• en az choke ve fight club kadar vurucu chuck palahniuk kitabı.*

    --- spoiler ---

    "insanlar hayatlarının kurtulmasını istemiyorlar. hiç kimse sorunlarının çözülmesini istemiyor. dramlarının. önemsiz meselelerinin. hikayelerinin çözümlenmesini, pisliklerinin temizlenmesini istemiyorlar.
    çünkü geriye ne kalacağını biliyorlar. büyük ve korkunç bir bilinmeyen."

    -------

    "banyoda traş bıçakları var. içebileceğim iyot var. yutabileceğim uyku hapları var. seçim meselesi. yaşa ya da öl.
    aldığımız her nefes bir seçim.
    geçen her dakika bir seçim.
    olmak ya da olmamak.
    kendinizi merdivenden atmadığınız her an bir seçimdir. arabanızı duvara çarpmadığınız her an hayata yeniden başlıyorsunuz."

    -------

    "eğer kimse izlemiyorsa herhangi bir şey yapmanın çok anlamsız olduğunun farkına varıyor insan.

    çarmıha gerilme sırasında izleyici sayısı düşük olsaydı, olayı başka bir zamana ertelerler miydi, diye düşünmeden edemiyorum.
    mesela isa mesih, kendisini kimsenin izlemediği, kimsenin ona işkence etmediği ve başında ağlayıp sızlamadığı bir kodeste can verseydi acaba bizi kurtarabilir miydi?

    saygısızlık gibi olmasın ama, kurtarabilir miydi?

    ormandaki bir ağacın devrilişini kimsenin duymaması gibi, isa'nın çektiği acılara da kimse şahit olmasaydı, kurtulur muyduk?"

    --- spoiler ---
  • kitap, en başta benim bu kitap hakkında neden gelip buraya bir şeyler yazdığımı (yazacağımı) anlatıyor. kitapta fertility bütün olacakları önceden görüyor ya, aslında artık hepimiz onun gibiyiz. pek süpriz yok. tıpkı benim gelip bunları yazacağım gibi. her neyse, şöyle diyor yazar "eğer sizi kimse izlemiyorsa, dışarı çıkmanın da bir anlamı yok. pekâlâ evde oturup 31 çekebilir veya haberleri izleyebilirsiniz." şöyle mi demeliydi acaba?: eğer kitabı okuduğumu birileri bilmeyecekse, kitabı okumuş olmamın ne anlamı var? pekâlâ televizyonda yemekteyizizleyebilirdim.

    ya da şu nu mu?: eğer facebookta fotoğraf albümü yapmayacak olsaydım, hiç kimse bilmeyecek olsaydı praga gitmek için bu kadar istekli olur muydum? kotumun markası üzerinde yazmasaydı, lewis kot giymek için bu kadar para verir miydim?...

    chuck palahniuk bu durumu şöhretli insanlar üzerinden anlatmış. ama aslında hepimiz kendi hayatımızın şöhretleriyiz ki modern dünya kendimizi böyle hissetmemiz için ekstra şartlar da sunuyor bizlere(facebook, twitter.. vb). bu nedenle olacak yazar, kendinize sizden daha iyi bakan bir göz gibi. o yüzden rahatsız ediyor insanı.

    ne diyorduk? artık bu kitabı okuduğumu biliyorsunuz. demek ki boşuna okumamışım. öyleyse konuyu gene bir büyük ağzından kapatalım. "biliniyorum, öyleyse varım"
  • dün akşam kanal kanal gezerken "i dont need no education" gibi bir şey duydum ve geri dönüp kanalı kontrol ettim.. evet "survivor"dı ve pink floyd çalıyordu, sahnede bir kız kayalara oturmuş uzaga bakıyordu.. gerçekten de programın formatıyla takındığı ajitasyon halleriyle doğru seçilmiş "i dont need no education"..
  • konusu için kısaca; amerikada bir kilise tarafından köle haline getirilen müridin ünlü olma -edilme- macerası diyebiliriz.
    anlatım tarzı, olay örgüsü, konu geçişleri ve ters giden sayfaları için ayrıca okumaya değer.
  • hayatımda ilk defa seyredip, şu izlenimlere vardığım programdır.

    --- spoiler ---
    vay arkadaş; lan m.k. lost, 6 sezonda, konuşan hatunun yarım saatte anlattığını anlatamadı lan.

    edit: amcayla birlikte ikinci sezon başladı.
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    bu kitapta; bir mezhebin hayatta kalan son müridi, boktan bir hayat yaşadığı halde, abisinden 3dk geç doğduğu için ailesinden koparıldığı halde, insanlar arasında ayaktakımı olarak hayata bırakıldığı ve zamanı geldiğinde öldürüleceğini bildiği halde, evlenmesi ve hatta seks yapması yasak olduğu halde, telefonda, kendisinden beter ruh sağlığındaki insanları ölüme teşvik edip nihayetinde bir tanesini öldür(t)ebilmeyi başardığı halde, potansiyel yüksek reytinginden nasiplenmek isteyen menajeri sayesinde yaşadığı birtakım olaylar neticesinde adete bir "yarı tanrı" olduktan sonra, öz abisini öldürüp mezarını eskiden evi olan yerdeki porno çöplüğüne gömdüğü halde, pilotu olmayan ve son motorunun iflasına dakikalar kalan bir uçakta tek başına uçtuğu halde sadece, "641. balığının ölümüne" ağlar. çünkü hayattaki tek gerçek özgürlüğü o balıktı(r).

    --- spoiler ---

    herkese iyi gelmez ama bu kitabı okumamak daha çok koyardı. chuck palahniuk normal bi adam değil, dahi..
  • fransızca'daki la vive: yani hayat; ve sur: üzerinde kelimelerinin birleşmesinden köken alır.
  • chuck palahniuk abimizin üstüne konuşulmaması gereken, sadece okunması, vaay denmesi gereken, show businessın yüzünü gözünü dağıttığı, dişlerini eline verdiği bir the cult şaheseri daha. orijinal ismi survivor olmakla beraber, diğer hemen hemen tüm kitapları gibi bunun da filmi çekilmesi planlanmaktadır.
  • bay palahniuk'un yeni hiçbir şey söylemediği romandır. hatta -bence- palahniuk bir yazardan öte bir senaristtir. sirkte sihirli aynaları gezmek gibidir palahnik okumak. aynada şekilden şekle giren silüete şaşırır ve güleriz. ancak her aynada farklı olsa da gördüğümüz, aynıdır; kendimizizdir.
hesabın var mı? giriş yap