• yöneticileri arasında bir tane bile gazetecinin olmamasının sonuçlarını sonunda herkesin fark ettiği (!) gazete. muhabirleri ve editörlerini tenzih ederim, ancak altan beyin, yasemin hanımın ve diğer ağır toplarının hiçbir şekilde gazetecilik nedir, haber nedir, haber nasıl yapılır, haber nasıl savunulur, haber nasıl araştırılır gibi konulardan zerre haberi olmadığı ntv'yi konu (ya da hedef) alan haberleriyle gün yüzüne çıktı.

    o değil de, neden ntv?? neden doğuş grubu?? çıkar altından bir ihale neyin. du bakalım.
  • özür dilemesi filan hep güzel şeyler tabii ama yasemin çongar'ın ntv yayınındaki o kendinden emin halleri, o iddialı sözleri, o "haberimizden şüphemiz yok, belgelere dayanıyor zira" tavırları ne olacak, merak ediyorum!? hayır daha saat farkını hesap etmemişsin ya hu.. çıkıp okkalı okkalı laflar etmeye gerek var mıydı?

    neyse, son olarak şunu haykırmak istiyorum;

    (bkz: kontör at sevgilim)

    * çaldırıp kapatmalık olsun, o da yeter.
  • özür dilemesi, bir lütuf değil elzemdir. ntv ve mirgün cabas'ı haksız şekilde hedef tahtasına oturtmasının ardından ne olacaktı?
    taraf, bir kurumu ve çalışanını "helikopterdeki cep telefonunu /şüpheli şekilde/ defalarca arayarak helikopterin manyetik aksamını bozup düşürmek" le, yani insan öldürmekle suçladı.

    bu haberle gaza gelen bir alperen ocakları üyesi/üyeleri, dün sabah taraf'taki haberi gördükten sonra detayları öğrenmeden aynı gün, mirgün cabas'a saldırı düzenleyip öldürseydi? olmayacak şey mi sanki?
  • isterse bütün sayfalarını özürlerle kaplasın hiç bir işe yarayacağını düşünmediğim gazete.. evet, cesur haberleri, son yılların en keyifli manşetlerinden birine (işine bak general) imza atmış olsalar bile, gazetecilik etiğini ve ahlakını tamamen kaybettiklerini düşünüyorum bu haber ile.. sadece bir haber ile ben bunu düşünüyorum..

    hiç kimse mi böylesine büyük bir iddiayı ortaya koyarken "dur hele neymiş ki bu, bakalım bir" demedi? nasıl oluyor anlamıyorum? nasıl oluyor da kimse detaylarını düşünmüyor haberin/iddianın? "aha belge bulduk, tamamdır" demek yeterli midir?

    illa ki bir şeyin kötü ve çirkin olması için art niyet olması gerekmiyor.. hani ben sanmıyorum ki taraf gazetesi bunu bile isteye yapmış olsun.. art niyetsiz ama herhalde yapılabilecek en boktan şeyi yapmıştır taraf gazetesi.. üstüne dünkü baskıdan sora bugün de aynı tavrı sürdürmüştür.. hatta ki ahmet altan "acaba ntv helikopterin düşeceğini önceden biliyor muydu?" gibisinden bir soru soruyor yazısının sonunda.. ya hu nasıl olur? bakkaldan çalınan bir ekmek haberi değil ki! sen kalk koskoca bir televizyon kanalını cinayete ortak olmakla, hatta hızını alamayarak önceden bilmekle itham et.. olacak gibi değil..

    bir özürle, bin özürle affedilecek bir şey değil.. yukarılarda bir entiride tabudeviren şeyi sormuş "ya bu alperenler dün mesela gidip mirgün cabas'ı öldürselerdi?" diye.. bu olmamışsa bile, taraf bunun da vebali altındadır.. yazık!!

    hadi madem son noktayı da kendileri gibi verelim; "işini düzgün yap taraf"
  • yakında telefonları sık sık çalmaya başlarsa, bence korkmalılar. neticede kavgalı oldukları kurum ntv. santralleri var lan adamların.
  • kendisini polis telsizi zanneden gazete.

    yasemin çongar bugün ntv'de katıldığı canlı yayında, bahsi geçen telefon görüşmeleri ile ilgili bilgileri helikopter kazasının soruşturmasını yürüten resmi kurumlardan edindiklerini belirtti. dahası gazete olarak soruşturmayı yürüten adli kurumlarla ve emniyet güçleriyle koordinasyon içinde olduklarını ima etti..

    pardon abi, siz kimsiniz ? gazeteci görünümünde delil toplayan polis misiniz, gazeteci görünümde soruşturma yürüten savcı mısınız yoksa gazeteci görünümde manşetten yargılayan yargıç mısınız? nihayetinde fikrini objektif bilgiye dayandırarak kamuoyunu aydınlatmak isteyen idealist gazeteciler olmadığınız çok açık. ya neymiş ? diyecek olursanız; bir gazete internet forumlarında yazılanlara, sahte/fotokopi belgelere, başkalarının ellerine tutuşturduğu uydu resimlerine, söylentilere,hurafelere dayalı haber yapmaz. şayet yapacak olsa bile, eline tutuşturulan uydu görüntüsünün gps koordinatlarına bir bakar, telefon aramalarının saatlerine bir bakar, belgenin doğruluğundan emin olur. bütün bunları önce basın etiğine ters düşmemek sonra da kamuoyu karşısında komik düşmemek için yapmalı. altanların taraf'ı (nam-ı diğer amerikanın rüzgarı) bu kafayla daha çok tekzip yayınlar.

    saftirik okurları da demokrat maskesiyle eyyamcılığın dibine vuran bu teşkilatı alkışlayarak çanak tutmaya devam ederler..böylelikle memleketimin "yeri geldiğinde iktidara methiyeler düzebilen aykırı-demokrat ihtiyacı karşılanmaya devam edilmiş olur. arada basına afişe olan "kolpalar" eyyamcılık zanaatının cilveleridir. arada bir böyle şeyler taraf gazetesinin başına geliyor.

    son havadislere göreyıldıray oğur bey, gecesinin son saatlerini yarın taraf'ta yayınlanmak üzere ntv'ye özür metni hazırlamakla geçirmekte imiş. hazır eli değmişken; aktütün karakolu diye kuzey ırakta alakasız bir bölgenin uydu resimlerini "saldırıdan haberleri vardı" diyerek yayınladıkları için genel kurmay'dan, adli makamlarca gerçekliği yalanlanan bir dökümana dayalı "akp ve gülen'i bitirme planı hazırladılar" haberleri için alb. dursun çiçek'ten, önce kendileri parti binasına faxladıkları ve sonrasında arama sırasında "yargıtay krokisi bulundu" başlıklı haberleri için iş partisinden, dahası mesnetsiz şekilde darbeci ilan ettiği çoğu ergenekon davası sanığından da özür dilemek için toplu bir metin oluşturulsa fena olmaz. nihayetinde gazetenin itibarını geri getirir mi bilemiyorum. fakat sırf bu ntv'nin telefon aramalarıyla helikopter düşürdüğü haberinden sonra yayınlanacak tekzip, itibarı bırakın taraf'ın suçunu (ayıbını demiyorum özellikle çünkü bu bir suç) örtmeyecek. şayet şuursuz bir alperen ocağı mensubu (ya da başka bir parti sempatizanı) ademoğlu, taraf'tan gazı alıp bir ntv çalışanını yaralasaydı ya da canına kast etseydi bunun hesabını kim verebilirdi ? gazete binalarına bomba atılan bir ülkede haber yapmadan önce çok çok özenli ve dikkatli olunmalı. konuya "nasıl olsa yargı hesap sormuyor" koy götüne rahvan gitsin düsturuyla bakmak çok yanıltıcı olur. gün olur devran döner, keser döner sap döner..
  • hata: gmt'den bihaber biçimde haber yapabilmek

    yalan: cep telefonu sinyali ile helikopter düşürüldüğünü savunacak tutarlı ve gerçekçi bilgi olmamasına rağmen basbaya buna dair anlatı kurmak

    art niyet: tüm bu mantıksızlık içinde yüzlerce kilometre öteden sinyal ile helikopter düşürebilecek zekaya sahip 'ajanların' bu işi herhangi bir yerde bulabilecekleri anonim bir telefondan değil de ntv haber masasının telefonlarından yapılabileceğine okuyucularını inandırmaya çalışmak, daha fantastiği dolaylı olarak suikasti ntv'nin yaptığını ima etmek

    şimdi bir takım naif veya kötü niyetli veya tahta insanlar bu kurulmuş paradigmanın objektif bir gözün rahatlıkla sınayabileceği taraf'ın çoğunlukla dezenformasyon amaçlı editöryel yapısının bir ispatı olmadığını sanabilir, aydınlıklık günlere çıkış bileti sandıkları bu gazetenin 'hata' yapabileceğine kendilerini ikna etmeye çalışabilirler.

    ben belki de iyi niyetli bu kendini kandırma sürecinde kaybedeceğiniz zamanı telafi için fikrimi açık edeyim; bu hata değil, medya manipülasyonu için servis edilmiş habere aracı olup, yarım akıllı stratejistlerin elinde maymun olmaktır. demokrasi ve iyi günler umudunuzu hayatında hiç bir akademik, felsefi, edebi, gazetecilik başarısı olmayan ve bariz kötü niyetli kolpacılara bağlamayın, adamı böyle yarı yolda bırakırlar, ne olduğunuzu, olacağınızı şaşırırsınız.
  • occam'ın usturası'nı yanlış gırtlağa dayamışlardır.
  • bu sabah çıkacak sayısında ntv'den manşetten özür dilemiş ve iç sayfasındaki haberin devamında da ntvmsnbc'deki telefonlı taraf logosunu "ntv haklı olarak taraf'la yandaki logoyu kullanarak dalga geçti." alt metniyle yayınlamıştır. taraf ayrıca yanlış kayıt gönderdiği için telekomünikasyon iletişim başkanlığı'nı suçlamış.
  • muhattabının da bir mikrofonu ve bir kamerası varsa mantarlayabilen gazete.

    ruşen çakır canlı yayında ;"bu programda konuşabiliyor olmasaydık yazıcıoğlu’nu öldürdüğümüz iddiası üstümüze yapışacaktı" diyerek bu durumu gayet güzel özetledi. oysa aynı gazetenin sütunlarından daha önce darbeci ve terör örgütü mensubu olduğu ilan edilen çoğu insan ya parmaklıklar arkasında olduğu için ya da kendisine mikrofon uzaltılmadığı için ntv ile aynı şansa sahip değiller.elleri bağlı olduğu için üzerlerine atılan çamuru sıyıramamaktalar..
hesabın var mı? giriş yap