• turkiye'deki acinasi bilissel duzeyde olan tacize bakis acisini gundeme getirmistir, ki sasirmamak lazim belki ama, insan evladi olan insanlar olarak hala sasiriyoruz.

    bak guzel kardesim, turkiye'de kadin olarak yasamis biri olarak taciz nedir, ben sana anlatayim:

    ilk deneyimim sozlu taciz, yasim dokuz. dokuz! erken buyumus bir kiz cocugu da degilim, bildigin ilkokul uc ogrencisiyim. bir yaz gunu, evden bir ileri sokaktaki yufkaciya yufka almaya gidiyorum, ustumde sort ve askili bir t-shirt var; annem her zamanki son anciligiyla isleri son bir saate birakmis, "kosma ama alabildigin kadar cabuk alti yufka alip gel" dedi diye hizli hizli yururken, sokagin basindaki elektrikcinin onune tabure atmis, allah bilir yasi kac amcalardan birinden su cumleyi duyuyorum: "hiza bak, bu kimbilir yatakta nasildir". nedenini bilmedigim ve muhtemelen aslinda anlamadigim bir bicimde o kadar utaniyorum ki, her seyi oten bir cocuk oldugum halde eve gelip anneme soyleyemiyorum. ama ilk darbeyi aliyorum.

    yasim on uc, okulda beden egitimi dersindeyiz ogretmen bizi serbest birakmis, kiz arkadaslarla spor odasina voleybol topu almak icin gitmek uzere girdigimiz f blok'un kapisinda kicima bir el degiyor; liselerden biri. oyle bir terorize olma ani yasiyorum ki, birak itiraz etmeyi, ya da yanimdakilere, ogretmene bir sey soylemeyi, donup kimdi diye bakamiyorum; yine ayni garip ve bir sey yapmadigim halde ustume coken sucluluk duygusu sariyor, kipkirmizi ve gozlerim dolu dolu spor odasina giriyorum, yuzum ne haldeyse ordaki ogretmenlerden biri "ne oldu sana, iyi misin" diyor; iyi olmadigimi ve nedenini aciklayabilecegim bir merci yok, cunku aslinda bu konuda bilincli, acik iletisim kuran bir anne babam olmasina ragmen toplum baskisini yasamaya baslamisim, yeni cikmaya baslamis goguslerimi saklamak icin butun uyarilara ragmen kambur yurumem sadece fizyolojik ve hormonal degisikliklerin verdigi utangaclik degil, "genc kiz" goruntusune ulasiyor olmanin adi konmamis, gizli-sakli "kimseyi tahrik etme" baskisinin yerlesmeye baslamasindan da olsa gerek.

    yasim on alti, alsancak'a arkadaslarla bulusmaya gitmisim okuldan sonra, aksam dokuz gibi otobusle geri donuyorum; kalabalik olunca otobus, en paranoyak tavrimla arkami dayayacak bir yer bulup defans moduna geciyorum. aa? sikeculer beni kafasi di mi guzel arkadasim, sebepsiz cikivermis o zamandan, turk kizi olarak genlerimizde var? bu otobus bombos, arka koltuklardan birine oturuyorum. bir durak sonra bir adam biniyor, tam sagimdaki koltuga oturuyor, ve surekli bana bakiyor. korkumdan kafami cevirip bakamiyorum. bir sure sonra pantolonunun ustunden kendisine dokunmaya basliyor, elim ayagim zangir zangir titriyor, ne yapacagimi bilemiyorum, kalkip hizla on koltuklardan birine geciyorum, birkac dakika gecmeden yanima gelip yanimdaki koltuga oturmaya kalkinca avazim ciktigi kadar bagiriyorum "defol be, manyak misin, bombos otobuste niye yanima oturuyorsun?" sofor ters ters bakinca da "allah allah yemedik ya (!)" deyip bir arkadaki koltuga oturuyor, kanimda adrenalinin had safhada dolastigi uzere, kendimi durduramadan konusmaya devam ediyorum, hatirlayamadigim bicimde kufrediyorum, bir dahaki durakta hop iniyor.

    eve geliyorum, yan apartmana yeni tasinan ve babamin universiteden arkadasi olan arkadaslari bizdeler, ki rengarenk bir deneyime yelken acmak uzere oldugumdan habersizim. sinirlerim o kadar altust ki, girer girmez aglamaya basliyorum, annem "ne oldu!" diye panik icinde ustume geliyor "biri bir sey mi yapti, ne oldu?", agliyorum olayi anlatiyorum, babamin arkadasi diyor ki, mine hanim kusura bakmayin ama bunu siz davet ediyorsunuz bu yastaki kiziniza bu saate kadar sokakta kalma izni vererek (!) tanidik geldi mi zihniyet? kizimi nasil yetistirecegimi sizden ogrenmiyicem taner bey diyor annem, ki aile palas pandiras evlerine gidiyor. bilmiyorum sonradan ogrendigimiz uzere bu adamin yedide evde ol dedigi kizi yedi bucukta eve gelince kemerle dovdugunu soylememe gerek var mi? zannederim hayatta herkesle arkadas, dost olunmayacagini ve hayatta inandiklarin adina inandiklarina gore insan secme kavramina aydigim deneyimlerden biridir. ama cok gencim, o sucluluk ailemin beni olaylamasina ragmen, ve hala omuzlarimda. kafan basiyor mu buna guzel kardesim, bastirilmis kadinligin olusum surecine, yurt disinda kizlar teklif ediyormus keh keh derken turk kadinlarinin buyume devresinde nasil sureclerden gectigini su ana kadar aklina getirdin mi? yoksa on alti yasinda bir kiz olarak aksam dokuzda eve donerek hak ediyor muyum ben bu tacizi? ki buna evet deyip de kiz cocugu yetistiriyorsun sen de, gec gelince dovdugun, taciz edilse, tecavuze ugrasa sana soyleyemeyecek, hayattaki birincil guven modelini paramparca ettigin/edecegin icin yardim isteyemeyecek bir cocuk yetistiriyorsun belki de, en acisi.

    yasim on yedi, haftasonu dershaneye gitmisim, dolmusla donuyorum, en arka sola oturmusum. yetmis yaslarinda bir amca biniyor, yanima oturuyor, kitaplarima bakip aa okuyor musun kizim ne guzel diyor, biraz sohbet ediyoruz, yol ustunde inecek var diyor, bana dogru donup gulumserken sol eliyle sag kalcami oksamaya basliyor. donup kaliyorum, yuzune bile bakamiyorum, hic bir tepkim yok. ne tepki vereyim? cogunluk otuz yas ustu erkeklerle dolu bir dolmusta elleme beni hayvan herif mi diyeyim? omuzlarina coken sebepsiz sucluluk duygusunu daha fazla sayida kisiye duyurarak daha da mi rencide olayim?

    yasim yirmi, yemekhaneden donuyoruz, lobide otururken bakiyoruz yurdun merdivenlerinde bir cocuk kiz arkadasini tokatliyor. bildigin, koseye sikistirmis, tokatliyor "oyle mi ha? soyle mi ha?" minvalinde tam olarak duyamadigimiz cumleler kurarak devam ediyor. yanimda bir erkek arkadasim var, disari cikip mudahele etmek istiyorum, "ya birak karismayalim" diyor, o bahaneyle biz birbirimize giriyoruz, derken lobideki yurt gorevlisi cikip ayiriyor. son sesinde bagiriyor hayvan "orosspuuuu" diye, kiz hungur hungur agliyor. zannederim bu yasa denk gelir tacize itiraz etmeye baslama noktam, "hay orospu cocugu" diye bagiriyorum, ki geri dondurdugum kufrun de mevcut duzeni geribesledigini, yek ye ne alakasi var deseniz de yadsinamaz bir gercektir ne yazik ki, farketmiyorum henuz. manyak misin ya otur motur diyorlar, cocuk yurdun onunden ayrilirken hala bagiriyor, "orrossspuuu". kimbilir ne orospuluk yapmistir da hak etmistir o kari bu muameleyi di mi guzel kardesim? bravo.

    yasim 24, ankara'da okudugum okulda yuksek lisansa baslamisim, asagi ayranci'da bir ev tutuyoruz. ilk tasindigimiz hafta annem izmir'den esya getirmis, bir cumartesi sabah onda kapi caliyor, kim o diyorum melek'e baktik biz diyor iki kisi. pardon melek diye biri yok diyorum, sen ac hele bir diyor digeri. giristen zemin, arka taraftan birinci kat bir daire, dairenin kapisini acip apartman kapisina bakiyorum kim kapiyi calan diye, annem ve ev arkadasim da geliyorlar, aa pardon mardon bir seyler deyip kaciyorlar adamlar. o esnada giristeki dairede oturan bekar, otuz bes yaslarinda, kurt kolyeli genc cikiyor, merhaba diyor ben ferhat tanisamadik, yaa o dairenin gelen gideni coktu (!) benim beyzbol sopam var (!!) bir ihtiyac olursa bana seslenin. annem ne size ne beyzbol sopaniza ihtiyac var beyefendi, kendi isimizi kendimiz hallederiz sagolun diyor. siz bilirsiniz diyor, sonra yardima ihtiyaciniz olmasin? bu minvalde bir laf dalasindan sonra dairesine giriyor.

    aradan zaman geciyor, bir gece universiteden kizlar gelmisler, gece yarimda kapi caliyor, kurt kolyeli ferhat gobege kadar actigi beyaz ipek gomlegiyle kapida. "iyi aksamlar" diyor, "iyi geceler buyrun" diyorum. "akvaryumun suyunu degistiricem iyi suyum kalmamis, bu saatte kim ayaktadir, pro ayaktadir, sana sorayim dedim" diyor, "kusura bakmayin su yok" diyorum" sert bir ifadeyle, haa tamam iyi geceler deyip gidiyor. ki iste buradan sonra agresiflesmeye basliyor, park yerine parkeden bir kiz arkadasa avaz avaz bagirip hakaret ediyor, hemen ardindan "canim yaa o gun cok sinirliydim, gel bir kahvemi ic" diyor. tum salvolara tam tesekkullu bir manyak oldugunu ifade edebilecegim kadar ifade etmeye calistigim yuz ifademle uyumlu ters cikislar yapiyorum, ev arkadasim da ayni sekilde devam. aradan bir kac ay gecmiyor bile, gece 2.30da bir gun sonraki dersin odevini yazarken camima tas atildigini farkediyorum otoparktan. cat-cat-cat. korkudan bakamiyorum kim diye. ertesi gun beni apartman girisinde gorup "canim yaa, gece baktim oturuyordun, ben de dis kapinin anahtarini unutmusum, camina tas attim, bakmadin" diyor. iste artik bu noktada sirazeden cikiyorum. sizin akli melekeleriniz yerinde mi diyorum, gece ikide zilimi calmaniz bile uygun kacmaz hani ama cama tas atmak nedir allaskina, hani cok zor durumda kalirsiniz zili calarsiniz onu bile anlayabilirim. ah canim pardon ben yanlis anlamazsin diye diyor. yanlis anlarim ve yanlis anliyorum diyorum, bir ikinci defa olursa polisi ararim.

    o oluyor, bu noktadan sonra adam tek kisilik intikam timine donusuyor, once apartman kapisinda insanlar da varken "bes gundur aidati odememissiniz, zaten geleniniz gideniniz belli degil gurultu yapiyorsunuz" diyor, "gelenimiz gidenimizle aidatin ne alakasi var" derken "brrakkk yaa" deyip kapisini carpiyor. insanlarin nasil katil olduklarini saniyelik de olsa anliyor insan boyle anlarda. sonra dairenin onune birakilmis bir yazi buluyoruz, kendisi dahil dort komsudan sikayet yazisi gurultu dolayisiyla. gidip komsularla konusuyoruz, alt kattaki amcanin haberi bile yok, bana bakan bir kizim var, ona ulasip imzalatmistir diyor, diger komsulara ulasamiyoruz. o sira ben bir anaokulunda yari zamanli psikolog olarak calisiyorum, velilerimden biri de mor catida gonullu calisan avukatlardan biri, kendi de mor cati kurucularindan olan anaokulu sahibimiz "dur sen" diyor, "tacize susarsan bir dahaki sefere siddeti daha da buyur, bu pezevengin derdi belli, bir hoplatalim bakalim yerinden, selma bunu halleder". iki bin uc senesinin son aralik gunu, avukatin ofisine ugrayip ihtarnameyi kaptigimiz gibi kapanmakta olan noter'e yetisiyoruz, haneye tecavuzden tacize yeltenmeye cesitli seylere, her biri 1 ila 3 yil arasi hapis cezasiyla sonuclanabilecek ihtarnameyi noter araciligiyla adresine gonderiyoruz.

    bundan sonra adam tammm anlamiyla deliriyor, biz de yilbasi tatili icin evde degiliz zaten, ev arkadasimin babasini ariyor, yapmayin etmeyin benim meslek hayatimi bitirirsiniz vesaire. fakat taciz durmuyor, herif kapici araciligiyla bunu geri ceksinler yoksa cok kotu sonuclari olacak minvalinde ustu kapali tehditler gondermeye basliyor, fakat tam bir manik depresif modda, bunu gonderiyor, arkadan ev arkadasimin babasini arayip agliyor filan. bu zamana kadar ben aileme her seyi bildiriyorum, ama siz mudahil olmayin diyorum, ben kendi isimi kendim hallederim, bu noktaya kadar da mudahil degiller. ancak bu noktadan sonra, ben tehdit oldugunu bildirdikten sonra, babam "tamam pro" diyor "bu noktaya kadar sana saygi duyup mudahil olmadim ama bundan sonrasi artik benim sorumlulugum, istemesen de yarin sabah geliyorum"

    babam geliyor, aksam kapisini caliyor, adam aciyor. "beni tanidin mi?" diyor babam "oo abicim, pro'nun babasisiniz di mi, gelmez misin iceri?" diyor yavsak, tammm bir agiz degistiren yavsak hem de, ""yok" diyor babam "sohbet etmeye gelmedim, zaten soyleyeceklerim kisa, zaten cekilen ihtarname'den haberdarsin, ben devlette otuz yil bilirkisilik yaptim, orada sayilanlarin uc ila dokuz yil arasinda hapis cezasi vardir, ogrenmissindir diye tahmin ediyorum", "aman abi" diyor, "ben aslinda.." "simdi bir sus beni dinle ferhat bey" diyor babam, "bu kapiya son iyilikle gelisim, seni medeni bir insan gibi uyariyorum, bu dakikadan sonra, benim kizimi ya da ev arkadasini koridorda gordugunde selam bile vermeyecek, basini diger tarafa cevireceksin, her idari isini de kapici araciligiyla halledeceksin, kapilarini hicbir ama hicbir sebeple calmayacaksin, sikayetci olan olursa bana ihtarname cektirdiler elim kolum bagli gidip bizzat onlara sorun diyeceksin, sen bunlari yaptigin surece de, biz bu ihtarnameyi bir sonraki asamaya tasimiyicaz, tamam mi guzel kardesim?" "tamam abi, abi beni yanlis anladiniz, abi bir kahvemi icseydiniz" esliginde, ferhat'in sesini, bir apartman toplantisi disinda son duyusumuz oluyor.

    benim de, ev arkadasimin da aileleri, evimize giren cikan erkek ya da kiz arkadaslarin cetelesini tutan aileler olmadigi gibi, konu her ne olursa olsun bize sonuna kadar destek veren, arkamizda duran ailelerdendi. peki ya, kendi secmedigi bicimde baskici bir aileye dogmus ve surekli yalan soylemek durumunda birakilan kiz bu durumda ne yapardi? ben kendi ailemle bu kadar acik bir iletisim duzeyindeyken, dahasi egitim ve sosyal formasyonum bir avukat araciligiyla ihtarname cektirmeyi akil edecek duzeydeyken bunlari deneyimlediysem sayet, ailesiyle konusamayan, ve baski altinda buyutulen kiz bu durumda ne yapacakti guzel kardesim? ki bu hikayeye de bakinca, ihtarnameyi cektirmemize ragmen, son noktayi yine gelip -ne yazik ki- namusun ve ailenin koruyucusu rolundeki erkek koydu, ki bu konuda itiraz etsem ve meseleyi kendim cozmek istesem de "yavrum, sen bu adamlari tanimiyorsun" diyen babami ancak bir noktaya kadar durdurabildim. peki basindaki kadindan sorumlu bakan olan erkek benim kendi cekirdek ailemin basindaki gibi semi-gecirgen bir yapiya da sahip olmasaydi ve dahasi konusulamaz bir adam olsaydi, sen kuyruk sallamasan diyen karaktersiz serefsiz bir adam olsaydi, bu durumdaki kiz meseleyi nasil cozerdi, soruyorum sana namusunu korumayi cok iyi bilen guzel arkadasim?

    sort giyen dokuz yasindaki bir cocuk "bu kimbilir yatakta nasildir" denmeyi ne kadar hak ediyorsa, sozlukte bir kadin is-te-di-gi basliga yazsin, ug tek'in ugradigi cinsten bir tacizi ancak o kadar hak ediyordur. on alti yasinda bir kiz eve donerken taciz edildiyse, "ama o da gec donerek buna davetiye cikartiyor" demek ne kadar saglikliysa, bu tacize de ee ama o basliklara da yazilmaz demek o kadar saglikli. mini etek giyen kadina tecavuz edilme sebebini mini etek giymesi olarak gormekten sadece bir adim uzaktasin benim guzel kardesim. belki calistirdigin toplam uc noronun harekete gecer, yaninda yoresindeki islevsel olmayan noronlari da calistirir diye umarak yaziyorum tum bunlari; felcli hastalar bile zaman icinde iyilesebiliyorlarsa, inan senin icin de hala umut var.

    aksi takdirde, herhangi bir tacizdeki tacizcinin kendisi kadar asagilik ve suclusun gozumde; cocukluktan itibaren bu toplumda yasayan her kizin omuzlarina coken "taciz karsisinda sen bir sey yapmamis olsan da suclu hissetme"yi devreye soktugun icin, tacize ugrayani aciklama yapmak zorunda birakacak sosyal baskiyi yarattigin icin, "tacizi sakla" mentalitesini korukledigin icin asagilik ve suclusun.

    ____________________________

    edit: aldigim mesajlar dolayisiyla entry'mi editleme geregi duyuyorum; yazdigim tacize dair kisisel anilara duyarlilik gosteren ve uzuldugunu soyleyen herkese duyarliliklarindan dolayi tesekkur ederim. "aslinda ben burada bayraga seslenmistim" diyen sair olacaksam da, bu entry'yi yazmadaki asil amacim tacize karsi neden susulmamasi gerektigine ve uzun vadeli sususlar sonucunda nasil kendi sucun/sorumlulugun olmayan bir duygusal yuku tasimaya basladigina dikkat cekmekti. yani diyorum ki, ben bu deneyimleri yasamayi tercih ederdim demiyorum ama aktif mucadele vermek adina beni kisisel olarak donusturdugu icin, ziyadesiyle mutluyum. ve acik yureklilikle soyluyorum, tacize karsi aktif olarak mucadele verdigim her an, ve bu kadar saldirganlasabilen bir adamin farkli kollardan sikistirildiginda kuyrugunu bacaklarinin arasina kistiran kopek yavrusuna dondugunu gormek, cektigim sikintinin da her anini ziyadesiyle karsiladi.
    insani esas yoran bu tip olaylar karsisinda mucadele etmek degil, ses cikart-a-mamak.

    eger sizi bu konuda destekleyen aile gibi birincil bir sosyal desteginiz yoksa bile, bu konuda canla basla ve gonullu calisan mor cati gibi kurumlar var; sadece esinden siddet goren kadinlar icin degil, bu gibi davalarda da yonlendirici ve yardimci oluyorlar. benzer vakalar yasayan herkese, hicbir sey icin degilse hem kisisel gelisim, hem sosyal degisime katkida bulunmak adina, basvurmasini tavsiye ederim.
  • sadece sözlükteki kadın yazarların bir nebze "dur" diyebileceği bir pislik. eğer taciz edilmek istemiyorsanız size ne sedat'tan, ne paramızın yetmeyeceği ortağından, ne de çoktan uçmuş gitmiş moderasyondan fayda var kadınlar.

    adeta vasıfsız işçi alır gibi binlerce arsızı, cahili, şiddet bağımlısını, mizojini, holiganı, gerçek hayatında sokakta, otobüste sözlü/temaslı tacizi kendine hak olarak göreni, leş gibi ailelerin terbiye edilememiş çocuklarını, anası tarafından "dişi köpek kuyruk sallamazsa.." diye avutulmuşu, bir kadın yüksek sesle gülüyor, cinselliği hakkında söz söylüyor, ya da kafalarındaki "zaten orospuydu" kriterine göre giyiniyorsa taciz ve tecavüz etmeyi çok normal gören zihniyeti doldurdular sözlüğe, saldılar insanların, formatın, seviyenin üzerine.

    bir de ağızlarına "kezban" lafını yapıştırdılar, kaçak çorap entrisine "amını sikmek istiyorum" yazan bok mamülü "tanışma mesajı atan normal erkek", bunu ifşa eden taciz mağduru "kezban" oldu.

    kadın sevgilisi olduğunu ve seviştiğini ima edince sevgilisi "tokmakçı" oldu bu pisliğin dilinde, en büyük kezban kendini dünyaya osuruk gibi salan, terbiye edemeyen anası, tokmakçı da anasını tokmaklaya tokmaklaya işte anca bu sıçmığı üretebilen babası olduğu halde.

    fenerbahçe - galatasaray için birbirini yiyen köpekler, konu tacizlerinin ifşası olunca, bağrından geldikleri anadolu'nun birbirinden leş ve ücra köşelerinden birinde, 14 yaşındaki kızın üzerine abanmak için birlik olanlar gibi birlik oluyorlar artık, hiç tanınmayan birine amlı yalamalı sevişmeli mesaj atmak "geyet nermel" oluyor, çünkü bir sinek sürüsü gibi kalabalıklar.
    çünkü tacize uğradığını ifşa eden kadın bu foya meydana çıkarma yüzünden "kezban", "vajina" kelimesini kullandığı başka bir entrisi yüzünden "ilgi manyağı" ilan ediliyor, okumaktan ve idrak etmekten aciz primitif sürü durmadan aynı şeyleri tekrar ediyor: "ilgi manyağı kezban eheueheue ilgi manyağı kezban ehuheue ilgi manyağı kezban...."
    asıl kezban olan anası tarafından vasıfsızlıkları, cahillikleri, hormonal kontrolsüzlükleri, görgüsüzlükleri o kadar yüceltilmiş ki, son derece iyi bir aileden gelen, sadece okul bitirmekle değil kendini eğiterek de eğitimli, donanımlı, güzel bir yaşantıya sahip, iyi ve sevdiği bir adamla beraber olan, pek çok arkadaşı olan kadın, anadolu çomarının ilgisine muhtaç! asdrfgfdsdf. esprili bir dille kaçık çorabını anlatması, sonra tüm bu taciz ifşaları filan, az sonra zamanında babasının anasını dövdüğü, kim bilir kadın birlikte olmak istemeyince tecavüz ettiği, kendisinin her sabah "oğluşum da oğluşum bütün kızlar kendini sana yamamak istiyor ah oğluşum" diye gazlandığı evinden çıkarak vasati işine/okuluna giden, giderken minibüste ayakta duran liseli kızın bacaklarını kesen, fırsat bulursa inerken kalçasına şöyle bir sürtünen, 4 poğaçasını alıp "stajyeri götürme imkanım olur mu acaba, en azından memesine değme?" hayalleri kuran çomarın ilgisi için yapıyor. evet evet, o gerçekten böyle düşünüyor, ilgisi o kadar kıymetli ki tüm kadınlar bu ilginin peşinde, aslında taciz edilmek hoşlarına gidiyor aşüftelerin, tatmin oluyorlar "çorabındaki kaçığı yalamak istiyorum" mesajından, hatta belki çomarla sevişme hayali kuruyorlar. kesin kesin.

    artık hakim zihniyet bu, bir de ikincil tacizciler var ki "bir gün bana da destek lazım olur lan" diyerek lafa cılız bir sesle "taciz güzel bir şey değil tabi ki" diye başlıyorlar, "ama o entriyi yazarken başına geleceklerin de farkında olman lazım, sözlük gerçeği bu, ilgi için yapıyorsun zaten okuyunca kezban olduğuna karar verdim" diye bitirirken, tacizi usulen kınayan ses bas bas bağırır hale geliyor. "yapacak bir şeyin yok, adamı bilgisayar üzerinden öldüremeyeceğine göre susup katlanacaksın, sesini çıkarmanın lüzumu yok" diye susturmaya çalışanlar var. bugün o sussun ki yarın kendi taciz edeceği kadın da ses çıkarmasın.
    medeniyet, adab-ı muaşeret çağında değil de paleolitik dönemde yaşıyormuşuz gibi "erkek hormonu, erkek geni, taciz normal" diye sayıklayanlar bile var.
    tamam kardeşim, cinsel açlığın somali'si türkiye'de erkeğin kaçık çoraptan tahrik olması normal, "belki yürürüm" diye "markası neydi" gibi salakça mesajlar atması da normal, fakat sırf "çorabım kalçama kadar kaçtı" dedi diye hiç tanımadığı bir kadına ellemeli, sikmeli, sokmalı mesaj göndermek dünyanın hiçbir yerinde normal değil, her yerde ağır şekilde cezalandırılması gereken bir sapıklıktır.

    18 yaşındayken beni elle taciz etmeye yeltenen bir adamı (tıpkı buraya doldurulanlar gibi o da istanbul'a doldurulanlardandı), üst geçitten atmaya çalıştım, ıvır zıvır satan esnaf ve birkaç yaya yetişmese ciğeri beş para etmez bir it yüzünden katil olacaktım. 22 yaşındayken sürekli maket kestiğim için çantamda 4 maket bıçağıyla gezerdim, bir gün otobüste kitabımı okurken tepemde dikilip çükünü omzuma dayamaya, fren bahanesiye elini orama burama koymaya çalışan gençten bir çocuğun ellerini, aniden ayağa kalkarak, yanından geçerek arkaya yürümeye bahanesiyle o maket bıçaklarından biriyle boydan boya hafifçe kestim, aslında gırtlağına saplamak isterdim, ne yakınları, ne yaşı, ne de arkasından üzülecek ailesi umrumda değildi. böyle bir pislik yetiştirmişlerse yok olmasına da katlanacaklardı, ama sonunda hapis vardı. 26 yaşındayken metrobüste gözümün önünde liseli bir kızı taciz eden, kızı ağlamamak için kendini zor tutan bir hale getiren bir herifi, bir süre bekleyip kapıların açılması çok yakınken çıngar çıkarıp tartakladım, kapı açılınca da aşağı ittim. keşke kafasını zemine vurup beyin kanaması geçirerek geberseydi ama toparlandı.

    eğer geberselerdi, zerre kadar acımaz, büyük bir mutluluk duyardım. çünkü inanın kalabalıkta bunu yapan, tenhada bir kadına 10 dakikalık zevk için tecavüz de eder, kadını sadece elleyeceği bir beden, sikini sokacağı bir delik olarak gördüğü ve kadının canı ülkemiz şartlarında tacizden/tecavüzden alacağı birkaç gün/ay cezadan bile değersiz olduğu için öldürür, bir yerlere atar.

    instagram'da tacizcisini ifşa eden kızın "bu adam yarım saattir beni taciz ediyor" lafından "hımmm yarım saat sabretmiş demek ki zevk almış" sonucunu çıkaran, her tacizi, her tecavüzü "aslında karşı taraf da zevk alıyor, istiyor" diye kendi yararına yormaya çalışan sapık bir güruhla aynı ortamda yaşıyoruz, daha fenası artık aynı ortamda yazmaya zorlanıyoruz.
    bu minvalde aklıma tek bir çözüm geliyor, taciz edenler nasıl kendilerini aklamak için birlik oluyorsa taciz edilenlerin de o şekilde birlik olması lazım: birkaç sene önce sözlükte gayet sevilen, sevimli, esprili görülen bir tipin önce asılma çalışmalarına, çok kibar bir şekilde olamayacağını söylememe rağmen "siktirgit kezban", "gözüm görmesin seni leş karı", "siktir git yok ol", "kezban beraber bir hamburger yiyelim mi ahaha" diye sürüp giden hakaret yağmuruna maruz kaldığımda "şu an aslında gebertmek istesem de bu adamı gebertemem, ama en azından başkalarına bunu yapmasını engelleyebilirim" diyerek adamın nickini, bana yazdığı mesajları toparladım, gönderebildikleri kadar çok kadın yazara göndermelerini rica ederek en az 40 kişiye gönderdim. bu 40 kişiden 5'i "bana da aynısını yaptı zamanında" diyerek geri döndü, böyle böyle derken o kişi 200'den fazla kadın yazara mesaj gönderemez hale geldi.

    sadede gelirsek hemşireler, bir kadına durduk yerde kalkık çük resmi gönderebilenlerin olduğu ve üstüne bir de haklı çıkarıldıkları bu leş ortamda böyle bir ağ lazım. "şu nickli kişi şu entrim üzerine beni şu şu şu mesajlarla taciz etti, kendisi mesaj atarsa cevap vermek, mallara ekleyip eklememek sizin bileceğiniz iş" demek lazım, hatta ki mal'ın troll'ün yanına bir tacizci de lazım ama olmayacaktır tabi hiç tanımadığımız bir kadına "götünün capsini göndersene" diye mesaj atabileceğimiz bu şahane özgürlükler ortamında.
    fakat bir tacizci ifşa etme ağı çok da iyi, çok da güzel, çok da faydalı olur, bunu bir düşünün hemşirelerim.

    son olarak, hormonal ya da sosyal hiçbir bahaneye sığınarak taciz etmeye hakkın yok. bunu kafana çak ve hiç unutma: yok.

    taciz abartılıyor yeaaa editi:

    bak güzel kardeşim, anlaman için nasıl yazmalıyım bilmiyorum ama dünyanın hiçbir yerinde tanımadığın bir insana amını sikmek istiyorum demek, masum bir tanışma/kaynaşma mesajı ya da iltifat olarak kabul edilemez.
    iş ve okul sebebiyle pek çok medeni milletten pek çok kadın tanıdım ama hiçbirinin sokak ortasında tanımadığı bir herif tarafından götüne şaplak atılınca gülüp geçtiğine şahit olamadım, hepsi de en az o kezban da kezban dediğiniz kadınlar kadar bundan rahatsız oluyor. bir türk kadını kadar travma geçirmiyorlarsa bunun tek sebebi hakkını aradığında hukukun ve çevresinin bizdeki leş sistem ve insanlar gibi "ee ama sen kaşınmışsın bacım" demeyeceğini, kendisine bunu yapanın tatmin edici bir cezaya çarptırılacağını çok iyi bilmesi.
    eğer yurtdışı diye kiev'in bazı sokakları ve red light district'i kastetmiyorsan, götüne tanımadığı birinden şaplak yiyince gülüp geçen kadının mental rahatsızlığı vardır.
    benim cinsel tacize bu derece büyük tepki vermemin sebebi de küçüklüğümden beri cinsel baskıyla korkutulmuş, cinselliği ayıp gören ezik bir türk kızı filan olmam değil, bilakis bunu sadece kendi istediğim kişiyle özgürce yaşamayı uygun görmem, bunun dışında amını sikeyim, çorabını sikeyim gibi sözlerle ve elle yapılan tacizleri kişilik haklarıma saldırı kabul etmemdir, anlayabiliyor musun? bir insana çat diye "seni sikerim" diye mesaj atmayı yahut sokakta iki barzonun bir kızın peşine takılıp "şu öndekini var ya sabaha kadar sikerim, yalarım" demesini flört başlatıcı sözler olarak kabul ediyorsan gerçekten git tedavi ol.

    eğer bir kadın bir erkeği aynı şekilde taciz ediyorsa o da hasta bir sapıktır, fakat tacizci erkekten tek farkı, fırsatını bulduğu anda bu işi adam kaçırma, tecavüz ve cinayete taşımayacak olmasıdır.
    çorabım yırtıldı diyen kadına cinsel taciz mesajı atan bir canlı, fırsatını bulduğu anda yazdıklarını fiile dökmeye çalışacak, sonrasında hep birlikte "aman zeval gelmesin" diye uğraştığınız erkekliğini ve sosyal statüsünü korumak için kurbanını yok etmeye çalışacaktır. tıpkı pippa bacca'nın, tıpkı fatma nur çelik'in katilleri gibi. ki zavallı fatma nur'u önce gözle, sonra sözle taciz edip, akabinde plan kurarak evine giren bir orospu çocuğu öldürmüştü, hemcinsine orospu çocuğu dedim diye alınma ama hatırlatayım.

    bir insanı sadece hemcinsin diye savunma kardeşim, biraz da kadınla empati yapmayı dene. güzel bir kadın sana "sabaha kadar .... beni" dese durduk yere bu senin hoşuna gider belki, ama bir kadına uzaktan uzağa hoşlandığı bir erkek bile durup dururken senin amını sikeyim dese bu büyük bir yıkım sebebidir.
    erkekleri mağdur ettiğini iddia ettiğiniz ortadoğu gerçeklerini kadınlar yaratmadı, "kadın size emanet yarımakıllı bir canlıdır, onu burnuna kadar sarmalayıp 4 duvar arasına hapsedin, cinsel tatmininiz için 3'er 4'er alabilirsiniz ama o sizi kolay kolay boşayamaz bile" diyen bir kadın değildi, kadınları şeytan mamülü, cinsellikleri zehirli, taşla dayakla kontrol altında tutulması gereken, hür iradesiyle cinselliğini yaşarsa dövülmesi, dışlanması, öldürülmesi gereken bir canlıya çeviren koşulları bir kadın yaratmadı.

    bu iğrenç zihniyeti siz erkekler yarattınız, tacize, tecavüze, cinsellik yaşama eşitsizliğine, hakaretlere "sus" diyenlerden korkmadan baş kaldıran kadınlar değiştirecek.
  • "bu değil, bu değil.. bu ekşi sözlük'ten değil."
  • her kafadan bir sesin çıktığı bu konuya bulaşmamam gerekirdi. adetim de değildir aslında. neyse...

    beni üzen taraf, yazdıklarımın "altını ısrarla çizmeme rağmen" tacizciyi değil ug tek'i korumaya yönelik olduğu gerçeğinin atlanmasıydı. özelden bana "tacizci" diye hakarette bulunup, sonra da "sakın bana cevap verme" diyebilecek bir manyaklık mertebesine erişmiş bünyelerle karşılaşınca 3. kez bu konuda bir şeyler söyleme ihtiyacı hissettim.

    yani bakın, mesela bu konuda bir yorum yaptım ve bin tane destek veya hakaret içeren mesaj aldım. internet böyle bir ortam. çükünüzün resmini de gönderebiliyorsunuz, "aman üzülme takma kafana" diyene o kişi sanki tacizcinin yancısıymış gibi mesaj atıp hakaretler de yağdırabiliyorsunuz. e şimdi ne yapayım ben? "bana tacizci dedi. bak bir daha derse nickini ifşa edeceğim" mi diyeyim? ha bunu yapabilirim. ama ne olur? gereksiz bir tartışma çıkar. bir tarafta don toblerone'ciler diger tarafta anti-toblerone'ciler, herkes birbirine girer. bana hakaret eden o manyağın da yaptığı yanına kalır. işte bundan bahsediyorum. çok fazla büyütmemek lazım. insanlar klavyelerinin arkalarına çok sığınıyorlar. gerçek hayatta yiyemeyecekleri bokları burada yiyip yüzlerine gözlerine bulaştırıyorlar. o hayvan bir "çük" resmi yolladı diye konuyu büyütmek, bundan rahatsız olduğunu söyleyen mağdure için çok da mantıklı bir hareket değil. ben başından beri bunu söylüyorum. eğer tek bir resimden dolayı sinirlerin bu kadar tepene çıkıyorsa (hakkındır, çıkabilir), bunu ekşi sözlük'te paylaştığın takdirde karşılaşacağın yorumlar sinirlerini on kat fazla attıracaktır. yalansa yalan de ug tek!

    neyse ki entrylerimi editleme adetim yok. "küçük bir şaka"ymış. kim dedi küçük bir şaka diye? tam tersine büyümeye müsait bir konu, büyütmeyin diyorum ben. özel msjlaşmaların kaydını tuttuğunuz sürece istediğiniz hukuki sürece girersiniz. bunu bilmeyen varsa da ben öyle birini bilmiyorum.

    yok "senin anana, bacına yapsalar" muhabbeti en sinir olduğum muhabbettir. şimdi buna nasıl cevap verilir? "evet yapsınlar çok hoşuma gidiyor" mu diyeyim? bunu mu duymak istiyorsunuz? bu sene liseye başlayan bir kız kardeşim var. ona böyle resim yollasalar, yollayanı bulur kafasını götüne sokarım. kardeşim de bunu yapacağımı bildiği için bunu asla bana göstermez. sorunu kendi halleder. öyle resim yollayanı ban'lar, siler, engeller, bir şeyler yapar. haa iş gerçek hayata yansırsa işler değişir. ama siz otuzbir çekerken beyine giden oksijenin azalması sebebiyle manyakça hareketler yapan bu ergenlerin her hareketini ciddiye alırsanız, yarın öbür gün abiniz dayınız tesadüfen bunu öğrenir, serde türklük var zaten, o pezevengi bulur gebertir. sonra sapık mezara, dayı hapse. şaka değil bunlar türkiye'de olan şeyler.

    neye nasıl tepki vereceğimizi malesef bilmiyoruz. moderasyonla 2 msjla halledilebilecek bir konuyu kendimizin zararına olacak bir şekilde sonlandırıyoruz. konunun çözümüyle ilgili alternatif fikirler üreten insanlara da etmediğimiz hakareti bırakmıyoruz.

    arkadaşım sen benim fikrimi beğenmiyor olabilirsin. ama bu durum sana, fikrini beğenmediğin bana hakaret etme hakkını vermiyor. "fikrine saygı duyuyorum ama sana katılmıyorum" der geçersin. ne anam kaldı ne bacım kaldı ne tacizci olmadığım kaldı. ayıptır be!
  • mümkün tabi. bana bile hallenenler var aşlskdşls
    çözüm: sevdiğiniz arkadaşlarınızı badilere ekleyin, ekşi sözlük ayarlarını da "bana sadece badilerim mesaj atabilsin" olarak değiştirin.
  • [don toblerone'a açık mektubum..]

    tanımadığım, daha önce mesajlaşmadığım, mesajlaştıysam da hatırlamadığım bi yazar, durup dururken bana mesaj yoluyla penis fotolarının linkini yolluyor-
    linkten penis resmi çıkabileceğini öngöremiyorsunuz haliyle..
    soru: bu yazarın benim mallar listemde olma ihtimali nedir??

    tanımadığım yazarların hepsi mallar sürümde olsaydı, sözlükteki 21 bin küsur yazarı mallar sürüme eklemem gerekirdi.. mallar listemde sadece 4 kişi var: ki, sebeplerini az çok tahmin edebiliyorsunuzdur..

    eet, hayatımda penis gördüm ama kendi isteğimle gördüm: sokakta biri, birisi karşıma geçip penisini açınca ne tepki verirsem, burada da aynı tepkiyi veriyorum..
    çok mu zor şunu anlamak??

    ne diyeceğimi cidden bilemiyorum şu konuda: müthiş insanlarmışsınız sahiden..
  • tartışma büyüdükçe kutuplaşma oluyor. kutuplaşma oldukça kendimi tacizciyi koruyormuş gibi bir pozisyonda buluyorum.

    ben zannettim ki, konunun bütün detayına girmeden, sadece odaklanmak istediğim ayrıntıyla ilgili yazarsam kendimi daha iyi ifade eder, demogojiden de uzak dururum. ama nerdeee...

    şurada bana abuk subuk ithamlarda bulunarak, tacizciye olan nefretini benim üzerimden kusma meraklılarına sesleniyorum: yemezler. istediğiniz kadar demogoji yapın, istediğiniz kadar ad hominem... tuzağınıza düşmeyeceğim.

    kim dedi ulan taciz çok normaldir diye?
    kim dedi ulan oh iyi olmuş diye?
    kim dedi ulan pipi göstermek taciz değildir diye?

    çıkarın ulan. alıntı yapın. kim dedi? sırf kendimden bahsetmiyorum. kimse demedi böyle bir şeyi.

    bu kadar mı okuduğunuzu anlamaktan acizsiniz? ama yok. tabi ki değilsiniz. sadece işinize geldiği gibi anlıyorsunuz. sonra da uydurma laflara edebi cevaplar veriyorsunuz.

    bir cevap verecekseniz, söylenmiş sözlere verin, söylenmemiş yalan yanlış sözlere değil.

    ***

    şimdi ug tek ile kutup olduk öyle değil mi? ama 4. kez söylüyorum: ben tacizciyi savunmuyorum ki.

    bir daha söyleyeyim mi? ben tacizciyi savunmuyorum ug tek

    ben sadece bu yöntemle daha fazla üzüleceğini, daha fazla sıkıntı çekeceğini söylüyorum. ne büyük suç işlemişim.
    gören de fotoyu ben çektim zannedecek. öyle bir suç ortağı görüntüsü.

    ***

    bakın. normal hayattaki tacizle internet tacizi farklıdır. farklı sonuçlar doğurur. birincisi, normal hayatta bir kızla tanışmaya bile cesareti olmayan adam internette çükünün fotosunu yayar. çünkü yakalanma riski yok denecek kadar azdır (ekşi sözlük'te yakalanırsınız tabi ki. salaklığın daniskası o ayrı bir konu). ve sizi o şekilde taciz eden adamdan tek bir tuşla kurtulmanız mümkündür. en kötüsü moderasyoa haber verirsiniz. avukata söylersiniz. evet türkiye'de hukuk yavaş ilerliyor ama bunun suçlusu ben değilim. ama gerçek hayatta işler değişir, sizi otobüste fordlayan, mezarlık köşelerinde sıkıştıran adamdan tek tuşla kaçamazsınız.

    can sıkıcı da olsa iki sapık tipi de vardır. var olma sebepleri de don toblerone değildir. gerçek hayattaki sapığı görmezden gelin diyen yok size. neden çarpıtıyorsunuz lafımı? ama internetteki ergen piç kurularıyla uğraşmaya kalkarsanız ömrünüz vefa etmez. sözlük onun için mallar sürüsü diye bir seçenek koymuş. onun için msn'de delete/block diye bir seçenek var.

    ug tek, şu kadar fuck-buddy teklfi, şu kadar sex date teklifi demişsin ya, işte bunların hepsiyle teker teker uğraşırsan sen yorulursun diyorum. ayrıca ne derseniz deyin adam fuck buddylik teklif ettiyse ve sen hayır deyip onu blockladıysan bunda büyütülecek bir şey yok. kusura bakmayın ama yok. üzgünüm ama yok. evet ben de tasvip etmiyorum ama yok. teklif edenin allah belasını versin ama yok. büyütülecek bir şey yok. çünkü o adam internette. basıyorsun banı defolup gidiyor. bin saattir ben bunu anlatmaya çalışıyorum.

    şimdi ben tacizciyi destekliyor gibi mi görünüyorum? oh oh yapsın takıl sen mi diyorum?

    banla gitsin diyorum. şikayet et bitsin diyorum.

    peki bana tacizcinin kankasıymışım gibi yapılan muamele niye?

    tekrar ediyorum. hayat senin hayatın. sapık senin sapığın. ama madem buraya yazdın sözlükte cinsel taciz diye, ben de senin özel durumunun o derecede büyütülecek bir şey olmadığını düşündüğümü söylüyorum. ben mi anlatamıyorum? bende mi bir sorun var? hayır illa ki de böyle yap demiyorum ki. fikrimi söylüyorum.

    sözlükte taciz çok kötü bir şeydir. kimse yapmasın lütfen.

    oldu mu? tamam mı? çözdük mü?
hesabın var mı? giriş yap