• 4. ayetine islam alimlerince -kuran-ı kerim rehber alınarak- adamakıllı bir açıklama vaktiyle getirilmiştir ve nihayetinde "henüz adet görmemiş küçük yaştaki kızlarla evlenmek ve cinsel ilişkiye girmek helaldir" görüşü benimsenmiştir.

    . "...kadınlarınız içinden ...âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır..." (talak/4)

    ayet böyle. tefhimü'l kur'an'a göre açıklaması ise aşağıda:

    ~
    "...büluğa ermediği için hayız görmeyen veya bazı nedenler dolayısıyla geç hayız gören ya da çok büyük bir istisna olup da hiç hayız görmeyen kadınlar, hayızdan kesilmiş kadınlar gibi talaktan sonra 3 ay iddet beklerler.

    kur'an'ın bu açıklamasına göre, burada "mudhale" (kocasıyla gerdeğe girmiş) bir kadının sözkonusu olduğuna dikkat edilmelidir. çünkü mübaşeret olmasaydı eğer, iddet sözkonusu olmazdı. (bkz. ahzab: 49).

    bu yüzden, henüz hayız görmeye başlamamış kızların, iddetinin beyan edilmesinden anlaşıldığına göre, bu yaştaki kızlarla evlenmek ve kocalarının kendileriyle cinsel ilişkide bulunması caizdir. dolayısıyla kur'an'ın caiz gördüğü bir davranışı hiçbir müslümanın yasaklamaya hakkı yoktur..."

    tefhimü-l kur'an'dan talâk suresi 4. ayet ve tefsiri
    ~
  • elmalılı hamdi, taberi ve seyyid kutub tefsirlerinde de mevdudi ile aynı görüşler tekrarlnmıştır. yani bu üç tefsir yazarına göre de talak suresi ve ahzab 49 birlikte ele alındığında ergenliğe girmemiş bir kızla evlenmek ve cinsellik yaşamak caizdir.

    elmalılı hamdi yazır tefsiri;

    http://www.enfal.de/telmalili/talak.htm

    taberi tefsiri;

    http://www.haznevi.net/…rikoku.aspx?kid=5394&bid=62

    seyyid kutub tefsiri;

    http://www.enfal.de/…uran-tevsiri/kuran_tefsiri.htm

    ömer nasuhi bilmen tefsiri;

    http://www.tahavi.com/tefsir/065.html

    fahruddin er-razi tefsiri;

    http://www.ilimhazinem.com/…alak-suresi-t57737.html

    vehbe zuhayli tefsiri;

    http://www.haznevi.net/…koku.aspx?kid=10218&bid=129

    öte yandan mevdudi tefsirindeki şu bölüm de açıklayıcı bence;

    ''büluğa ermediği için hayız görmeyen veya bazı nedenler dolayısıyla geç hayız gören ya da çok büyük bir istisna olup da hiç hayız görmeyen kadınlar, hayızdan kesilmiş kadınlar gibi talaktan sonra 3 ay iddet beklerler.

    kur'an'ın bu açıklamasına göre, burada "mudhale" (kocasıyla gerdeğe girmiş) bir kadının sözkonusu olduğuna dikkat edilmelidir. çünkü mübaşeret olmasaydı eğer, iddet sözkonusu olmazdı. (bkz. ahzab: 49) bu yüzden, henüz hayız görmeye başlamamış kızların, iddetinin beyan edilmesinden anlaşıldığına göre, bu yaştaki kızlarla evlenmek ve kocalarının kendileriyle cinsel ilişkide bulunması caizdir. dolayısıyla kur'an'ın caiz gördüğü bir davranışı hiçbir müslümanın yasaklamaya hakkı yoktur.

    henüz hayız görmeye başlamamış bir kıza talak verilirse ve o da iddet esnasında hayız görmeye başlarsa onun iddeti hayzı ile birlikte başlar ve iddeti hayız gören kadınlar gibi hesap edilir.''
  • talak/4 ayeti ile bağlantılı diğer sure ayet (ahzab/49, bakara/228) ve açıklamalarını okuduktan sonra şunu söyleyebilirim ki islam: "1400 yıl öncesinin arap örf, adet, gelenek ve göreneklerinden oluşturulmuş, evrenselliği olmayan insani bir öğreti düzenidir.

    öbür türlü tüm evreni yoktan var eden bir "yaratıcı'nın, henüz ergen olmamış küçük yaştaki kız çocukları ile de cinsel ilişkiye izin verdiğini düşünmek gerekir" ki bu da aklın alacağı bir mevzu değildir.

    allah/tanrı/göktanrı ya da bunların orjinali olan ulu yaratıcı, aziz ve bilge ilah enlil, bu kadar merhametsiz olamaz. bunun mümkünatı bulunmaz.

    ~
    "...talak/4'te yaşı küçük olduğundan henüz âdet görmeyen küçük kızların boşanma durumunda bekleme süresinin 3 ay olduğu yazmaktadır. dolayısıyla kuran'a göre henüz âdet görmeyen küçük kızlarla evlenmenin bir sakıncası yoktur.

    cinsel ilişki (cima, zifaf): ahzab/49'da cinsel temas olmadan boşanılırsa bekleme süresi olmadığı söyleniyor. fakat ahzab suresi'nden -nüzûl sırasına göre de- daha sonra gelen talak'ta âdet görmeyen küçük kızlar için 3 ay iddet belirleniyor. dolayısıyla henüz âdet görmeyen küçük kızlarla kocalarının cinsel ilişkiye girmelerinin kuran'a göre sakıncası yoktur.

    ...mukâtil b. süleyman günümüze kadar ulaşmış olan en erken tam kuran tefsirinin sahibi. taberi ve imam kurtubi tefsir ilminin en önde gelen alimlerinden. mevdudi 20. yüzyılda yaşamış meşhur islam bilginlerinden.

    hepsinin vardığı sonuç aynı: küçük olduğundan dolayı henüz bulûğa girmemiş kızlarla evlenmek ve cinsel ilişkide bulunmak kuran'a göre caizdir..."

    islam ve küçük kızların cinsel istismarı
    ~
  • 4. ayetine adamakıllı bir açıklama getirilmesi gereken suredir.

    kadınlarınız içinden âdetten kesilmiş olanlarla, âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır.

    adet görmeyenler ve görenler arasında bir seçim yapılacak ve bekleme süresi 3 ay olacakmış. yani adet görmemiş bir kızla evlenilmiş ve boşanılabiliyor. bir kız çocuğunun adet görme yaşı ortalama 13 dersek, sonuç pek vahim görünüyor!

    not: açıklamak isteyen biri varsa dinlemek isterim.
  • 65-et-talâk

    "talâk", boşama anlamına gelir. sûre boşama konusunu ihtiva ettiği için bu ismi almıştır; medine'de inmiştir. 12 (oniki) âyettir.

    rahmân ve rahîm (olan) allah'ın adıyla.

    1. ey peygamber! kadınları boşayacağınızda, onları iddetlerini gözeterek boşayın ve iddeti de sayın. rabbiniz allah'tan korkun. apaçık bir hayasızlık yapmaları hali bir yana, onları evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. bunlar allah'ın sınırlarıdır. kim allah'ın sınırlarını aşarsa, şüphesiz kendine zulmetmiş olur. bilemezsin, olur ki allah, bundan sonra bir durum ortaya çıkarıverir.

    2. iddet müddetlerini doldurduklarında onları ya meşru ölçüler içerisinde (nikâhınız altında) tutun veya onlardan meşru ölçülere göre ayrılın. içinizden adalet sahibi iki kişiyi de şahit tutun. şahitliği allah için yapın. işte bu, allah'a ve ahiret gününe inananlara verilen öğüttür. kim allah'tan korkarsa, allah ona bir çıkış yolu ihsan eder.

    3. ve ona beklemediği yerden rızık verir. kim allah'a güvenirse o, ona yeter. şüphesiz allah, emrini yerine getirendir. allah her şey için bir ölçü koymuştur.

    4. kadınlarınız içinden âdetten kesilmiş olanlarla, âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. gebe olanların bekleme süresi ise, yüklerini bırakmaları (doğum yapmaları)dır. kim allah'tan korkarsa, allah ona işinde bir kolaylık verir.

    5. işte bu, allah'ın size indirdiği buyruğudur. kim allah'tan korkarsa allah onun kötülüklerini örter ve onun mükâfatını arttırır.

    6. onları gücünüz ölçüsünde oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun, onları sıkıştırıp (gitmelerini sağlamak için) kendilerine zarar vermeye kalkışmayın. eğer hâmile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. sizin için çocuğu emzirirlerse onlara ücretlerini verin, aranızda uygun bir şekilde anlaşın. eğer anlaşamazsanız çocuğu, başka bir kadın emzirecektir.

    7. imkânı geniş olan, nafakayı imkânlarına göre versin; rızkı daralmış bulunan da allah'ın kendisine verdiği kadarından nafaka ödesin. allah hiç kimseyi verdiği imkândan fazlasıyla yükümlü kılmaz. allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.

    8. rabbinin ve o'nun elçilerinin emrinden uzaklaşıp azmış nice memleketler vardır ki, biz onları (ahalisini) çetin bir hesaba çekmiş ve onları görülmemiş azaba çarptırmışızdır.

    9. böylece onlar da yaptıklarının karşılığını tatmışlar ve işlerinin sonu tam bir hüsran olmuştur.

    10. allah onlara şiddetli bir azap hazırlamıştır. ey inanan akıl sahipleri! allah'tan korkun. allah size gerçekten bir uyarıcı (kitap) indirmiştir.

    11. iman edip sâlih amel işleyenleri, karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size allah'ın apaçık âyetlerini okuyan bir peygamber göndermiştir. kim allah'a inanır ve faydalı iş yaparsa allah onu, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetlere sokar. allah o kimse için gerçekten güzel bir rızık vermiştir.

    12. allah, yedi kat göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. ferman bunlar arasından inip durmaktadır ki, böylece allah'ın her şeye kadir olduğunu ve her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz.
  • (bkz: #23538218)
  • talâk
    boşamak. boşanmak.
    bağlı olan bir şeyi çözmek, ayırmak.
    nikâhlı karısını bırakmak.

    talak
    (at) sıçramak ve kalkmak.
  • boşanma yoluyla evlilik müessesesinin sona ermesi. talak tanrı katında en sevilmeyen helaldir.
    kelime oyunuymuş gibi görünsede mevzuya getirilebilecek en güzel açıklama budur. iki evli insanın birbirinden ayrılmasında dinen bir sakınca yoktur. ama ictimai açıcan yaralayıcı bir serbestiyettir. bugünün ağzıyla konuşmak gerekirse parçalanmış yuva, ortada kalmış çocuklar, ilgisizlik, sevgisizlik ve türevleri... bunlara hangi gönül razı olur.
  • allah, kadın boşamaktan daha sevimsiz bir helal yaratmamıştır." hadis i şerif
  • (bkz: tatak)

    isbu entry'de herhangi bir inanisa hakaret etme amaci gudulmemis, serbest cagrisim'in cagrisina kulak uydurulmustur.
hesabın var mı? giriş yap