sözlükçü

• sözlükçü için televizyonda program yapan, maç sunan, skeç hazırlayan, ne bileyim yani işte herhangi bir şeyi televizyonda kamuoyu önünde yapan herkes; onu ekşi sözlük okuyarak yapıyordur. o kadar da inanarak iddia ediyor ki bunu adam herkes için her seferinde...
• sözlükçü, ekşi sözlük'ü eleştiren herkesin ekşi sözlük'te kendinden bahsettirme çabası içinde olduğu yanılgısı ile yaşayan bir garip varlık. daha böyle bir aciz içinde olduğunun farkında değil adam; sonra gidiyor ona öyle, buna böyle... fıtı fıtı yazıyor... çok öyle onun gözünde, çok ciddi güya. çook büyük küfürler edebiliyorum sadece. tek yapabildiğim çünkü.
• gerizekâlısı çok gerizekâlı oluyor.
• ekşi sözlük'de yaşayan bir tür canlıdır... kendilerini de bu adla çağırırlar...
  
  büyük bir çoğunluğu erkektir... akılları genelde sik diye adlandırdıkları cinsel uzuvlarının etrafında döner... o nedenle hiç durmadan cinsel içerikli başlıklar açarak sözlükten hatun kaldırmaya çalışırlar... hatunlar düşmüş müdür ki oysa nereye kaldırıyorsunuz? bir kısmı da aynı yörünge de cinsel tecrübelerini paylaşıp övünmek ister.. bilmediğim yol, bakmadığım tat yok demeye çalışır. iyi de bize ne lan kim kimi ne zaman nerede nasıl sikti... sanki aşk'ı memnu çeviriyoruz? hayır zaten sikmek değil o anlattığınız sevişmek... on saniyede boşalmadığınız takdirde karşı taraf da zevk alıyor bu işten..
  
  yine belirgin bir kısmı kafayı kendisinin bir şeyçi olduğunu ispatlamakla yahut birilerinin başka bir şeyçi olduğunu su yüzüne çıkartmakla bozmuştur.. daha net ifade etmek gerekirse, misal biri humanist, öteki faşisttir... biri laik, öteki dincidir. biri atatürkçü öteki bilmemnehacıhocacıdır... ya da biri sağcı biri solcudur... ben hep merak etmişimdir hangisi birşeyci değilde kendisidir diye. ama sözlükçü için kendi olmaktan önemlidir birşeyçi olmak.. çünkü kendine özgü fikri yoktur. beyinde bu benliği geliştirecek, bir şeyci olmadan önce kendi olmasını sağlayacak noktalara kan gitmiyordur muhtemelen..
  
  içlerinden yine bazıları kafayı sözlükte popüler olmakla bozmuştur... istatistiklere gireyim, reklamın kötüsü olmaz diye her yolu mübah görürler... ordan oraya atlarlar, her şeye maydonoz olurlar, ilgi çekeyim diye her tür kılığa girerler...
  
  bazılar ise sadece böbürlenmek için buradadır.. entrylerin de lüks içinde yaşadıklarını, her şeye sahip olduklarını falan vurgulamak isterler.. bunun bir alt türü de yaptığı işle falan övünmeye çalışır. kendini anlatmaya bayılır... aynı onlar gibi bir de ben kenar mahalle çocuğuyum, açlık nedir, zulum nedir bilirim diyen tipler vardır... onunla övünürler...
  
  bir kısmı ise sadece boşalmak için sözlüğe gelir.. içinde ne varsa var gücüyle kusar giderler.. ama doğru ama yanlış rahatlamış olarak ayrılırlar..
  
  işin kötü yanı bu kendilerine sözlükçü diyen guruh siz bu satırları okuyan sözlük yazarları ile aynı havayı teneffüs etmektedirler... lakin havayı yakan üniteler farklıdır ki böyle ebleh sonuçlar ortaya çıkmaktadır...
• insanların cümlelerine yabancı kelime kullanması konusundaki duyarlılığı kendi varoluşu üzerine yönlendirmeyi akıl ettiğinde, pırıl pırıl olacak burası. biraz confrontation, tek dileğimiz...
• evciliklerdeki " hadi gel doktorculuk oynayalım" cümlesinin içindeki doktorculuk kelimesi kadar saf gelmese de, en az onun kadar eğlendiriyor beni bu kelime.
• hazır kapatmak üzereyken, son şakası güldürmesin istediğim.
  
  (bkz: ben sözlük satmıyorum diyip ağlayan sözlükçü)
• (ara: sözlükçü)
• sanırım biz oluyoruz bu. sözlükçü. yani biz. ne menem bir kelimedir bu arkadaş.
  
  en azından, en kötü, 'yazarlar' kelimesi dururken bunu kullananları hep eli sikinde sırıtarak bir şeyler yapmaya çalışan aylak tipler olarak hayal etmişimdir. valla da öyle.
• benim algımda negatif anlam yüklü kelime.