• evcil hayvanın önde gidenidir.

    her şeyiyle iyidir, hoştur, çok uyumludur. sessiz olması apartman sakinlerini rahatsız etmemesini sağladığı için de candır. ancak tabiri caizse yuvasına kaka, çiş yaptığı zaman leş gibi kokmaktadır. isterseniz günde 329 kere temizleyin, başında nöbet tutun, bu gerçeği değiştirmek zor. talaş ve bisküvi düşmanı olanları da mevcuttur. sanıyorum ki murat boz nasıl türkiye'nin solaryum rezervlerinin %50sini kullanıyorsa, bizim şişko da eti negro rezervlerinin %50'sine talip.
  • bakımı hakkında şu hususlara dikkat edilmesi gereken hayvan türü;
    - tavşanlar kokarlar diye bilinirler. aslında tavşanlar kokmaz. tavşanın boku kokar. en temiz insanın bile boku kokmaz mı zaten? bazılarımız pembe sıçıyor olabilir. onlar müstesna. bu yüzden kaldıkları kafes, oda...artık her nerede yatıyorlarsa...günlük olarak temizlenmelidir. aksi takdirde hayvan huzursuz olacaktır.
    - tavşanınızı asla ve asla yıkamaya kalkmayın. yoksa hasta olur, ölür yavrucak. tavşanlar kendilerini zaten yalayarak temizleyebilen hayvanlardır. (bkz: #23952421)
    - gürültülü ortamlardan uzak tutmaya çalışın. çok sesli bir yerde tavşan, strese girip ölebilir.
    - altı aylık olmadan önce yaş sebze vermeyin. sindirim sistemleri o zamana kadar oturmadığı için ishal olup ölme tehlikesi var. kuru yemler tavsiye ediyorum. bu yemleri herhangi bir pet shop'tan edinebilirsiniz. ha ben onlara para vermeyeyim diyorsanız eğer, evde kendi imkanlarınızla hayvanınıza yem hazırlayabilirsiniz. bulgur, pirinç gibi şeyleri önüne koyduğunuzda tavşan biraz gönülsüz de olsa onları yiyecektir.
    - tavşanlar ihtiyaçları olan suyu, yedikleri şeylerden elde ederler diye biliriz, fakat bunun aslı astarı yoktur. mutlaka su vermeniz gerekmektedir. tavşan suluğu ise şöyle bir şeydir. tavşanın suyuna asla katkı maddesi karıştırmayın. (tuz, şeker..vb)
    - evin içerisinde, sizin gözetiminizde, her gün birkaç saat olmak üzere gezinmesine izin verin. aksi takdirde tavşanınız mutsuz olacaktır ve mutsuz bir tavşan da çok uzun yaşamaz.
    - evinizdeki eşyaları tavşanınıza göre yerleştirmeniz gerekebilir. bu, şu demektir; artık eskisi gibi kablolar her yerde olmayacak. evde tavşanınızın ulaşabileceği kabloları mutlaka gizleyin. kabloyu halının altından geçirmek gibi..
    - tavşanlar tuvalet alışkanlığı kazanabilen hayvanlardır. siz kazandırmasanız bile kakasını her zaman aynı yere yapmaya meyillidir. eğer sizin istemediğiniz bir yere kaka yapıyorsa, orayı iyice temizleyip, kokusunu geçirmelisiniz. aksi takdirde yine oraya yapacaktır hınzır şey.
    - bir tavşana tuvalet alışkanlığı kazandırmak için tavşanın çişini ve dolayısıyla çişinin kokusunu içeren (içeren olmadı buraya) bir bezi, çişini yapmasını istediğiniz yere koyun. burnu sürekli aktif halde olan tavşan onun kokusunu alıp oraya yapmaya başlayacaktır. fakat arada kaçaklar olabilir. yani başka yerlere de yapabilir. bu süreçte hayvana kızmamak gerekir. eğer ona bağırırsanız, korkacak ve olduğu yere yine yapacaktır. biraz sabırlı olmak gerek.
    - ev ortamında büyüyen bir tavşanın, dışarıdaki akranlarına göre tırnakları çok çabuk uzayacaktır. tavşanınızın tırnağını iki ayda bir kesmelisiniz. bunun için özel tırnak makasları bulunmaktadır. eğer onlardan edinemiyorsanız, insan için olanından da faydalanabilirsiniz. fakat tavşan, kendini size çok kolay teslim etmeyecektir tırnak kesimi esnasında. bu yüzden tavşanı tutması için birinden yardım istemelisiniz. tavşanın parmağının nereden bitip tırnağının nereden başladığını sadece bakarak anlayabilirsiniz. çünkü ikisi de sert bir dokudan oluşmaktadır. parmak kırmızı, tırnak ise beyazdır. çok fazla derine indiğiniz takdirde parmağını kesme olasılığı bulunmaktadır. bu işlemi yapabileceğinize inanmıyorsanız veterinerler bu işi beş liraya hallediyor.

    hımps, şimdilik aklıma gelen bunlar. sorusu olan varsa sorsun. yoksa haftaya görüşürüz. finalde de buradan itibaren sorumlusunuz. notları ben aşağıya bırakc...lan?
  • gülerkenki sevimliliğiyle annemi benzettiğim canlı.
    hayvan demeye dilim varmadı tontişime :)
  • eminönündeki mısır çarşısının yanındaki derme çatma petshoplarda 2-3 çeşit açık yem bulabilirsiniz, kilosu 2 tl ye olan da 6 tl ye olan da var. ayrıca paketler halinde kuru yonca ve çayır otları satan dükkanlar da var. son olarak kemirme içgüdüleri için çubuk yem ve tavşanın dişlemesi için yenilebilen bir taş da satıyorlar. ben 3 çeşit kuru yemi karıştırıp kuru yoncayla beraber veriyorum.. daha az sıklıkla olmak üzere yeşilliklerini de yıkayıp önüne koyuyorum, çubuk yemi de eğer önündeki yem biter de farketmezsem diye kenara asılı olarak bırakıyorum. çok şey veriyorum gibi gözüküyorsa eğer tavşanım şeker hala obez değil. kilo bile almış gibi gözükmüyor, sadece içinde kahverengi sıkıştırılmış yem olanı yediğinde normalde üşümüş kulaklarla dolaştığı soğuk odada kalmasına rağmen kulakları sıcacık oluyor...
  • ses telleri olan memişli hayvanlardır. genelde sessiz sakin olmasına rağmen bazen ses çıkarırlar. hırıltı ve homurtu şeklinde olur bu genellikle ama korku ve acı halinde çığlık da atabilirler. karakterine ve türüne göre değişiklik gösterebilir tabii.

    şurda tavşanın çıkardığı farklı sesler listelenmiş:
    http://www.soundboard.com/…_bunny_sounds_audio.aspx

    şu da sevimli bir horlama videosu:
    http://www.youtube.com/watch?v=lbo8yc4_dza
  • candır can. gazete, karton, peçete, maydanoz, çekirdek, buğday, sakız ağzından eksik etmedikleridir. kemirdiği halılar, koltuklar feda olsun da kulaklığımı yemeyeydi iyiydi.
  • (bkz: #22944609) nihai kararımı açıklıyorum:

    hocam en yakın zamanda aldığınız yere verin.

    1 sene kadar baktım; evde yenmedik yer, sıçılmadık kenar, dişlenmemiş kablo kalmadı. evde olmuyor. çok sevmiş ve biraz da el mahkum bakmak zorunda kalmış olduğumdan, mümkün olan en uzun süre sabrettim. ne yediysem yedi. kendi mamasını yedi, benimkine göz dikti. doymadı, doyamadı. sevmelere onu ben. kafese sığmadı, oda tahsis ettim; odayı yidi (yidi evet). daha sonra kümeste tavşanları olan bir arkadaşıma verdim.

    giden panpa'ya mı üzüleyim, yediğim zılgıtlara mı, yoksa yemek siparişinden kalan salatayı hala boş odaya götürdüğüme mi?

    tavşan pişmanlıktır...
  • geçen gün izmir sarnıç'ta bir düzine gördüğüm küçük uzun kulak. (bkz: oww aman tanrım hepsi benim)
    biz ilçede yaşarken amcamın oğlu yeşillikler içinde beslerdi, böyle müstakil ev bahçesinde bakmak apartmanda beslemekten daha ş'ooluo (bkz: evde tavşan beslemek) kadınlar da tandırlarda gözleme yağlarken tavşan ayağı kullanırdı, acaba tavşan uykusundan uyanan yengem mi gece öldürüp kesiyodu ayaklarını? bilemen ki. ya bırak bu ayakları yenge de diyemiyoduk tabiyki. çocuktuk.

    tavşan diş vardır mesela. benim de var. bu tarz dişi defekt, deformite sanıp sendromlar yaşayanlar var. ammavelakin bir diş hekiminin bana, gece uyurken senin dişlerini sökecem demişliği var. kadınlar gelip tavşan diş yaptırmak istiyorlarmış. (

    ayrıca bkz: (davşan) (bkz: yanlış telaffuzu daha güzel olan sözcükler)

    bir de tavşan ve dağ irtibatı var, üstten yakınız, * çogomik o. tavşan üzülcek diye kanayan yaramı dağlarım da gene dağı tutarım. bir de tavşan kaplumbaa ikilisi var. orda ama tavşanı tutarım bak. ya da tutamam çünkü o kadaa hızlılav ki eki eki waikiki...
  • evcil hayvan mağazalarının önünden geçerken yada nerde pammuk gibi bembeyaz bir tavşan gördüklerinde;
    - şunu keselim de bakarız.
    - bunun tiridi de ne güzel olur ulen!!!
    gibi ucuz esprilere maruz kalan güzel ve doğurgan hayvan. yemin ediyorum bir gün dile gelip oracıkta herkesin .mına koyacak olandır. onlar dillenmezse bu espriyi yapan herkesi ben boğazlayacağım. yeter lan.
  • burnu hiç durmuyor ya bunların, çok tatlı lan!

    ayrıca, siz hiç uğraşmadan kendi kendilerine tuvalet eğitimi alıyor bu şebekler, o derece de akıllılar.
hesabın var mı? giriş yap