıla göre artık daha az mal ve hizmet satın alabiliyor. ama biz daha fazla büyüdük lafı ise anlamsız kalıyor.

    krizlerin yükü kapitalist sistemde her zaman halkın sırtına bindirildiği için (vergi artışı, enflasyon oranından az maaş zammı, çalışma saatlerinin artması, işten çıkarılma vs) asıl büyüyenler ise holding sahipleri oluyor. sen de kalkıp buna seviniyorsun ne için çünkü gerizekalısın güzel kardeşim benim. salaksın çünkü. koyun bakışlım benim...
  • reeldir. işsiz gezen bir iki arkadaş vardı daha dün maç seyrederken baktım ikisinin de götleri oturmaktan yaklaşık %12 büyümüş hıhı.
  • klasik türkiye hareketi işte. ilk çeyreğe önde başlarız bir gazla. son çeyrek veririz maçı. ama hala aynı coach yönetir takımı. o hesap.
  • geçen sene aynı çeyrekte %14 küsur küçüldüğümüz için verilen kiloların bir kısmının geri alınmasıdır. karnımız hala aç

    edit : %13,8 küçüldük diye uyarılar geldi. tamam
  • nesinin rekor olduğunu anlamıyorum. ekonomik hacim 2009'daki düşüşün öncesine geldi mi? gelmeyi bırak yaklaştı mı? hiç ekonomiden anlamayan birinin bile anlayacağı şekilde anlatayım.
    2009'da 100 birimlik bir ekonomimiz olsun. %14'ü düşünce 86 birime düştü.
    bunun üstüne %14 bile büyütsen eski haline gelmiş olmuyor. %12 büyümüş olsa 96,3 yapar ki hala başladığın noktanın gerisindesin demektir.

    ee, neyin rekoru bu?
  • bazı yazarların überekonomikmasterjedi seviyesine ulaştığını gösteren büyüme rakamlarıdır. geçen sene ekonomi küçülürken bizim cebimizden para çıkmadığı için bu sene büyüyünce de bizim cebimize para girmemesi normalmiş. zaten biz başka ülkede yaşıyoruz onun için giren çıkan sadece onlara bizi ilgilendirmiyor.

    (bkz: kafaya bak karpuz gibi mubarek)
  • bu ülkede zenginin daha zengin, fakir ve orta hallinin, fasfakir ve oportahalli* haline gelmesinin standartlaştığını zaten biliyorduk, demek ki sadece süreç hızlanmış. kendimi bildim bileli parasızlıktan bu kadar şikayet edilen bir zaman daha hatırlamıyorum çünkü. emeklinin memurun sırtından kopardıklarıyla elde ettikleri rekor büyümeyi şampanyalarla kutlasın o "büyüyenler" kimlerse.
  • 2009 ilk çeyrek gibi krizin diplerinin yaşandığı bir çeyreği, 2010 ilk çeyrek gibi krizden çıkışın en doruk noktalarının yaşandığı hatta enflasyonist tehditlerden bahsedildiği iki çeyreği karşılaştıran veri.
    geçen sene de yazmıştım, o zamanlar durum tam tersiydi.
    (bkz: #16419679)
    birbirinin tam zıttı iki veriyi karşılaştırdığı için ortaya medyatik rakamlar çıkıyor. tabii kendi ekonomik durumunu türkiye hane halkının öncü göstergesi olarak gören yazarlar için bir şey fark etmiyor, nasıl olsa eleştirecekler.
    büyümenin üretimden mi yoksa stoktan mı kaynaklandığına bakmak gerekiyor. henüz inceleme fırsatı bulmadım.
    ancak önceki rakamda ne kadar kahrolmamak gerektiyse bu rakamda da bir o kadar rehavete kapılmamak lazım.
    dünya ülkeleriyle karşılaştırırken de onların bir önceki çeyreği baz aldığını unutmamak gerekiyor.
    ayrıca veriyle ilgili ilk dikkat çeken şey kamunun yatırımlarının azalmasına rağmen, özel sektörün yatırımlarının artması.
    bununla birlikte tüketici harcamaları da %10 artmış. yazarların anlayacağı dilden konuşmak gerekirse sen 10 nutella alacağına 11 nutella almışsın 2009 yılında. ayrıca bu büyüme zaten olmuş bitmiş. yani sen zaten harcamışsın, zaten büyümüşsün.
    fakat tüm bunlarla birlikte işsizlik hâlâ yüksek seviyelerde. tüm dünyada böyle. bu krizin ardından neredeyse hiçbir ülke istihdam yaratmayı başaramadı. bu çok büyük bir sorun ve çözülemediği müddetçe ekonomide toparlanmadan söz etmek mümkün değil.

    akp için de ayrı bir parantez açayım. geçenki küçülmeden sorumlu olmadıkları gibi, bu seferki büyümenin de sebebi değiller. ancak kriz sürecini iyi yönettiklerini söylemek lazım. aslında onları eleştirecektim ancak o kadar şuursuz saldırılar var ki vazgeçtim.
hesabın var mı? giriş yap