society
-
eddie vedder + akustik gitar işbirliğinin insanoğluna armağanı.
insanın tüyleri diken diken oluyor dinlerken. uzun yol şarkılarından işte.
gece yarısı, şehrin içinden geçersin ya, turuncu ışıklar yanıyordur. boş boş bakıyorsundur dışarı kimbilir neler var kafada ve tam ayarlanmış gibi o anda eddie söylüyor işte
"i hope you're not lonely without me" -
girişi itibari ile adamın amına koymadan önce haber veren şarkılar kategorisinde yerini almıştır.
-
eddie vedder'in into the wild için hazırladığı soundtrack'in sekizinci şarkısı. dinlemeye doyulmamaktadır, dinlerken de filmden kareler görmek olasıdır.*
-
elbet bunlar göreceli şeyler, elbet herkesin farklı fikirleri ve tarifleri olabilir, ancak görecelilik denen mefhumun sapmalarından olan naçizane şahsımın damak tadınca, rahat bir 10 yıl belki de daha fazla zaman içinde dinlediğim en iyi rock şarkısı budur diye düşünmekteyim; aynı kaderi paylaşan çokca şarkı da var albümde elbette.
hayır, cidden herbişey iyi, şarkı tertemiz, misal bir ormanda, bir derenin kenarında oturup, kentten, kapitalizmden, iktisadi rasyonalizmin insanı darmadağın edişinden, aşırılıklardan, bıktığınızı düşündüğünüz o anı böylesine anlatabilmek büyük hüner. alsın gençler bunu taklit etsinler; bir de hissedebilseler.
http://www.youtube.com/watch?v=svqeskdcl2a -
filmle o kadar uyuşmuş bir şarkıdır ki ben daha önce bir soundtrack' in bu kadar filme yakıştığını görmedim. daha önce hiç bir film aklıma geldiğimde anında soundtrack'inin aklımda çalmaya başladığını da görmedim.
society ise bunun en büyük sebebi. -
into the wild isimli filmin sountrack albumunde bulunan enfes bir parça..
-
çok basit bir solosu vardır.
ama dinlemeye ruh dayanmaz. -
üzerinde fazlasıyla düşündüren ve kaçıp gitme isteği uyandıran müthiş jerry hannan şarkısı. daha çok eddie vedder'la tanıdık bu şarkıyı.
into the wild ile şarkıyı sadece dinlemez, hissedersiniz. filmin yönetmeni sean penn, eddie vedder'ın yakın arkadaşıdır. vedder, bu eski şarkıyı 2007'de film için tekrar seslendirmiştir.
(bkz: sisteme düzene ayar veren şarkılar)
(bkz: durduk yere adamın amına koyan şarkılar)
(bkz: durup dururken insanın ağzına sıçan şarkılar)
(bkz: sigara yaktıran şarkılar)
(bkz: şarap içerken dinlenmesi gereken şarkılar)
(bkz: dinledikçe ömürden 10 sene götüren şarkılar)
(bkz: başka yerde hissettiren şarkılar)
(bkz: yağmurda yolda giderken dinlenecek şarkılar)
çevirisi -tam manayı veremesem de- şöyledir*:
society
toplum
it's a mystery to me
benim için bir gizemdir bu
we have a greed with which we have agreed
hepimizin ortaklaştığı nokta, açgözlüyüz
and you think you have to want more than you need
ve ihtiyacından fazlasını istemek zorunda olduğunu düşünürsün
until you have it all you won't be free
hepsine sahip olana kadar özgür olamazsın
society, you're a crazy breed
toplum, sen çılgın bir nesilsin
hope you're not lonely without me..
umarım bensiz yalnız değilsin..
when you want more than you have
sahip olduğundan daha fazlasını istediğin zaman
you think you need
ihtiyacın kadarını düşünürsün
and when you think more than you want
ve isteklerinden fazlasını düşündüğün zaman
your thoughts begin to bleed
düşüncelerin kanamaya başlar
i think i need to find a bigger place
daha büyük bir yer bulmam lazım
because when you have more than you think
çünkü düşündüğünden fazlasına sahip olduğun zaman
you need more space
daha fazla yere ihtiyacın olur
society, you're a crazy breed
toplum, sen çılgın bir nesilsin
hope you're not lonely without me..
umarım bensiz yalnız değilsin..
society, crazy indeed
toplum, gerçekten çılgınsın
hope you're not lonely without me..
umarım bensiz yalnız değilsin..
there's those thinking, more-or-less, less is more
çok ya da az, daha azı daha çoktur gibi düşünceler var
but if less is more, how you keeping score
ama eğer daha azı daha çoksa, nasıl skor tutarsın
means for every point you make, your level drops
yaptığın her sayı, seviyeni düşürür anlamına gelir
kinda like you're starting from the top
en tepeden başlamak gibi
you can't do that..
onu yapamazsın..
society, you're a crazy breed
toplum, sen çılgın bir nesilsin
hope you're not lonely without me..
umarım bensiz yalnız değilsin..
society, crazy indeed
toplum, gerçekten çılgınsın
hope you're not lonely without me..
umarım bensiz yalnız değilsin..
society, have mercy on me
toplum, bana merhametli ol
hope you're not angry if ı disagree..
sana uymazsam umarım bana kızmazsın..
society, crazy indeed
toplum, gerçekten çılgınsın
hope you're not lonely without me..
umarım bensiz yalnız değilsin.. -
başrolünde minyatür bir christian bale barındıran ve komedi yönü kara mizah, gerilim yönü ise yarı absürt, ancak özgün bir brian yuzna filmi.
--- spoiler ---
"toplum"u, (halkın kendisinden ziyade halka şekil veren yönetici topluluğu) "alien"* metaforu içerisinde sunan, toplumun parçası hâline gelip de önceden sınırları çizilmiş yaşam biçiminin sorgulanmaksızın kabul ettirilişini toplumun öncü "alien"ları tarafından ele geçirilmek ya da baskılarına boyun eğmek olarak ifade eden bu filmde brian yuzna, toplumun yaşama kodlarındaki normal olmayanı görüp sorgulayan zatların nihayetinde ekarte edildiğini, ve hatta basitçe ekarte edilmekle kalmayıp rezil-rüsva mertebesinde bir aşağılamaya maruz bırakılarak ibret-i alem olsun diye parça pinçik hale getirildiğini gösterek ve "elit/alien" sınıfının "biz ne kadar harikayız, güçlüyüz, yenilmeziz" mealli güce tapınma seanslarına kendilerini tatmin için sunulmuş birer adak olduğuna, en sade tabirle diyecek olursak filmin de son kısımlarında literal olarak yansıtıldığı biçimiyle "sömürü"ye değinerek bir nevi kapitalist/elitist sınıfın altında ezilişin tablosunu çizmektedir.
*not: billy oğlanın "alien-scum" diye nitelemesini alınganlık ile karşılayan bu mahluklar, dünya-dışı birer varlık olmadıklarını vurgulayarak dünya üzerindeki mazilerinin insanlar kadar eski olduğunu belirtmişlerdir. buradan da brian yuzna'nın, bu mutantvari insanlara sıradan bir canavarlık/uzaylılık atfetmekten ziyade burjuvaziye yönelik politik bir dokundurma yapmaya çalıştığı çıkarımında bulunabiliriz.
--- spoiler ---
ayrıca filmden bazı bazı lynch tadı da alabilirsiniz. -
eğer şehirler arası otostop şarkılarınızdan biriyse ve hiç kimse sizi almadıysa bittiği an, tam olarak into the wild'daki gibi defalarca "society society society!!" diye bağırmanız içten bile değildir. olur da bir araba sizin için duracak olursa, arabaya koşarken, arkanızdaki sırt çantanızın sağa sola sallanmasından bu parçanın melodisini duyacaksınız.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap