• daha önceki festivallerde suyun fiyatı 4 liradan başlıyordu, ancak sonisphere 2011'de sular gayet 50 kuruştu, hatta akşam saatlerinde su ücretsiz olmaya başladı. bana kalırsa bu başlı başına harika bir gelişmedir. umarım diğer sonisphere'lerde de bu şekilde olur.
  • adım adım anlatmak gerekirse benim gözümden şöyle gelişen bir festival oldu. ilk olarak kapı açılışı ve ordaki kalabalık rezaletti. herkesin tek kapıdan içeri alınması kadar mantıksız bişey olamazdı herhalde. ve kapı tahmini olarak söylüyorum ama 1 buçuk saat falan geç açıldı. bu sırada millet adeta birbirini ezme çabasındaydı. ayrıca büyük çoğunluğunu slipknot adlı ne idüğü belirsiz, müzik adı altında ne bok yediği belli olmayan, saykopat tipli ucubelerin oluşturduğu garip grubumsunun dinleyicisi olan ergen ve çok ölümlü metal dinleyicisi arkadaşların oluşturduğu güruh büyük ayıplara imza attı. yoldan geçen, içi türbanlı teyzelerle dolu minibüsleri yumrukladılar ve 'türkiye laiktir laik kalacak' sloganları attılar. minibüslere su ve bira şişeleri fırlattılar. be hey delik kondomdan fırlamış dostum! sen ne yapıyorsun yahu? eline ne geçti? ne oldu? senin tek başına bi bok yiyemezken yanına 3-5 çapulcu alınca götü kalkan ülkücülerden ne farkın var? senin yaptığın bu dalyaraklık kime ne fayda sağladı? geçen sene bizi, yani sonisphere festival 2010 izleyicisini adeta hedef gösteren vakit adlı gazetemsi işte sen böle dalyaraklıklar yapmaya devam ettiğin sürece var olacak. sen bu salaklıkları yaptığın müddetçe kendine yandaş bulacak. biliyorum sen daha 14-15 yaşındasın, aklın basmıyo, e o zaman adam gibi otur kapının açılmasını bekle. 2 bira içince kendini bi bok sanıp sağa sola saldırma. vandallık kimseye yarar getirmez. e mi çocuğunm? hadi şimdi bu entry nin devamını okuma, sütünü iç yat.

    neyse, kapılar açıldıktan sonra içeri girdik ve sahne önünden yerimizi kaptık. su fiyatları gayet iyiydi. ve bir diğer müthiş uygulama ise güvenlik görevlisi arkadaşların mümkün olduğunca su dağıtmalarıydı. gerçekten çok iyi oldu bu durum. satış noktasında su iron maiden konserine doğru tükendi ve biçok kişi küfür ede ede geri döndü ama ben canlı şahidiyim, su tükendikten yaklaşık bi 10 dakika sonra yeni parti sular geldi ve bunlar beleşe dağıtıldı. bu açıdan da baya iyiydi. bira ve yemek fiyatları standarttı. biralar sıcak falan değildi ayrıca, kimse boşa sallamasın.

    sahne önünün neden 5 bin kişi olduğu veya slipknot ile iron maiden ın neden aynı sahneyi paylaştığı falan gibi sorulara hiç girmicem. zaten yeterince tartışıldı. özetle geçen senekine göre daha başarılı bi festival oldu kanımca. giriş ve çıkışta yaşanan saçmalıklar da düzeltilir ve seneye daha büyük bi mekana geçilirse (ki orası neresi olabilir, hiçbir önerim yok) bence kusursuza yakın bir festival olabilir seneye. son olarak; up the irons!
  • aylardır başta küçükçiftlik park'ın yetersiz kalacağı mevzusu olmak üzere birçok konuda organizasyona ön yargılı yaklaşıp, bok attık. ben de zamanında bok atmışlardanım ama biletler çıkar çıkmaz biletimi alarak ne kadar içten pazarlıklı olduğumu da gösterdim. bu tartışmalar neticesinde festivalden beklentilerimi o kadar düşürdüm ki, giriş kapısına gelip o kalabalığı gördüğümde tek beklentim vardı mesela, o da "içeri girebilmek".

    sözlükten beraber gittiğimiz güzide arkadaşlarla kalabalığı yarıp içeri girmemiz 10 dakika bile sürmeyince açıkcası baya şaşırdım. o şaşkınlığı atıp sağı solu incelemeye başlayınca aslında hiç de korktuğum kadar kötü bir organizasyon ve mekanla karşı karşıya olmadığımızı anladım. sahne önü deneyimlerden bahsedecek olursam tuvaletler benim kullandığım 3-4 seferde hiç sıkıntılı değildi. içecek ve yiyecek standları konusunda geçen seneye göre pek gelişim gösterememişler. yemek fişi aldık, yemek kalmadı uzun süre bekledik ama ancak iron maiden başlayacakken tekrar yiyecek satmaya başladılar. ki biz çoktan yemek fişleriyle bira alıp kafamıza atılan doritoslarla karnımızı doyurmuştuk. normal bölümde durum nasıldı bilmiyorum ama sahne önü kalabalık açısından da çok sıkıntılı değildi. çok fazla çaba göstermeden alice reisi ve iron maiden'ı önlerden izleyebildik. slipknot'ta biraz ortalık karışıktı o zaman da sahne önünün arkasında kendimize sığınacak sakin bi liman bulabildik.

    ses sistemi kesinlikle geçen seneye göre daha iyiydi. zaten headliner gruplar açısından geçen sene de problem yaşanmamıştı ama alt gruplarınki çok kötüydü. bu sene mastodon'un bile sesi oldukça güzel çıktı, alice cooper ve slipknot'ta süper olan ses sistemi maiden'da muhteşem seviyesine yükseldi. bazı arkadaşlar beğenmemiş ama şahsen bence maiden'ın sesi benim olduğum yerde albüm kaydından farksızdı. her bass notasını her gitar notasını ayrı ayrı seçebiliyorduk. kısacası mekanın küçüklüğü dışındaki en büyük korku olan ses sistemi korkusu da yersiz çıktı.

    şu grup böyleydi bu grup böyleydi olayına girersem galiba çok uzuyacak bu yazı ama ben zaten alice cooper ve maiden için gitmiştim. gene de onların dışında mastodon, in flames ve slipknot gibi icra ettiği müzik türünde başa oynayan grupları izlemek güzeldi. mastodon ve slipknot'ın canlı performansını çok beğendim ama alice cooper tam anlamıyla şok etkisi yarattı. alice cooper'ın şanssızlığı gecenin maiden gibi bi grupla bitmesiydi yoksa alice cooper'ın performansı uzun süre konuşulurdu. 1 saat ne zaman başladı ne zaman bitti black widow'dan fire'a nasıl geldik anlayamadım. seneye alice cooper headliner olacak 2 saat çalacak deseler sanırım kimsenin itirazı olmaz. adam öğle vaktinde o kısa setlistte herkes maiden için bekleyip kendini ağırdan satarken bile resmen ortalığı dağıttı, herkesi coşturdu. "gerçek bi frontman nasıl olur" sorusuna 1 saatlik uygulamalı cevaptı sanırım izlediğimiz.

    çıkışta yaşanan rezillik tabi biraz gölge düşürdü olaya ama organizasyondan bağımsız dışarıdaki seyyar satıcıların ve arabasıyla oraya girmek isteyen sivri zekalıların da o olayda parmağı var. hemen kapılara hücum etmek yerine içeride 10 dakika bekleseydik sanırım daha mantıklı bi iş yapmış olurduk.

    son olarak artıları ve eksileri bir kenara yazarsak artılar kesinlike ağır basıyor. bu festivale ön yargılı yaklaşanlar, protesto edip bilet almayanlar, son gün "ezilme" korkusu nedeniyle biletini satanlar vs çok büyük bir hata yaptı. kesinlikle güzel bir organizasyondu, en azından benim beklentilerimin çok çok üzerindeydi. 12 saat doğru dürüst oturmadık, yiyecek bi şey bulamadık, sesimiz kısıldı ayakta duracak halimiz kalmadı ama neticede mekandan yaklaşık 35 dakikada izdiham içerisinde çıkıp taksime vardığımızda suratımızda aptal bir gülümseme vardı. iron maiden lan bu, yok mekan küçük, yok ses boktan olur, yok orası yokuş ben gelemem, yok tuvalete gidemeyiz, yok slipknot co headliner mı olurmuş tarzı tüm bahaneler ya da çemkirmeler solda sıfır kalır. nitekim kaldı da.

    son olarak sözlük zirvesiyle gelen arkadaşlara o güzel organizasyon ve katılımları için teşekkür edip, bu şiirimi "up the irons" diye noktalamak istiyorum. 2 senedir yardıran bu sonisphere olayını ülkemize kim getirmeyi akıl ettiyse yanaklarından makas almayı da ihmal etmiyorum. 2 senede metallica, iron maiden, megadeth, alice cooper, accept, rammstein, alice cooper, in flames, slayer, anthrax, in flames, slipknot, alice in chains, stone sour, mastodon ve ismini unuttuğum nice güzel grubu getirdiler. umarım seneye de aynı çizgiyle devam ederler, daha güzel bi mekanda daha kalabalık bi grupla daha güzel bi konser izleriz. maiden konserinden daha iyi bi konser olur mu tabi orası soru işareti.
  • konser öncesi:

    küçükçiftlik park kapısının dışında bayağı beklememiz dışında çok güzeldi.bir manyak herif 1 saaat gecikme ile açtı kapıları ve oturacak yer yoktu herkes 1 santim önünü göremiodu ve herkes birbirine dayıyodu kapı girişinde.bayılanlar,kafayı yiyenler hatta su ve benzer içecekleri kapağı acık bir şekilde sallayarak herkese fırlatan bile oldu hatta birisi poker kartları fırlattı.birisinin fırlattığı bira,votka,kola,fanta,su ve gazozun etkisiyle nefes almakta güçlük çektim çünkü bütün yüzüm alkol oldu eve geldiğimde beni sarhoş oldum zannettiler çünkü yüzümün her tarafı kokuyordu.işin en kötü tarafı fırlatılan votkanın gözüme girmesiydi.

    kapı açılış:

    kapı açılışta herkes birbirine yapıştı ve herkes birbirini itti.öldük ve dirildik.tam girecekken bize çeşitli renkli bileklikler taktılar.herkes tuvaletlere,yiyeceklere,içeceklere koşmuştu ve bazıları direk konser alanına yer kapmaya gitmişti.yiyecekler güzeldi tabi biraz pişirselerdi ağzıma çiğ sosis girdi böyle birşey varmı.hemen içecekleri kapıp sahne önüne koştuk.

    ilk konser:(bkz: mastodon):

    böyle rezalet bir grup olamaz gürültü kirliliğinden başka birşey değil.ne bir sahne şovu nede güzel bir müzikleri vardı.puanım size 0/10 siz 1 puan bile alamazsınız.

    ilk ara:

    her arada olduğu gibi bu arada 30 dakikaydı ve herkes olduğu gibi tuvaltelere ve yiyeecek,içecek standlarına koştu.

    2.konser:(bkz: in flames)

    bu konserde herkes in flames'i tanıdı.ben daha önceden biliodum.en güzel parçalarını yani (bkz: jotun)'u çalsalardı daha güzel olacaktı.yinede tam kopmalık bir konserdi.herkes coştu.bayağı bir büyük pogo çıktı.
    puanım:7/10
    2.ara:

    her arada olduğu gibi bu arada 30 dakikaydı ve herkes olduğu gibi tuvaltelere ve yiyeecek,içecek standlarına koştu.(aralarda pek söylenecek birşey yok hep aynı :p)

    3.konser:(bkz: alice cooper)

    bu konserde bayağı bir şov vardı.robot zombiler falan çıktı sahneye ve onlarda bayağı büyüktü.müzikte süperdi onun için bu konserde coştuk.puanım:8/10

    3.ara

    her arada olduğu gibi bu arada 30 dakikaydı ve herkes olduğu gibi tuvaltelere ve yiyeecek,içecek standlarına koştu.

    4.konser:(bkz: slipknot)

    artık ne diyelim.dünyanın nerdeyse en güzel sahne şovu olan grubu.her ne kadar müziklerini berbat bulsamda sahne şovu çok güzeldi.bir palyaço vardı ki oda polislerden su çalıp bizlere fırlattı hepimiz serinledik.joey'in baterisi 90 derece döndü ve manyaklaştı herkes.puanım:8/10

    4.ara

    bu arada çoğu kişi ayrılmadı çünkü sonraki konser iron maiden di.

    5.konser:(bkz: iron maiden)

    kusuru 2 şey olan bir konserdi.1.si güzel müziklerinden pek bir eser yoktu tabi fear of the dark falan vardı oda olsun bi zahmet.2.si ise biraz milliyetçi çıktı sanki iron maiden.türkiyede ingiliz bayrağı salladılar türk bayrağı sallamadılar.ama onların dışında kusursuz bir konserdi özellikle solistin şu konuşmasına yarıldım (bkz: bruce dickinson):herkese merhaba. burada oturan herkes dedim,..biz...biz burayi tamamen biletleri tükettik, iceriye daha fazla kisi giremiyor. bi daha buraya geldigimizde, bu sikik yerin 2 kati buyuklugunde yerde calicaz. sanirim disarda da iceri giremeyen bazi insanlar kalmis, onlar beleşe dinliyor. (onlara bakip)hello. siradaki sarki, biz, fanlarimiz vs. hakkinda,en azindan sarkinin adi. dunyayi dolastik, bi cok muhtesem yeri gorduk.iron maiden fanlarini inanilmaz yapan sey, onlarin her turlu renkten, her turlu irktan,her turlu dinlerden gelmesi; (nereden geldigi) onemli degil. jakarta'da caldiktan, musluman bi ulke,? bicok maiden fani vardi; dubai'de caldik bicok maiden fan vardi. lubnan'da, iran'da,irak'ta, suriye'de maiden fanlari var. suriye'dekiler su anda zor zaman geciriyorlar.siradaki sarki herkese: siyah, kahverengi,beyaz, sari,pembe noktali mor erkek-disi ve aradaki herkes; hindu-musluman-jedi-hristiyan- musevi....? use the force luke...blood brothers!! :d

    puanım 10/10

    use the force luke bişi yaparım bunla ben
  • gidebilseydim en merak ettiğim grup mastodon'du. ama sanırım en piç edilen grup onlar olmuş ve anladığım kadarıyla slipknot ile mastodon un aynı tarz müzik yaptığını sanan gerizekalılar da var. bu salaklar iron maiden dan başka grup tanıyorlar mı diye sormak lazım. "maiden dinlerim buba ben" tribiyle büyük müzik dehaları olduklarını falan düşünüyorlar sanırım. sen biliyorsun başka kimse bilmiyor dimi maiden ın devasa bir grup olduğunu a benim aptim. malumun ilamını yaparak dünyanın en büyük tespitini yaptığını mı sandın sen a benim güzel çocuğum. böyle masturbatif bir muhafazakarlıkla anca işte kendi 1m2 lik yaşam alanında bir değersin benim güzel arkadaşım.
  • ileri zekalının biri gelişme falan demiş, ulan saat 7-8'den itibaren ne su kaldı ne yiyecek bir şey. sadece bira vardı.

    ekmek arası marul sattılar 2,5 liraya. ses sistemi yarrak gibiydi, arkalara doğru düzgün ses gelmiyordu.

    kapasitesinin çok üstünde insan vardı mekanda, götümde kaç farklı yarrak dolaştı sayamadım, amına koduğum gelişme diyor.

    edit: zaten organizatörün yapması gereken şeylerin hepsi bunlar. iron maiden güzel çaldığı için organizatöre mi teşekkür edeyim?

    gerçi yiğidi öldür hakkını yeme, sayelerinde iron maiden dinledik teşekkürler ama diğer her şey kötüydü lan..

    edit 2: bazı arkadaşlar mesaj attılar yahu köfte ekmek 7.5 liraydı, yanlış yazmışsın herhalde falan diye.. arkadaşlar benim mübalağa yaptığımı sandılar sanırım, cidden içinde köfte olmayan marul ekmek sattılar. köfte kalmadı, domates, ketçap, mayonez de bitti. e kalan malzeme sadece marul ve ekmek olunca ekmek arası marul sattılar.
  • acıkan karnı yemek kalmadığından, güneş altında alınan biralarla yatıştırmaya çalışınca yorgunluğun da etkisiyle iron maiden'a sıra geldiğinde göz kapaklarım yarı seviyeyi zorluyordu. hatta bir ara ayakta uyumak neymiş onu ziyadesiyle yaşadım. o yüzden yıllardır beklediğim konser de biraz piç olmuş oldu.

    ama ondan önceki gruplardan müthiş keyif aldım. ayrıca hiç kimse çıkmasa bile sonisphere kalabalığıyla aynı mekanda içmek bile keyif. böyle saygılı kalabalığı klasik müzik konserinde bulamazsınız. ama çok yiyor ipneler, saat 6 mıydı neydi bi bok kalmamıştı yiyecek.
    (lan yemekçi firma lafım size orada, ironi diyoruz: ilçe fırını mısınız siz pazar günü ekmek çıkmıyor?)
  • ha bu festival sayesinde bir kez daha anladım metal müzik çok güzel, taparcasına seviyorum ama dinleyici kitlesi çok amele. ırgat sürüsü yemin ediyorum.

    dağdan gelmişler sanki amına koduklarım.
  • hayatımda görüp görebileceğim en zayıf kızı gördüğüm festival. konseri bırakıp kızı yere yatırıp zorla adana urfa dürüm ağzına sokmak geldi içimden.hayır dikkatimi dağıttı bütün festival boyunca.
  • madem festival, önce müzikle başlayalım.. geçen seneki festival sonrası davulculara saydırmıştım, bayağı da bir özel mesaj almıştım "çok biliyosun" diye.. bu sene iyiydi davulcular (:
    amaca odaklı hareket etmeye karar verdiğimden içeri girdik ve bikaç dakika sonra in flames "hadi bize baybay" dedi.. girişte sıra yoktu, bekleme olmadı, rahatça girdik.. yaştan ve biraz geri kafalılıktan olacak "mastodon ne lan?" diyodum zaten.. in flames az bişey dinlemiştim ama girişte çekilecek rezaleti ve uzayacak sürenin getireceği eziyeti ön görerek feda etmiştim onları da..

    ortamı öyle bir hayal etmişim ki yazılanlardan, bana fazla batmadı açıkçası.. geçen sene biraz daha ferahtı ortam kabul ediyorum, ama vay efendim deyip saydıracak bi durum görmüyorum.. evet küçüktü, evet maiden bunun en az 2 katını (ki inönü oluyor kendisi) rahat doldururdu ve daha muazzam olurdu, ama yanında 10 yaşında bir çocukla konsere gitmiş bir ihtiyar olarak bireysel konforsuzluk yaşamadım..

    alice cooper tek kelimeyle muazzamdı.. ilk göz ağrılarımdandır heavy dinleme sürecimde.. dünya gözüyle black widow, school's out, i'm eighteen, poison, billion dollar babies, feed my frankenstein dinlemek bile yeterken, babanın enerjisi, karizması, sahne şovu beni yedi bitirdi.. the wall kısmı herkes gibi bizi de serdar ortaç göndermeleri yapmaya itti.. iki ufak handikap vardı.. ilki ultra enerjik davulcunun baget çevirirken düşürüp 30-40 saniye yeni baget bulamaması.. ama hakkını verelim delikanlı iyi toparladı, çoğu kişi hissetmemiştir bile.. en fenası ise biste çalınan jimi hendrix - fire şarkısına 20bin türk metalhead'in vur kır 1000'inin eşlik etmesi.. sonra ergen diyosun suç oluyor.. ali sami yen'e gidip "metin oktay kim la?" ya da saracoğlu'na gidip "lefter diyip duruyolar hacı yeni transfer mi?" ya da inönü'de "baba hakkı dedikleri mafya babası mı?" diye sormak gibi bişey.. slipdon çalıyosa pogo yapılır rörörörö diyecek kadar büyüdüysen hendrix'in en köşebaşı şarkısını da nakarata eşlik edecek kadar öğreneceksin.. değilse ayıp edersin.. yanımdaki ufak yeğenim bile "senden başka kimse söylemedi bu şarkıyı" dedi.. "öğrenirler" dedim..

    slipknot'u ben de hem dinlenme, hem ufaklığa su falan alma arası olarak kullandım.. konser aralarında bişey almak mümkün değil zaten.. slipknot çıkarken sıraya girdik.. suyu birayı aldıktan 2-3 şarkı sonra konser bitti.. hiçbir albümünü bilmem, şarkısını bilmem.. ama kendi türleri açısından bakınca taş gibi çaldıklarını söylemek mümkün.. repertuarı öyledir böyledir diyecek kadar tanımıyorum, ama sahneleri de performansları da iyiydi.. beklenen adamları düşününce festival içeriğine pek oturmamış slipknot, başka bir organizasyonda seyirciyi de kendilerini de daha mutlu edebilirlerdi, ama ziyanı yok.. orada atıyorum bir motörhead falan olsa su almaya da gidemeyecektik, faydalı oldu..

    maiden için diyecek bi lafım yok.. allah razı olsun her birinden.. dickinson'un yaşlanma emareleri hariç (arada sesi gelmedi diyor ya gençler, o işte ses çıkmadığından öyle oluyor) (ha ama boru değil o yaşta 2 saat oradan oraya koş ve 20 sene önce söylediğin oktavlardan şarkı söyle.. hak vermek gerekir) nota sektirmeden en ufak falso vermeden çaldılar.. "scream for me istanbul" duyduk dünya gözüyle, bence gerisi kooooomple teferruat..

    son sözüm şu olsun, organizasyon şöyleydi böyleydi diyenlere gelsin.. kardeşim bu adamların bu işi nasıl yaptığını ilk kez görmüyorsun.. zaten belli neyle karşılaşacağın.. oraya köfte yemeye değil iron maiden izlemeye gelmişsin.. adamları savunuyorum zannedilmesin.. ama 10 (yazıyla on) yaşındaki yeğenim bile mızmızlık etmemişken, "acıktın mı evlat" dediğimde "yoo iyiyim ben" derken, konserden "bu benim en güzel yaz tatilim oluyor galiba" diye çıkarken, ve "köfte yoktu su yoktu" yerine "o gitarı havaya atan adamın adı neydi?" gibi sorularla beşiktaş iskelesine yürürken, biraz utanmak gerekebilir belki.. verilen o kadar paranın hakkı olmayabilir, hakkımı sonuna kadar ararım inatçılığı da olabilir, ama ben durup düşünüyorum, 11 yaşında 86 senesinde ilk dinlediğim maiden albümü olan live after death vol.2 geliyor gözümün önüne.. "screaaam for meee looong beeeeach" geliyor.. kaç sene bu adamların herhangi bir videosunu görmeden dinlediğim zamanlar geliyor.. 25 senedir hasretle beklediğim bi konseri gördüğümü farkediyorum.. ve sadece onun tadını çıkarıyorum.. iyi ki gittik..
hesabın var mı? giriş yap